BU SORULARIN CEVAPLARI BEKLENİYOR

Mesudiye’de 3 askerin şehit düştüğü saldırı sonrası sosyal medyada Ordulular teröre lanet yağdıran, birlik ve beraberliğimize vurgu yapan ifadelerin yanı sıra saldırıda zaaf olup olmadığını sorgulayan paylaşımlar yapıyor.

Mesudiye’nin Topçam Mahallesi’nde hafta sonu komando birliğinden biri uzman çavuş 3 askerin şehit düştüğü 2 askerin ise yaralandığı terör saldırısı sonrası Ordulu erkeklerin silahlanarak askerin yardımına koşması kadınların onlara yiyecek ve çay servisi yapması bunu yanında kan vermek için hastanelere akın edilmesi birlik ve bütünlüğümüz adına önemli veriler olsa da yine de saldırı ardından büyük soru işaretleri bıraktı. Eli silahlı kişiler yakalanamaz mıydı? Saldırısı sonrası bir kısmı sosyal medyadaki yorumlarda da dile getirilen soruların başında bu saldırı önlenemez miydi sorusu geliyor. İlk olarak Ulubey’de görülen eli silahlı kişilerin yanı sıra Mesudiye’de de görülen eli silahlı kişilerin yakalanamaması zaaf olarak görülüyor. Bu arada 2013 yılında Ulubey’in Kıranyağmur Mahallesi’nin teröristler tarafından buluşma yeri olarak belirlendiğinin de güvenlik güçlere tarafından bilindiği kaydediliyor. Pusu atan komando nasıl pusuya düşürülür? Bir başka soru ise pusu atan askerin nasıl pusuya düşürüldüğü üzerinde yoğunlaşıyor. Teröristlerin bölgeden geçeceği istihbaratı alınarak yola pusu kurulduğuna göre askerlere saldırı nasıl gerçekleşebilir acaba askere istihbarat veren kişi askeri bilinçli olarak yanılttı mı yada bir başka kişi askerin kurduğu pusuyu teröristlere mi bildirdi sorusu güçlü bir şekilde soruluyor. Uzun gün ışığına rağmen teröristler neden yakalanamadı? Bir başka soruda saldırının saati ile ilgili. Genelde teröristlerin gece karanlığından yaralanmak için saldırılarını öğleden sonra akşama doğru yapıldığı belirtilerek Topçam’daki saldırının ise öğle saatlerinde gerçekleştiği aktarılıyor. Bu durumda hava kararmadan önce teröristleri yakalamak için 7-8 saat vakit olmasına rağmen neden yakalanamadıkları soruluyor. Hava ambulansı neden kullanılmadı? Başka bir soru ise saldırı sonrasına ait. Teröristlerin açtığı ateş sonrası bir askerin başından yaralandığı ve hastaneye getirilmek için 1,5 saat ambulans beklendiği belirtilerek neden hava ambulansını kullanılmadığı, bu millet için hayatını ortaya koyan 20 yaşandaki gencecik bir vatan evladı için bu hizmetin neden yapılmadığı sorgulanıyor.      Onların yakalanması Ordululara bir borçtur Dile getirilen bir başka şey ise yetkililerin hainler yada vatanseverlik ifadelerini tek başına yetersiz kaldığı yönünde. Yapılan yorumlarda şehitlerin kanının yerde kalmaması için mutlaka teröristlerin ölü yada diri yakalanması gerektiği belirtiliyor. Bunun aynı zamanda askerle birlikte çatışmaya girmeye hazırlanan ve onları yiyecek servisi yapan Ordululara bir borç olduğu vurgulanıyor.