TAMER AKTAŞ FINDIĞI ANLATTI

Hafta içi Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliğinin Moskova'ya düzenlediği bir iş gezisine katıldım. Rusya'nın en büyük gıda fuarına...

Tabi Ordu Pidelerimizin pazarlama ve tanıtım çalışmalarını yaparken Ordu Giresun hatta ülkemizin en önemli döviz kaynağı olan Fındığımızın Rusya'daki durumunu incelemeden olmazdı. Malum fiyatların üreticiyi mutlu etmemesi her platformda tartışma konusu oluyor ve neden fiyat bu şekilde sorusunun en basit cevabı bu yılki rekolte fazlalığı olarak gösteriliyor... Şimdi bir fındık üreticisi düşünün ürünü ağacında fazla gördüğünde yine rekolte yüksek bu yılda fındık para etmeyecek diyor ve bu duruma üzülüyor. Hatta bizzat kendi kulaklarımla duydum "inşallah fındık bu yıl az olurda değer kazanır" kelimelerini. Yani ürün var hemde fazlasıyla ama Pazar yok... Moskova'daki gıda fuarında birçok ülkenin standı bulunmakta tabiki Türkiye'ninde. Hemen hemen tüm ülkelerin ağırlıklı pazarlamaya çalıştıkları ürün Domates salatalık, narinceye ürünleri ve kuruyemişler vs. Ama maalesef Türkiye'ye ayrılmış kısımdaki standlarda bir tane bile Fındıkçı bulunmuyor. Masalarda içerisinde Yer Fıstığı, leblebi, kaju fıstığı badem ve çok azda fındık olan çerez tabakları var. Yalan yok fındık var ama diğer çeşitlerin içerisinde kaybolmuş ve bence fındığı tanıtmak amacıylada koyulmuş birşey değil. İlginç olan şey Dünyanın En yüksek fındık rekoltesine sahip Türkiye'nin standında Fındık'la ilgili bir tanıtım ve pazarlama faaliyeti olmazken Azerbeycan Ülkesinin standlarında Azeri fındığı tanıtılıyor ve pazarlanıyor. Bizim standımızda kalabalıktı ama bedava dağıtılan Döner nedeniyle. Yani döner dağıtılmasa emin olun standlarda bir kişi bile göremezsiniz. Yani Ekonomi Bakanlığının desteklediği Ticaret Odaları ve Birliklerin yer aldığı fuar projelerinin çok verimli geçtiğini düşünmüyorum. Çünkü fark yaratacak ziyaretçilerin dikkatini çekecek hiçbirşey yok standlarımızda. Yöresel kıyafetli bir karşılama hostesi bile Yok. Yukarıdaki fotoğraf bir kuruyemiş satıcısının tezgahından. Kavrulmamış iç fındık. Görür görmez bir ohh çektim fındık satılıyor, pazarda var fiyatıda fena değil 1 Kg = 800 Ruble ( 45 TL civarı). Sordum tabi nerenin fındığı diye. Maalesef Ermeni fındığı cevabı aldım. Bir kaç market ve kuruyemişçi dolaştığımda bu cevaplar Brezilya Azerbeycan Gürcistan Fındığı oldu. Fındık Tanıtım Grubumuzun faaliyetlerini inceledim hemen. En son Şubat 2016 da Dubai'de Gulfood Fuarına katılmış. Bu fuarda ikramlar yapmışlar vs. Web sitesini incelediğimde en son 2013 yılında katılım yapılmış fuarların listesi ve 2014 yılında katılmayı planladıkları fuarların listesi bulunuyor. 2015 yılında da birkaç ülkede Dünyanın en büyük gıda fuarlarına katılım yapılmış. 2016 yılındaki yek faaliyet Dubai Gulfood fuarı görünüyor. Daha önceleri THY dış hat uçuşlarında 20 gr’lık fındıklar ikram ediliyordu. Hatta bir kaç uçuşumda ilk kez Fındığın tadına bakan insanlarla karşılaşmıştım. 2013 yılından bu yana bu ikramlarla bir daha karşılaşmadım. Zaten Fındık Tanıtım Grubu; Karadeniz Fındık ve Mamülleri İhracatçıları Birlikleri Yönetim Kurulu'ndan 5 üye ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birlikleri Yönetim Kurulu'ndan 4 üye olmak üzere toplam 9 üyeden oluşuyor. Fındık Tanıtım Grubunun bu ürünümüzü sıkılmadan tanıtmaya devam etmesi gerekmektedir. Fındığa uluslararası boyutta güzel bir Piar ve Reklam tanıtım çalışması yapmalı. Yani Talebin artması durumunda zaten ürünümüz değer kazanacaktır. TMO bu yıl 5 TL daha fazla para verse ne olacak. Önümüzdeki yıl yine aynı sorun karşımıza çıkacak. Bize kalıcı çözümler gerekli. Günü yada yılı kurtarmak değil. Yani baskımızı ve enerjimizi fındık fiyatlarını yüksek açıklayın yönünde değil benim ürettiğim fındığımı pazarlayın ve daha fazla satın yönünde yapmalıyız. FTG Fındık Arge Atölyesi kurup fındıktan elde edilmiş ürünler geliştirip tüketicinin karşısına çıkarmalı. THY gibi birçok ülkenin Havayolları ile görüşülüp bu ikramların yapılması sağlayabilir. Askerimizin yemek menüsünde Haftada bir fındık ikramı yapılabilir vs. gibi birçok alanda bu ürünümüzü dünya çapında tüketilmesini sağlayabiliriz. Bizlerde Kendi fındığımızı kendimiz tüketip kendimiz pazarda daha fazla yer alması için çaba göstereceğiz. Bildiğiniz gibi Ordu ve Giresun Dünyanın ve Türkiye'nin birçok yerine göç vermiş iki il durumunda. İstanbul'da Sivaslılardan sonra Ordu'lar olarak ikinci nüfus büyüklüğüne sahibiz. Satın aldığımız her kuruyemişimizin çikolatanın, tatlının, pastanın, şekerlemenin fındıklı olmasını tercih edeceğiz. Kısacası Fındık konusuna birazda pazarlama faaliyetleri ile ilgili kafa yorulsa sorun ortadan kalkacak gibi...