bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

'ARTIK DEMOKRASİDE DARBECİLİĞE YER YOK'

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.07.2014 - 14:48, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 2182+ kez okundu.
 

'ARTIK DEMOKRASİDE DARBECİLİĞE YER YOK'

AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat bir televizyon programına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili konuşan Hamarat, “Artık demokraside darbeciliğe yer yok.” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile birlikte Ordu’ya gelen Milletvekili Hamarat, önümüzdeki günlerde oylaması ilk defa halk tarafından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin soruları yanıtladı. BU SEÇİM TARİHİMİZDE BİR İLK OLACAKAK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, oylaması ilk defa halk tarafından yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri “biz vekillerin aracılığı ile değil, halkın kendi istediği kişiyi Cumhurbaşkanı seçme hakkını meydana doğurmuştur” dedi. Hamarat konuşmasını şöyle sürdürdü. “Yeni Türkiye’nin yeni olgusu olarak kabul ettiğimiz ilk defa oylaması halk tarafından yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirmek gerekirse, bu da siyasetin alanının biraz daha genişlediğini göstermektedir. Türkiye’de baştan beri bürokratik devlet anlayışı devam ediyor. Türkiye’de hiçbir mesele siyaset üstü ya da siyaset dışı değildir. Muhalefet ‘Efendim Cumhurbaşkanı siyaset dışından olmalı.’ diyor. Aslında bu böyle olmamalı. Biz AK Parti olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk tarafından oylanmasından yanaydık. Fakat mecliste yeterli sayıda milletvekilinin kabul görmediği ve bizim 333 oyumuzla “Cumhurbaşkanını halk seçsin” dediğimiz Cumhurbaşkanlığı seçimlerini referanduma götürdük. Halk bu konuda “evet Cumhurbaşkanını biz seçmeliyiz” diyerek, oylamasını yaparak “evet” dedi. Böylelikle Cumhuriyet tarihinde ilk kez 10 Ağustos’ta 1.turu yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini halkın seçmesi kabul edilmiş oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi artık biz vekillerin aracılığı ile değil, halkın kendi istediği kişiyi Cumhurbaşkanı seçme hakkını meydana doğurmuştur. Sadece Cumhuriyet tarihimiz değil. Osmanlı, Selçuklu ve daha gerisi bütün tarihimiz boyunca 10 Ağustosta bir ilk gerçekleşiyor. Milletimiz ilk defa Devletin başını kendisi seçiyor. Cumhur, başkanını seçiyor. Yeni Türkiye başkanını seçiyor. Bu çok önemli bir husustur. 10 Ağustos yeni Türkiye için tarihi bir dönüm noktasıdır.” dedi.  VİZYON BELGEMİZ:”DEMOKRATİK, MÜREFFEH VE ÖNCÜ TÜRKİYE”Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyon belgesi gerçekten çok güzel hazırlanmış ve Türkiye’nin geçmişini dikkate alan ve geleceğine de bir vizyon çizen bir belgeden ibarettir. Cumhurbaşkanı bir temsil makamı olmayıp, yürütmenin başı olarak görev yapmaktadır. Biz AK Parti olarak, Cumhurbaşkanı adayını çok şeffaf, istişareye ve kamuoyu yoklamalarına dayalı bir şekilde belirledik. Aday belirleme sürecinin halkın gözü önünde tamamlandığını da unutmamak gerekir. İşi bilen, içimizden birinin Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi de son derece manidardır. Tekrar vizyon belgemize dönecek olursak, bu belgenin ana başlıkları demokratik, müreffeh ve öncü Türkiye’dir. ARTIK DEMOKRASİDE DARBECİLİĞE YER YOKAK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat bir soru üzerine, “Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesi anlamına geldiği için, bizler demokrasiyi hep öncelik olarak kabul ettik. Halk artık samimi, içten bir devlet anlayışı bekliyor. Geçmiş zamanlara baktığımızda bu durumun tam tersini yaşadığımızı söyleyebiliriz. Toplumun istekleri doğrultusunda istişareler yapılarak, sadece seçimden seçime değil, bazen arada kamuoyu yoklamaları yapılarak halkın nabzının ölçülmesi taraftarıyız. Bir böyle bir demokrasi istiyoruz. Artık demokraside darbeciliğe yer yok.” diyerek demokratik, müreffeh ve öncü bir Türkiye’nin ne anlama geldiğini ise, “Müreffeh diyoruz, neden? Müreffeh olunan bir ülke, özgür bir ülkedir. Türkiye ne kadar müreffeh olursa, o kadar özgür bir ülke olur. Biz sadece ekmek parasından hariç, özgürlüğümüzü gerçekten yaşayabiliyorsak müreffehiz demektir. Paramız var tatile çıkabiliyorsak, uçakta seyahat edip, istediğimiz yere gidebiliyorsak bizler özgür insanlarız, demektir. Milli gelirimiz artmamışsa nasıl tatile vakit ayırabiliriz. Bunlar tamamen müreffeh ülkelerde yaşanan şeylerdir. Öncü Türkiye diyoruz. Türkiye’nin belli bir geçmişi, lekesiz bir tarihi var. Tarihimizde soykırımları olmayan, zulümleri ile anılmayan, gittiği yere adalet götüren, bayındırlık ve huzur götüren bir geçmişimiz var. Bu büyük bir nimettir. Bu nimeti Türkiye yurt dışına açıldığı zaman her zaman yaşıyor. Siz bunun farkında olmazsanız, bütün bu imkanları devreye koyamazsanız, Uluslararası ilişkilerde öncü olamazsınız. İçe dönük, vatandaşın kılık kıyafeti ile uğraşan birileri olursunuz.” Diyerek CHP ve MHP’nin çatı adayını nasıl belirlediğini açıklaması gerektiğini belitti. CHP VE MHP ÇATI ADAYI NASIL BELİRLEDİ, AÇIKLAMALIAK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayını çok şeffaf, istişareye ve kamuoyu yoklamalarına dayalı bir şekilde belirlediklerini, aday belirleme sürecinin halkın gözü önünde tamamlandığına dikkat çekti. Hamarat şunları söyledi: “Biz AK Parti olarak bunları yaparken, muhalefet ne yaptı? CHP ve MHP Ekmeleddin İhsanoğlu ismini nasıl meydana çıkardı, bu kişiyi nasıl iki partinin ortak adayı olarak nasıl tespit etti? Kimlerle istişare etti, Rüyanızda mı gördünüz, birileri mi size bu ismi fısıldadı. Kamuoyu yoklaması yaptırdı mı? Muhalefetin aday belirleme sürecine ilişkin çok karanlık nokta var. Kamuoyu bunu bilmek istiyor. Muhalefet Cumhurbaşkanı adaylarını nasıl belirlediklerini halkımıza anlatmalı.” SİYASET KÖTÜ BİR ŞEYSE MUHALEFET NEDEN SİYASET YAPIYOR?Halkımızın, tanıdığı, bildiği, güven duyduğu, icraatlarını bizzat yaşadığı Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk turda Cumhurbaşkanı olarak seçeceğine inandığı belirten, Milletvekili Mustafa Hamarat, “Bakınız bu yaklaşım siyaset alanını tukaka ilan etme yaklaşımıdır. Farkında değiller belki ama bu yaklaşım siyaset alanını daraltma, küçültme yaklaşımıdır. Siyaset kötü bir şey mİ? Madem Cumhurbaşkanlığı makamına siyasetten birinin gelmesini istemiyorsunuz, siyaseti bu kadar kötü buluyorsunuz neden kendiniz siyaset yapıyorsunuz?” MİLLETİN YANINDA DEĞİLLER“Aslında kafaların arkasında başka bir düşünce var. Siyasetin içinden Cumhurbaşkanı adayı istemeyen muhalefet aynı zamanda, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine de karşıdır. Bunların siyasi anlayışında halk yoktur. Bunların anlayışında millet yoktur. Bunların anlayışında devlet vardır bir de devleti idare edecek kendileri. Bunlar millete değil devlete yakın olmayı tercih ediyorlar. Devlete karşı milleti koruyacaklarına devleti koruma gayretindeler” dedi. BU MİLLETİN ARTIK SİYASİ RİSKLER ALMAYA TAHAMMÜLÜ YOK!Hamarat daha sonra sözlerini şöyle devam etti: “Eski Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki gibi MHP ve CHP’nin aday belirleme süreci de pazarlık emarelerini gösteriyor. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili de değil. 10 Ağustos’ta millet Cumhurbaşkanını seçecek ama bundan sonra bu iki partini hangi zihniyetle siyaset yapacağını belirleyecek. Dünyanın her yerinde iktidar olmak için koalisyon kurulur. Bizim maalesef muhalefet koalisyon kurdu. Bu doğru bir yaklaşım değil. Doğru olan şuydu kendi siyası yaklaşımı ile ortaya çıkmaları gerekiyordu. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu biz daha yeni tanıyoruz diyorlar. Daha millete tanıtacaklar. Millet büyük bir risk alarak Cumhurbaşkanını tanıyacak. Bu milletin artık siyasi riskler almaya tahammülü yok. İnşallah iyi çıkar şeklindeki beklentilerle olmaz.1.turda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayımız %50 oy alarak daha kararlı adımlarla, partimizin de içinde bulunduğu proje ve desteklerle Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanlığını seçimlerini rahatlıkla kazanacağımıza inanıyorum.” AK PARTİ TÜRKİYE’NİN BİR ZENGİNLİĞİDİR“Partimiz kişilere çok endeksli bir parti olma düşüncesinde değil. Yani dışarıdan bize bazı böyle yakıştırmalara yapılabiliyor. Bize önce iktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız deniyordu. Bizi normal olduğumuz gibi görünmekten korkanlar, bize bir uçtan bir uca etiket yapıştırmaya kalktılar. Doğrusu şu aslında, Türkiye’nin en kurumsal çalışan, milletle hiç ilişkisini kesmeyen, icraatlarını sürekli halkın kontrolüne açan ve halkın yönlendirmesiyle icraatlarını yenileyen, seçim taahhütlerine bir bağlı kalmaksızın çalışan ve daima kendini yenileyen bir partiyiz. Diğer partilerle de aradaki mesafeyi açmış bir partiyiz. Böyle bir partinin kişilere endeksli olması düşünülemez. Bu aslında Türkiye’nin bir zenginliğidir. Önemli bir nimettir. İstediğiniz zaman böyle bir partiyi bulmanız mümkün değildir. Birçok ülke böyle bir birliği ve beraberliği sağlayamadığı zamanlar olur.” AK PARTİDE KİŞİLER ÜZERİNDE TARTIŞMA OLMAZSon olarak AK Parti’nin Genel Başkanı kim olacak? Sorusuna ise Milletvekili Hamarat şöyle yanıt verdi. “Biz sadece genel başkan tarafından yönetilmeyi bekleyen bir parti olmayı aştık. Artık dünyanın ve Türkiye’nin lideri olan bir partiyiz. Liderimiz Cumhurbaşkanı oldu diye, liderlik görevi sona ermez. Muhalefet partilerine baktığımızda bir liderlik vasfı taşıyanları göremiyoruz. Türkiye’de artık başarıları ile kendini kabul ettirmiş, başarıları ile adından söz ettirmiş biri inşallah Cumhurbaşkanı olacak. Liderlikten istifa etmiş, ya da liderliği bırakmış olmayacak. Genel başkanlıktan ve Başbakanlıktan ayrılıp, Cumhurbaşkanı olacak. Liderin yerine lider arayışında değiliz. Yine parti içerisinde bu görevi eşitler arasında birinci olarak kim uygun görülürse o arkadaşımız genel başkan olacak. Milletin ve hizmetin yararı neyi gerektiriyorsa onu yapan birisi olacak. Koltuğa oturunca koşmaya başlayan bir partiyiz. 2023 hedeflerine daha hızlı ve dünya barışında söz sahibi olma yolunca öncü bir parti olma yolunda ilerlemek isteyen bir genel başkanımız olacak.”
AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat bir televizyon programına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili konuşan Hamarat, “Artık demokraside darbeciliğe yer yok.” dedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile birlikte Ordu’ya gelen Milletvekili Hamarat, önümüzdeki günlerde oylaması ilk defa halk tarafından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin soruları yanıtladı.

BU SEÇİM TARİHİMİZDE BİR İLK OLACAK
AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, oylaması ilk defa halk tarafından yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri “biz vekillerin aracılığı ile değil, halkın kendi istediği kişiyi Cumhurbaşkanı seçme hakkını meydana doğurmuştur” dedi.

Hamarat konuşmasını şöyle sürdürdü. “Yeni Türkiye’nin yeni olgusu olarak kabul ettiğimiz ilk defa oylaması halk tarafından yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirmek gerekirse, bu da siyasetin alanının biraz daha genişlediğini göstermektedir. Türkiye’de baştan beri bürokratik devlet anlayışı devam ediyor. Türkiye’de hiçbir mesele siyaset üstü ya da siyaset dışı değildir. Muhalefet ‘Efendim Cumhurbaşkanı siyaset dışından olmalı.’ diyor. Aslında bu böyle olmamalı. Biz AK Parti olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk tarafından oylanmasından yanaydık. Fakat mecliste yeterli sayıda milletvekilinin kabul görmediği ve bizim 333 oyumuzla “Cumhurbaşkanını halk seçsin” dediğimiz Cumhurbaşkanlığı seçimlerini referanduma götürdük. Halk bu konuda “evet Cumhurbaşkanını biz seçmeliyiz” diyerek, oylamasını yaparak “evet” dedi. Böylelikle Cumhuriyet tarihinde ilk kez 10 Ağustos’ta 1.turu yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini halkın seçmesi kabul edilmiş oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi artık biz vekillerin aracılığı ile değil, halkın kendi istediği kişiyi Cumhurbaşkanı seçme hakkını meydana doğurmuştur. Sadece Cumhuriyet tarihimiz değil. Osmanlı, Selçuklu ve daha gerisi bütün tarihimiz boyunca 10 Ağustosta bir ilk gerçekleşiyor. Milletimiz ilk defa Devletin başını kendisi seçiyor. Cumhur, başkanını seçiyor. Yeni Türkiye başkanını seçiyor. Bu çok önemli bir husustur. 10 Ağustos yeni Türkiye için tarihi bir dönüm noktasıdır.” dedi. 

VİZYON BELGEMİZ:”DEMOKRATİK, MÜREFFEH VE ÖNCÜ TÜRKİYE”
Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyon belgesi gerçekten çok güzel hazırlanmış ve Türkiye’nin geçmişini dikkate alan ve geleceğine de bir vizyon çizen bir belgeden ibarettir. Cumhurbaşkanı bir temsil makamı olmayıp, yürütmenin başı olarak görev yapmaktadır. Biz AK Parti olarak, Cumhurbaşkanı adayını çok şeffaf, istişareye ve kamuoyu yoklamalarına dayalı bir şekilde belirledik. Aday belirleme sürecinin halkın gözü önünde tamamlandığını da unutmamak gerekir. İşi bilen, içimizden birinin Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi de son derece manidardır. Tekrar vizyon belgemize dönecek olursak, bu belgenin ana başlıkları demokratik, müreffeh ve öncü Türkiye’dir.

ARTIK DEMOKRASİDE DARBECİLİĞE YER YOK
AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat bir soru üzerine, “Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesi anlamına geldiği için, bizler demokrasiyi hep öncelik olarak kabul ettik. Halk artık samimi, içten bir devlet anlayışı bekliyor. Geçmiş zamanlara baktığımızda bu durumun tam tersini yaşadığımızı söyleyebiliriz. Toplumun istekleri doğrultusunda istişareler yapılarak, sadece seçimden seçime değil, bazen arada kamuoyu yoklamaları yapılarak halkın nabzının ölçülmesi taraftarıyız. Bir böyle bir demokrasi istiyoruz. Artık demokraside darbeciliğe yer yok.” diyerek demokratik, müreffeh ve öncü bir Türkiye’nin ne anlama geldiğini ise, “Müreffeh diyoruz, neden? Müreffeh olunan bir ülke, özgür bir ülkedir. Türkiye ne kadar müreffeh olursa, o kadar özgür bir ülke olur. Biz sadece ekmek parasından hariç, özgürlüğümüzü gerçekten yaşayabiliyorsak müreffehiz demektir. Paramız var tatile çıkabiliyorsak, uçakta seyahat edip, istediğimiz yere gidebiliyorsak bizler özgür insanlarız, demektir. Milli gelirimiz artmamışsa nasıl tatile vakit ayırabiliriz. Bunlar tamamen müreffeh ülkelerde yaşanan şeylerdir. Öncü Türkiye diyoruz. Türkiye’nin belli bir geçmişi, lekesiz bir tarihi var. Tarihimizde soykırımları olmayan, zulümleri ile anılmayan, gittiği yere adalet götüren, bayındırlık ve huzur götüren bir geçmişimiz var. Bu büyük bir nimettir. Bu nimeti Türkiye yurt dışına açıldığı zaman her zaman yaşıyor. Siz bunun farkında olmazsanız, bütün bu imkanları devreye koyamazsanız, Uluslararası ilişkilerde öncü olamazsınız. İçe dönük, vatandaşın kılık kıyafeti ile uğraşan birileri olursunuz.” Diyerek CHP ve MHP’nin çatı adayını nasıl belirlediğini açıklaması gerektiğini belitti.

CHP VE MHP ÇATI ADAYI NASIL BELİRLEDİ, AÇIKLAMALI
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayını çok şeffaf, istişareye ve kamuoyu yoklamalarına dayalı bir şekilde belirlediklerini, aday belirleme sürecinin halkın gözü önünde tamamlandığına dikkat çekti. Hamarat şunları söyledi: “Biz AK Parti olarak bunları yaparken, muhalefet ne yaptı? CHP ve MHP Ekmeleddin İhsanoğlu ismini nasıl meydana çıkardı, bu kişiyi nasıl iki partinin ortak adayı olarak nasıl tespit etti? Kimlerle istişare etti, Rüyanızda mı gördünüz, birileri mi size bu ismi fısıldadı. Kamuoyu yoklaması yaptırdı mı? Muhalefetin aday belirleme sürecine ilişkin çok karanlık nokta var. Kamuoyu bunu bilmek istiyor. Muhalefet Cumhurbaşkanı adaylarını nasıl belirlediklerini halkımıza anlatmalı.”

SİYASET KÖTÜ BİR ŞEYSE MUHALEFET NEDEN SİYASET YAPIYOR?
Halkımızın, tanıdığı, bildiği, güven duyduğu, icraatlarını bizzat yaşadığı Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk turda Cumhurbaşkanı olarak seçeceğine inandığı belirten, Milletvekili Mustafa Hamarat, “Bakınız bu yaklaşım siyaset alanını tukaka ilan etme yaklaşımıdır. Farkında değiller belki ama bu yaklaşım siyaset alanını daraltma, küçültme yaklaşımıdır. Siyaset kötü bir şey mİ? Madem Cumhurbaşkanlığı makamına siyasetten birinin gelmesini istemiyorsunuz, siyaseti bu kadar kötü buluyorsunuz neden kendiniz siyaset yapıyorsunuz?”

MİLLETİN YANINDA DEĞİLLER
“Aslında kafaların arkasında başka bir düşünce var. Siyasetin içinden Cumhurbaşkanı adayı istemeyen muhalefet aynı zamanda, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine de karşıdır. Bunların siyasi anlayışında halk yoktur. Bunların anlayışında millet yoktur. Bunların anlayışında devlet vardır bir de devleti idare edecek kendileri. Bunlar millete değil devlete yakın olmayı tercih ediyorlar. Devlete karşı milleti koruyacaklarına devleti koruma gayretindeler” dedi.

BU MİLLETİN ARTIK SİYASİ RİSKLER ALMAYA TAHAMMÜLÜ YOK!
Hamarat daha sonra sözlerini şöyle devam etti: “Eski Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki gibi MHP ve CHP’nin aday belirleme süreci de pazarlık emarelerini gösteriyor. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili de değil. 10 Ağustos’ta millet Cumhurbaşkanını seçecek ama bundan sonra bu iki partini hangi zihniyetle siyaset yapacağını belirleyecek. Dünyanın her yerinde iktidar olmak için koalisyon kurulur. Bizim maalesef muhalefet koalisyon kurdu. Bu doğru bir yaklaşım değil. Doğru olan şuydu kendi siyası yaklaşımı ile ortaya çıkmaları gerekiyordu. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu biz daha yeni tanıyoruz diyorlar. Daha millete tanıtacaklar. Millet büyük bir risk alarak Cumhurbaşkanını tanıyacak. Bu milletin artık siyasi riskler almaya tahammülü yok. İnşallah iyi çıkar şeklindeki beklentilerle olmaz.1.turda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayımız %50 oy alarak daha kararlı adımlarla, partimizin de içinde bulunduğu proje ve desteklerle Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanlığını seçimlerini rahatlıkla kazanacağımıza inanıyorum.”

AK PARTİ TÜRKİYE’NİN BİR ZENGİNLİĞİDİR
“Partimiz kişilere çok endeksli bir parti olma düşüncesinde değil. Yani dışarıdan bize bazı böyle yakıştırmalara yapılabiliyor. Bize önce iktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız deniyordu. Bizi normal olduğumuz gibi görünmekten korkanlar, bize bir uçtan bir uca etiket yapıştırmaya kalktılar. Doğrusu şu aslında, Türkiye’nin en kurumsal çalışan, milletle hiç ilişkisini kesmeyen, icraatlarını sürekli halkın kontrolüne açan ve halkın yönlendirmesiyle icraatlarını yenileyen, seçim taahhütlerine bir bağlı kalmaksızın çalışan ve daima kendini yenileyen bir partiyiz. Diğer partilerle de aradaki mesafeyi açmış bir partiyiz. Böyle bir partinin kişilere endeksli olması düşünülemez. Bu aslında Türkiye’nin bir zenginliğidir. Önemli bir nimettir. İstediğiniz zaman böyle bir partiyi bulmanız mümkün değildir. Birçok ülke böyle bir birliği ve beraberliği sağlayamadığı zamanlar olur.”

AK PARTİDE KİŞİLER ÜZERİNDE TARTIŞMA OLMAZ
Son olarak AK Parti’nin Genel Başkanı kim olacak? Sorusuna ise Milletvekili Hamarat şöyle yanıt verdi. “Biz sadece genel başkan tarafından yönetilmeyi bekleyen bir parti olmayı aştık. Artık dünyanın ve Türkiye’nin lideri olan bir partiyiz. Liderimiz Cumhurbaşkanı oldu diye, liderlik görevi sona ermez. Muhalefet partilerine baktığımızda bir liderlik vasfı taşıyanları göremiyoruz. Türkiye’de artık başarıları ile kendini kabul ettirmiş, başarıları ile adından söz ettirmiş biri inşallah Cumhurbaşkanı olacak. Liderlikten istifa etmiş, ya da liderliği bırakmış olmayacak. Genel başkanlıktan ve Başbakanlıktan ayrılıp, Cumhurbaşkanı olacak. Liderin yerine lider arayışında değiliz. Yine parti içerisinde bu görevi eşitler arasında birinci olarak kim uygun görülürse o arkadaşımız genel başkan olacak. Milletin ve hizmetin yararı neyi gerektiriyorsa onu yapan birisi olacak. Koltuğa oturunca koşmaya başlayan bir partiyiz. 2023 hedeflerine daha hızlı ve dünya barışında söz sahibi olma yolunca öncü bir parti olma yolunda ilerlemek isteyen bir genel başkanımız olacak.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.