ADIGÜZEL'DEN ENGİNYURT'A SERT CEVAP GELDİ

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’den Cemal Enginyurt’a sert cevap. Adıgüzel, “özel telefon mesajlaşmalarının bu şekilde yayınlanması suçtur ve siyasi olarak ahlak dışıdır. Gereği de hem kanal hem Enginyurt nazarında hukuken yapılacaktır.” dedi.

MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile CHP Ordu milletvekili Mustafa Adıgüzel Mustafa Adıgüzel arasında başlayan tartışma sert bir şekilde devam ediyor. Enginyurt’un kendisi hakkındaki sözlerine sert cevap veren Adıgüzel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi;   “8 Nisan 2019 tarihinde TV52’de Akın Çiçek’le Yenigün programına canlı olarak katılan MHP Milletvekili Cemal Enginyurt’un şahsım hakkındaki beyanlarına cevap hakkım doğmuş ve bir açıklama yapmam zorunlu hale gelmiştir. Bu programda hakkında kimisi asılsız kimisi de çarpıtılan konularla ithamlarda bulunan Cemal Enginyurt iddialarını özel bir mesajlaşma grubumuzda yazdıklarıma ve basın toplantısında söylediklerime dayandırmaktadır.   Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki; özel telefon mesajlaşmalarının bu şekilde yayınlanması suçtur ve siyasi olarak ahlak dışıdır. Gereği de hem kanal hem Sn.Enginyurt nazarında hukuken yapılacaktır. Seçimlerden çok önce aday belirleme sürecinde yapılan arkadaş grubu içi 3-4 kişinin arasındaki bir yazışma elde edilip canlı yayında servis edilerek buradan bir algı yönetilmek istenmektedir.   Cemal Enginyurt'a öncelikle şu sorular sorulmalıydı? Kendisi bu mesaj gurubuna dahil midir ki bu yazışmaları okumuş ve de TV programında yayınlamaktadır? Bu tv kanalı da, özel hayatın gizliliği alanına giren bir konuda bu yayını hangi yayın ilkelerine göre yapmıştır. Bu grup içi yazışmada Cemal Enginyurt, benim yakın çevreme “gidin oyunuzu Giresun’da kullanın” dediğimi ifade etmekte, bu külliyen yalandır. Bu ifade Giresun'da oturan ve çalışan gruptaki bir doktor arkadaşımızın ifadesidir.   Bu grup içi yazışmada yapılan, adaylık sürecleri ve partililerimiz ile ilgili değerlendirmeler bizim iç meselemizdir. Enginyurt'un ilgi alanına girmez. Enginyurt'un amacı parti hukukumuz ve bütünlüğümüzü bozma amaçlıdır. Bu mesajlarda iddia edildiği üzere Sn.Genel başkan yardımcım ile ilgili tek bir hakaret içeren beyanım yoktur.   Bu konuda tek üzüntüm ise konu ile ilgisi olmayan parti büyüğüm bir eski milletvekilinin adının karıştırılmasıdır. Bu servis edilen yazışmada kendisi için, dahil edilmediğim bir parti içi toplantı nedeniyle anlık kırgınlık ile söylediğim "sevimsiz" manasına gelen kelimeden ibarettir. Kendisini arayıp hakaret unsuru ve amacı taşımasa bile kapalı bir görüşmeden sızdırılan bir yazışma nedeniyle incinmesine sebep olduğum için üzüntülerimi ifade ettim ve özür de diliyorum. Kendisine saygım ve sevgim bakidir.   Sn.Enginyurt programda başka konularda da hakkımda bilgisizce haksız beyanlarda bulunmuştur. İstanbul’da oyların yeniden sayılma sürecinde tüm ilçelerdeki sayımların birebir takip edilmesi görevi bütün milletvekillerimize CHP Genel Merkezi tarafından resmi olarak verilmiş ve izinsiz mazeretsiz katılım istenmiştir. Şahsımın da orada tuttuğu demokrasi nöbetinin hem konuğunuz hem de kanalınız tarafından küçümsenmesini Gürgentepe'deki partimizin ve adayımızın yürüttüğü yasal itiraz süreci ile terazilendirilmesini vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum.   Cemal Enginyurt kendisine "Cemal" diye başlayan paylaşımımdan rahatsız olmuş. Kendisinin benim için daha önce "Lan Mustafa" diye başlayan paylaşımlarından terbiyem gereği "Lan" bölümü eksik, sadece Cemal'i yazılmıştır.   Programda Cemal Enginyurt, seçim boyunca benim Cumhur İttifakına ve onun adayına karşı Ordu’da hiçbir söz söylemediğimi iddia etmiştir. Bu da büyük bir iftiradır. Ben seçimler boyunca karşımdaki iki adayın aynı zihniyette olduğunu hatta bunların ‘Siyam İkizleri’ olduklarını söyledim. Bu ifadem programda aynen geçmiştir. Asıl düşündürücü olan bizler baştan beri hiç çizgisini değiştirmeden AkParti karşısında mücadele ederken saf değiştirip AkParti ile ittifak yapan milletvekilinin benim mücadelemi sorgulamasıdır.   Programdaki bir ifadesinde benim MHP oylarına talip olurken "Cemal Enginyurt canını bana emanet etti, MHP'liler Orduyu neden bana emanet etmesin" şeklindeki ifadelerimi de o esnada hasta olup hastanede yatması ile ilişkilendirmiş. Ben mesleğimi hiç siyasete alet etmedim yine de etmem. Bu ifadem Sn.Enginyurt'un daha önce kullandığı kendi ifadesini tekrarlamamdan ibarettir. 2015 genel seçimlerinde Sn.Enginyurt: " Ben Adıgüzel'e canımı emanet ettim. Ordu'yu neden etmeyeyim demiştir. Itirazı varsa arşivleri de memnuniyetle açarız.   Sn.Enginyurt basın toplantisındaki sözlerimi de çarpıtmaktadır. Doğrusu şudur. "Altınordu'da CHP, Büyükşehir'de başka parti" yönlendirmesi çökmüştür. Bunu yapanlar ve yönetenler Altınordu ilçesinin kaybına neden olmuşlar ve parti tabanında da mahkum olmuşlardır. Bunu söyledim. Üstelik benim CHP Ordu büyükşehir adayı yapılmam ile Saadet Partisi adayının partimize vereceği zararın önüne geçilmiş oldu. Böylece İstanbul Ankara dahil birçok belediyeyi almamıza Ordu'dan katkımız olduğunu, İstanbul'da kritik kazanılan sonucun da bunun belgesi olduğunu ifade ettim. Onları neden yayınlamadınız.   Aslında tüm bunlar bizim parti içi meselelerimiz olup Sn.Enginyurt'u alakadar etmez. Kendisi asıl şuna cevap vermelidir. Partisinden milletvekili adayı olma ve dahası da hekim olma onuruna ermiş bir arkadaşını, benim de dahil olduğum bir hekim whatsapp grubunda kripto olarak kullanma seviyesizliğine hem onu, hem kendisini nasıl düşürmüştür?   Kendisiyle aramızdaki bu polemik de Sn.Enginyurt'un, benim ve Sn.Seyit Torun'un adıyla paylaşım yapması sonrasında benim verdiğim cevabı hazmedememesinden kaynaklanmıştır.   Tüm siyasetini polemikten beslenerek yürüten bu sn.vekil ile mümķün mertebe tartışmaya girmemeye, önceliklerimiz olan Ordu’nun sorunlarını çözmek, Türkiye’nin sorunlarını çözmek ile odaklanmaya çalışıyoruz. Kendisini daha önce de uyardım. Şimdi de uyarıyorum. Kendi alanında kalmaya ve halkın sorunları konusunda odaklanmaya özen göstersin. Haddini ve hududunu aştığında gereken ayarını da cevabını da alacaktır.   Bu yayın kuruluşu olarak şahsım hakkında seçim süreci boyunca yaptığı tüm haksız ve taraflı yayınlara bir yenisini daha eklemiştir. Tüm haksız ve hukuksuz yayınlara rağmen basın özgürlüğünü inatla savunmaya devam edeceğiz, ancak maddi manevi bütün hukuki hakkımızın da eşgüdüm halinde takipçisi olunduğunun da bilinmesi yararlarınadır."