'SAKARYALI OLMASINA DİKKAT EDECEĞİM'

Toplantı'da Başkan Yardımcısı Hasan Çebi, Genel Sekreter Murat Gürsoy, Yönetim kurulu üyeleri Levent Yıldırım, Hakan Şahin, Tamer Aktaş, Coşkun Memiş, Akın Çiçek'te yer aldı.   Orduspor’un büyük gelirlere sahip olmadığını ancak bütçeye göre mütevazi bir takım kurduklarını söyleyen Türkmen, “Biz şu anda Türkiye'de futbol çok değişik bir atmosferde oynanıyor. Geçen yıl daha düzgün seyrediyordu. Bu sene çok farklı şeyler var. Sürekli olarak herşeyden önce şunu ifade edelim. Bütün konuşmalarımda bunu ifade ediyorum. Adaletsiz bir yarışın içindeyiz. Orduspor kulübünün 75 Milyon tekstil cirosu yok, 50 milyon dolar stadyum geliri yok, bir futbolcuya verilecek 10 milyon eurosu yok ama biz bu rakiplerle mücadele ediyoruz. Sonuçta bütçemize göre bir takım yapıyoruz. Ekonomik adaletsizliğin dışında bir medyamız yok, etkileyebileceğiniz basın yayın kuruluşlarınız yok. Seveniniz az.  Daha önce çok takdir etmiştim onu şimdi bakıyorsunuz böyle bir yarış devam ediyor.”   ORDUSPOR’A KARŞI NEGATİV BİR TAVIR VAR Orduspora karşı bir negatif hava estirildiğini belirten Türkmen, “Bunu yayıncı kuruluş yapıyor. Bundan sonra Orduspor'da yerli teknik direktör çalıştırırsak Sakaryalı olmasına dikkat edeceğiz. Onu ifade edeyim. Bu tür hedef göstermeler bunlar var. Bunların hiç biri mazaret değil. Ben takıma inanıyorum, teknik direktöre inanıyorum. Biz bu ligde kalacağız. Sezon sonunda nerede hata yaptığımıza hep beraber bakacağız.”   BAŞARIDA DA BAŞARISIZLIKTA DA TAKIMIN BAŞINDAYIM Orduspor’un iyi gününde de kötü gününde de takımın başında olacağını açıklayan Türkmen, “Biz başarı durumunda da başarısızlık durumunda da buradayız. Biz bırakıp biryere gitmiyoruz. Şimdi küme düşme hattındaki bazıları düşerse biz yokuz falan diyor. Hayır kardeşim ben buradayım hiç bir yere gitmiyorum. Buradayız ve biz bu projeye inandığımız için Orduspor projesi ve bu takıma inandığımız için yolumuza devam edeceğiz. Dolayısıyla o belirsizliği ortadan kaldıralım. Böyle birşey söz konusu değil her durumda buradayız. Bir hata varsa o hataları düzeltmek için buradayız. Futbolda iki kere iki dört etmiyor. Futbolculara bakıyorsunuz tek tek, kariyerlerine bakıyorsunuz, onlara bir takım yapmaya çalışıyorsunuz, son maçta gördüğünüz gibi, çok fazla değişken durumlar var. Ve biz bu çerçevede çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”   TAKIMLA BİRBİRİMİZE SÖZ VERDİK Bugün takımla bir araya gelip birbirimize söz verdik diyen Türkmen, “Bu maçlardan önce özel bir prim programıda yaptık. Zaten herzaman Orduspor çok yüksek primler veriyor. Bu işler paraylada çok olmuyor aslında. Her futbolcu kendi kariyeri için oynaması gerekiyor. Bu şehir için, bizim için oynaması gerekiyor. Taraftarlarımız, Ordulular takımla kendini özdeşleştiriyor, bizde kendimizi özdeşleştiriyoruz. Takım kaybetti başarısız olduğu zaman kendisini başarısız sayıyor. Bu çok normal böyle olması lazım zaten.”   TARAFTARIMIZ TEPKİSİNİ 90 DAKİKA SONRAYA SAKLAMALI Başkan Türkmen taraftara da seslenerek, “Tepkilerimizi 90 dakikanın sonuna bırakmalı ve çok akıllı olmamız lazım, akıllı taraftar olmamız lazım. Akıllı şehir olmamız lazım. 7 dakikada iki gol yiyorsun, sen maçın bitimine 20 dakika kala bağırmaman lazım. Ama ben bunları duygusal tepki olarak nitelendiriyorum. Tamam yönetim gitsin, hocada gitsin, bu ne demek kaos. Kaos ne demek, başarısızlığı baştan kabul etmek demek. Bu tepkinin duygusal olduğunuda gösteriyor. Yoksa normal bir insan bu kadar tepki göstermeyi ve önünüzde bu kadar maç varken doğru olmadığını biliyor. Bunu ben normal karşılıyorum. Bunlarda olmalı zaten. Bizde bu takımın 2 milyon taraftarı var bunları üzmemek için nasıl iyi yapabiliriz. Futbolcu biraz daha iyi yaklaşmalı teknik direktör baskıyı hissetmeli buna birşey demiyorum. Ama bu tepkilerimizi iyi yönetmemiz lazım dünyanın sonu değil. Futbolda başarıda var başarısızlık da var. Bizim ilk yılımızda 10'uncuydu takım sonra 8'inci bitirdi. Sonra Süper Lig'e çıktı, geçen sene Süper Lig'de kaldı inşallah bu senede kalacak. Ama olabilir tatsız sezonlarda geçirebilirsiniz. Biz her durumda buradayız. Bir başarısızlık varsa bu bizim başarısızlığımız bu asla bizim doğruları söylememize engel değildir.”    ORDUSPOR AŞ. KURUYORUZ Orduspor’un bütçesini arttıracak yeni bir projeye imza atacaklarını anlatan Türkmen şu bilgileri verdi; “Ordusporla ilgili olarak yakın bir zamanda 10 güne kadar. Orduspor Sportif Faaliyetler Anonim Şirketini kuruyoruz. Orada değişik bir model geliştireceği. Bunu diğer kulüplerde uyguladı. Çok ortaklı işte Avustralya'daki Orduluya bile ulaşacağız. Sonra bu şirketleri halka açacağız. Yoksa bizim çok büyük bir mali kaynak sağlamamız söz konusu değil. Süper Lig'deki bir Anadolu takımı lig'de kaldığında elde ettiği gelir 30 milyon lira bizim takımımız 40 milyon bizim yıllık maliyetimiz bu geçen senede böyleydi. Biz bu takımı 6.5 milyon borçla almıştık. Ve o nakit açığını kapatamadık. Çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Orduspor'un borcu takımın başarısına göre, sezon içerisinde 14 ile 20 milyon arasında gider gelir. Buda çok normaldir. Zaten öbür türlü İstanbul takımlarına bakarsanız 300 milyon, 500 milyon borcu yönetiyorlar. Bizimde yönetebileceğimiz borç o kadar zaten. Ben sezon sonunda şunu görebilirim. Bizim takımımızda 1 milyon euro alan oyuncu yok. Acaba 3 tane 1 milyon euro alan oyuncumu alsaydık. Olmazsa da borcun o zaman 20 değilde 40 milyon olur. Bu anlamda kendimizi sorgulayabiliriz. Orduspor Orduyu temsil ediyor.”   ORDUSPOR’U ÇOK DİKKATLİ YÖNETİYORUZ Orduspor Kulübü’nün çok hesaplı ve sistemli bir şekilde yönetildiğini anlatan Türkmen, “Sonuçta hesapsız hareket edipte bütçelerin dışına çıkma şansımız yok. Burada bir Anadolu takımının şehrinden her yıl 10 milyon çıkması lazım. Nasıl alacak, reklam, kombine, sponsorluk ile olacak. Biz internet sitemizde yayınlamıştık. Şehrin 1,5 Milyon katkısı var, şimdi ben işin bu noktasında değilim. Biz bunları da bildiğimiz için ona göre bir bütçe yapıyoruz. Bizim mali tablomuzda o çerçevededir. Dolayısıyla her zaman en kötüsünü düşündüğünüzde bile Orduspor'un ekonomik olarak ayağa kalkabilecek ekonomik durumdadır. Kimse bundan endişesi olmasın. Ben yeminli mali müşavirim, buradaki herkesinde işadamı sonuçta biz kulübü 60 - 80 Milyon borcun altında bırakalım gibi birşey olmadı. Orduspor'un bütün gelirleri bankacılık sistemiyle gelir ve ödemeleri sözleşmeye dayalı olarak bankacılık sistemiyle yapılır. Bu kulüpteki hiç kimse parayı göremez. Sonuçta bağımsız denetlenen şeffaf bir kulüptür Orduspor kulübü.”   BAŞARI İNANCIMIZI KAYBETMEMELİYİZ Her Orduspor severin başarı inancını kaybetmemesi gerektiğini ifade eden Türkmen, “Önemli olan takım ruhu, onunla hareket edebilmek. Başarabileceğine olan inancını asla kaybetmemek, ama bazen bu oluyor. 30 kişinin içinde olmasa da bu oluyor ben olaya öyle bakıyorum. Bu insanlar suçlu diye değil, aynı kaderi paylaşmaz, aynı kaygıları duymazsan, oradaki toplumun ahengini bozarsan yapacak birşey yok. Böyle durumda bizde gerekeni yapmamız gerekiyor. Onu bir kez daha değerlendireceğiz. Orduspor Süper Lig'de 2. yılında, çok renk getirdi. Çok farklı bir noktaya getirdik. Biz hepsini yeneceğiz başka çaremiz yok o yüzden birlik olmamız gerekiyor. Bunlar Türk futbolunda hep var. Bir örnek vereyim, Fenerbahçe-Bursa maçında yardımcı hakemin vermediği golü hakem veriyor. Çünkü bir hafta önce açıklama yapmış, kulüp bu gündeme getirilmiyor, en son Akhisar maçında oyuncu vuruyor, top içerden çıkıyor, bunu kimse göremiyor, sonra televizyondan görüyorlar. Sadece şutu vuran itiraz ediyor. Ondan sonra dün açıklama yapılıyor efendim bundan sonra böyle birşey olmasın. Bu bu haftaki maça, bu hafta buraya atanacak hakeme baskı yapmak. Bugün bağır, geçen hafta Sivas bağırdı karşılığını aldı. Bugün bağır pazar günü karşılığını alırsın, Türk futbolu böyle olduğu için hiçbir yere gitmiyor. Gelir sıralamasında 6. sıralamadasın, FİFA sıralamasında 45. sıralamadasın. Bu kadar net ve Anadolu takımına biçilen rol belli, geleceksin 3-5 yiyeceksin sesini çıkarmayacaksın. Her söylenene evet diyeceksin, senin hiç bir görüşün olmayacak, sisteme uyacaksın fırsatını bulduğunda seni harcarım mantık budur. Bunun böyle gitmesi doğru değil. Türk futbolunda yapılması gereken bir sürü şey var. Biz her durumda doğruları söylemeye devam edeceğiz.  Çünkü Orduspor camiası büyük ve özel bir camia, başkanı da, yönetimi de, futbolcusu da şehri de özel biz kendimizi farklı bir yere koyuyoruz. Arenada yaşadıklarımızı hatırlayın maçın ilk devresi 2-0 ikinci devresi hakemlik bir durum var mı yok. Adamlar kendisi atıyor zaten golü. Sonra bir hava estiriliyor, linç ediliyorsunuz. Hiç kimse şunu sorgulamıyor. Hakemin teknik direktör ile tartışıp yukarıya göndermesini gösterecek bir hakem hatası var mı. Yok. Amaca ulaşmak için her yöne başvuruluyor. Dürüst bir yarış değil. Bizim takımımız çok iyi oyunculardan kurulu öyle vur parçala öyle şeylerde yok. Biz takım oluştururken de ortamı bozacak, insanlar olmamasına özen gösterdik. Huzur olmayan yerde başarı olmaz diye. Biz şuna inanmalıyız, 7 hafta var 4 maçı kazanacağız bu ligde kalacağız ondan sonra nerede ne hata yaptık ona bakacağız. Ve yolumuza devam edeceğiz. En kötü ihtimal başaramadığımızı varsayarsak, Orduspor seneye yine süper Lig'deki yerini alacaktır. Böyle bakıyorum ben olaya 26 yıl sonra bunu başardık, burada tutmayı da başaracağız. Ordulular birlik olmayı başarabilirse biz bunu başarırız. Ben buna inanıyorum. 81 il var ve 11 ilin Süper Lig'de takımı var. Bunlardan biride Ordu, bunun değerini bilmemiz lazım. Aslında her şerden bir hayır vardır derler.”   TEKNİK HEYET VE FUTBOLCULAR İLE SIK SIK KONUŞUYORUZ Başarısızlığı kabul etmediklerini ve bundan dolayı da görüşmeler yaptıklarını söyleyen Türkmen, “Biz müdahale edilmesi gereken her alana müdahale ediyoruz. Konuşuyoruz, yanlış varsa onu düzeltmek için çalışıyoruz. Nedim Türkmen için, yönetim için başarısızlığı kabul etmek o kadar kolay birşey değil, biz bu kulüp için aldığımız riskleri ortaya koyunca bana hak vereceksiniz. Ben sezon sonunu bekliyorum. Futbolda bu var. Matematik gibi olsa çok kolay, bazen transfer ediyorsun uymamaya biliyor adam sakatlanıyor, gerekli primi göstermiyor. Bizim takımımızın problemi yerli oyuncu anlamında zenginleştiremiyorsunuz takımı. Yerli oyuncu kalitemizi biraz daha yukarılara taşıyabilseydik çok daha farklı olabilirdi. Hector Cuper, konusunda düşündük akli selim bu biz Cuper'i gönderip ondan çok daha iyi birini getirmemiz gerekiyordu. Bunu bu aşamada getirme şansımız yok. Kendi kendimizi böyle harakiri yapıp kendimizi intihar etmemizin bir anlamı yok. Hoca kendisine güveniyor. Bizde ona güveniyoruz.”