'EFENDİMİZ TÜM İNSANLIĞA GÖNDERİLDİ'

“Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” konulu bir konferans veren Prof. Dr. Ali Erbaş, Hz. Muhammed’in sadece gönderildiği topluluğu değil bütün insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderildiğini söyledi.

Ordu İl Müftülüğü’nce icra edilen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde orduya gelen Prof. Dr. Ali Erbaş 2017 “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” konulu bir konferans verdi.  Kutlu Doğum Haftası kapsamında, İl müftülüğü ve Altınordu ilçe müftülüğünce Ordu Büyükşehir Belediyesi Anadolu İmam Hatip Lisesi Spor salonunda düzenlenen "Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" temalı Konferans’a Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli, İl Müftüsü Mürsel Öztürk, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, İl müftü yardımcıları, ilçe müftüleri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldılar.  Hafız Murat Saylan’ın Kur’an-ı kerim tilaveti ile başlayan konferansta bir konuşma yapan Vali İrfan Balkanlıoğlu, İslam’ın barış, kardeşlik ve huzur anlamına geldiğine dikkat çekerek “sevgili peygamberimiz rahmet ve merhamet peygamberidir. Böyle olmasına rağmen yaşanan vahşet, katliam ve Müslümanların fitneye duçar olması efendimize ne kadar uzak olduğumuzun da bir göstergesidir. Dinimizde haksız yere bir insanı öldürmeyi bırakın, karıncayı bile incitmek yoktur.  Hal böyle iken nedir bu vahşet, bu katliam akıllarımız almıyor. Peygamberimiz, Müslüman elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir diyor. Biz Emin’miyiz Güvenilir miyiz kendimizi sorgulamalıyız” şeklinde konuştu. İl Müftüsü Mürsel Öztürk ise programda yaptığı konuşmada Diyanet İşleri Başkanlığının 1989 yılından bu yana miladi takvime göre Nisan ayında “Kutlu Doğum Haftası” düzenlediğini belirtti. Kutlu doğum haftasında sevgili Peygamberimizin bir sünnetini bazen de ihmal ettiğimiz her hangi bir İslami esası bu haftada işliyoruz diyen müftü Öztürk “kutlu doğum haftasından maksat sevgili peygamberimizi anmak ve anlamak, eksikliklerimizi tamamlamak ve nerede yanlış yapıyoruz bunu tespit etmektir. Bu kabilden olmak üzere bu sene Hz. Peygamber ve güven toplumu konusunu işliyoruz. Hepimiz şunu iyi biliyoruz ki Kureyşliler tarafından sevgili peygamberimize İslam’dan önce verilen isim Muhammedül Emin idi, güvenilir Muhammed (s.a.s). Mekke güvenli bir şehir değildi ve sevgili peygamberimiz Yesrib’e gitti. Yesrib Medine oldu. Medine güvenilir şehir oldu.  Mekke fethedildi, Medine ye arkadaş oldu, güvenilir şehir oldu. Bu güvenilir şehirlere Şam, Kudüs, Bağdat, İstanbul ve daha nice İslam beldeleri eklendi ve bu şehirlerden esen eman rüzgârı diğer şehirleri de emniyet altına aldı. İslam âlemi yüzyıllarca bir emniyet adası olarak varlığını devam ettirdi. Son iki yüz yılda maalesef emniyet yurdu olmaktan çıktık. Son günlerde de Şam, Kahire, Bağdat gibi emin beldeler acı ve gözyaşları ile doldu. İşte biz bu seneki tema çerçevesinde biz neyi kaybettik de güven adaları olan İslam beldeleri bu hale geldi sorusunun cevabını arayacağız” İfadelerini kullandı.  Bütün peygamberlerin gönderildikleri toplumları aydınlattığının altını çizen Erbaş, Hz. Muhammed’in ise sadece gönderildiği topluluğu değil bütün insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderildiğini ifade ederek “İşte o peygamberlerin taşımış oldukları bazı sıfatlar var. O sıfatlar çok manidar, sıdk. Emanet, ismet, fetanet ve tebliğ. Bu bize ey insanlar sizlere gönderdiğim peygamberler sadık kişilerdi sizde sadık olunuz, sizde dürüst olunuz onların bıraktığı bu emaneti hakkıyla yerine getiriniz, mesajını almamız gerekiyor buradan. Güven toplumunu sadakat olmadan nasıl oluşturacağız. Sıdk olmadan, doğruluk olmadan güven toplumu oluşturulamaz. Dürüstlük olmadan insanların birbirlerine karşı güvenini nasıl temin edeceğiz. Peygamberlerin sıfatlarından birincisinin sıdk olmasının anlamı burada yatıyor. Emanet sıfatı, mademki peygamberlerin sıfatlarından biriydi o zaman ümmetlerinin de peygamberlerin bu sıfatlarının özelliklerini taşıması gerekir” Peygamberlerin sıfatlarını ele aldığı konferansında ümmetlerin de bu sıfatlara uygun davranması gerektiğinin altını çizen Erbaş, istiklal marşından da örnekler vererek sözlerini şöyle sürdürdü “İstiklal marşını ezbere bilmeyen bir tek çocuğumuz kalmasın. İstiklal marşının sadece bestelenmiş ilk iki kıtasını bilip geri kalanını göz ardı etmek merhum Akife yapılacak büyük bir haksızlık olur. Orada Akif bize çok güzel bir dua bıraktı. Bu duayı herkes ezberlesin buna ihtiyacımız var. Bütün inanan insanların adı mümindir, yani güvenilen insandır. Her birimizin ikinci adı emin veya emine olmalıdır.” Prof. Dr. Ali Erbaş konferansını Hz. Peygamber ve Güven bağlamında bu gün İslam dünyasının yaşadığı sıkıntıların sebeplerini açıklayıcı örneklerle sürdürdü.  Programın sonunda Vali Balkanlıoğlu tarafından günün anısına Prof. Dr. Ali Erbaş’a plaket takdim edilmesiyle konferans sona erdi.