'HUKUKSUZ YIKILMALI'

Rıhtımdaki oto yıkamanın yıkılması gerektiğini söyleyen Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Hukuksuzluğa yenisini eklediler. Rıhtım alanının hukuksuz ve amaç dışı kullanımı mahkeme kararı belirlenmesine karşın alanda oto yıkama işletmesi de yapılarak hukuksuzluk alışkanlık haline getiriliyor.” dedi.

Altınordu Rıhtım ve sahil dolgusunun projesiz ve hukuksuz bir biçimde kaçak olarak yapıldığını belirten Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, rıhtımda bulunan oto yıkamanın yıkılması gerektiğini söyledi. Hukuksuzluğa yenisinin eklendiğini söyleyen Gönül, “Rıhtım alanının hukuksuz ve amaç dışı kullanımı mahkeme kararı belirlenmesine karşın alanda oto yıkama işletmesi de yapılarak hukuksuzluk alışkanlık haline getiriliyor.” diyerek tepki gösterdi.   Yapılan yanlışın ve hukuksuzluğun giderilmesi, yapılan oto yıkamanın yıkılması için Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne yazılı başvuru yaptıklarını belirten Gönül, “Rıhtım projesine dava açtık, kazandık. Dava bir üst mahkeme devam ediyor. Burası “kamu ayarı” gözetilerek kullanım için Liman İşletmesi tarafından belediyeye devredildi. Ama özelleştirilerek kamu yararı yerine ticari alana dönüştürüldü. Mahkeme kararıyla bu kanıtlandı. Yanlışlığın giderilmesi için belediyeye yazı gönderdik. Oto yıkamanın yıkılmasını istedik. Oto yıkama yapma hakları yok ama olsa da yeri bakımından en olmayacak bir yer. Kirli ve ilaçlı sular doğrudan denize gidiyor.” dedi.   Mahkeme kararı uygulanmalı Gönül, mahkeme kararında “İskele ve Rıhtım alanı ile ilgili hazırlanan projenin ve imar planının iptali için Ordu İdare Mahkemesinin 2016/1915 Esas, 2018/458 no’lu kararda da vurgulandığı gibi rıhtım projesinde kamu yararı gözetilmemiştir.” diyerek mahkeme kararından bir bölüm aktardı. “…TDİ kullandığı liman ve iskeleyi halkın kullanımına açılmak kaydıyla Ordu Büyükşehir Belediyesine devrettiğinden; liman alanın tamamını içine alan bir imar planı revizyonunun yapılmasının zorunlu olduğu, davaya konu imar planı değişikliğinin, mevcut planın ana kararını, sürekliliğini ve bütünlüğünü bozan bir imar planı değişikliği olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu edilen imar palanı değişikliğini şehircilik ilkelerine, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından, işbu davaya konu plan değişikliklerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”