bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

BİTKİ KAÇAKÇILARI TEHDİT EDİYOR

Ordu Gündemi (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.08.2012 - 14:29, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 1327+ kez okundu.
 

BİTKİ KAÇAKÇILARI TEHDİT EDİYOR

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık, Doğu Karadeniz'in yaklaşık 150 yıldır biyo kaçakçılığın en önemli hedef alanlarından biri olduğunu, uzun vadeli düşünen ülkelerin dünyanın her tarafından ihtiyaç duyabilecekleri biyolojik çeşitlilik unsurlarını toplayarak ülkelerinde benzerlerini veya yapaylarını yetiştirmeye çalıştıklarını belirtti. ''ALAN KILAVUZU OLMADAN SAHAYA ÇIKMAYIN'' Güvenlik nedeni ile kapalı olan dağların dışında milli park alanları da dahil turistik ve profesyonel dağcılığa sınırlama getirilmediğini belirten Özyanık, şöyle devam etti: ''Ancak biz alan kılavuzluğu sistemini belli yörelerde zorunlu hale getirdik. Yeni bir sistemin oturması zaman alıyor. Kaçkar Dağarı Milli Parkı için 42 yöre halkının eğitimini tamamlamıştık. Resmi prosedürlerini de tamamlayarak hazır hale getirdik. Özellikle yabancı ziyaretçilerin alan kılavuzu almalarını zorunlu hale getirdik. Yusufeli tarafında da çalışmaları tamamlayarak alan kılavuzluğunu zorunlu hale getireceğiz.”  Milli park alanlarında yaşanan kazaların önüne geçmenin en önemli unsurlardan birinin yöreyi çok iyi bilen alan kılavuzlarından istifade etmek olduğunu savunan Özyanık, şunları kaydetti: ''Bütün profesyonellere ve dağlık bölgelere ziyarete gelenlere tavsiyemiz alan kılavuzu almadan sahaya çıkmasınlar. Her bölgede yoğun şekilde alan kılavuzu yetiştiriyoruz. Alan kılavuzlarını dışarıdan getirme şansınız yok. Çünkü bölge insanı özellikle dağlık bölgelerde alternatif çıkış yollarını çok iyi biliyor. Bu insanları ortaya çıkarıp motive etmemiz gerekiyor. Bu insanlar daha iyi gelir bulunca o tarafa kayıyor. Bu nedenle tur operatörlerinin özellikle bu insanları göreve çağırması gerekiyor. Alan kılavuzluğunun gelişmesine katkı sağlamaları gerekiyor.''  ''BİTKİ KAÇAKÇILIĞI YILLARDIR VAR''Milli parklarda ziyaretçileri birebir takip etme şanslarının olmadığını dile getiren Özyanık, duyarlı vatandaşların kolluk kuvvetlerine bilgi vermesi halinde milli parklardaki bitki ve yabani hayan kaçakçılığının azalacağını savundu. Özyanık, şunları kaydetti: ''Doğu Karadeniz sadece bugün değil, yaklaşık 150 yıldır biyo kaçakçılığın en önemli hedef alanlarından biridir. Özellikle Doğu Karadeniz ormanları dünyanın en önemli 200 sıcak bölgesinden bir tanesidir. Sıcak bölge olması biyolojik çeşitlilik açısından önemini gösteriyor. Gerek bitki, gerek hayvan türleri açısından yeni yeni keşfedilen türlere de rastlayabiliyoruz. Burada doğal yayılımı olan türlerin başka ülkelere götürülme girişimleriyle karşılaşıyoruz. Ziyaretçilerin tümüne kaçakçı gözü ile bakmamız yanlış ancak tek başına belli bölgelere gitmek isteyen ziyaretçilerin yalnız bırakılmaması, refakat edilmesini önemli kabul ediyoruz. Vatandaşlarımız yardımcı olsunlar. Şüpheli bir hareket gördüklerinde kolluk kuvvetlerine bilgi versinler.'' Kaçakçılığa ülke ve kişi özelinde bakmanın doğru olmayacağını vurgulayan Özyanık, şunları söyledi: ''Dünyada biyolojik çeşitlilik en önemli stratejik mücadele araçlarından bir tanesidir. Gelecek dönemde insanlar sağlık ve gıda açısından sıkıntıya düşmemek için tedbirler alıyor. Gıda maddelerinin de tıbbi sağlık malzemelerinin de temeli biyolojik çeşitlilik kaynaklarımızdır. Bunların stratejik önemini bilen ve uzun vadeli düşünen ülkeler dünyanın her tarafından ihtiyaç duyabilecekleri biyolojik çeşitlilik unsurlarını toplayıp ülkelerinde benzerlerini veya yapaylarını yetiştirmeye çalışıyorlar. Bunu da çok fazla garipsememek lazım. Her ülke kendi geleceği için çalışıyor. Biz de geleceğimizi korumak için uyanık olacağız, bu tarz girişimlere fırsat vermeyeceğiz.''  Bir bitki tohumunun dahi bir ülkeyi kurtarabilecek noktaya gelebildiğini anlatan Özyanık, ''Geçmişte Çin'de çeltikte meydana gelen mantar hastalığı nedeniyle olağanüstü risk ortaya çıkmıştı. Yabani çeltikleri bularak yeniden kültüre almışlardı. Bizim en önemli avantajımız özellikle yabanıl, doğal ortamda yetişen bitki türlerimiz halen daha varlığını sürdürüyor. Gerek Avrupa gerek Ortadoğu ülkelerinde bu şans yok. Bu nedenle bitki türlerinin doğal ortamda yetişmesi hassasiyetini göstermemiz lazım. Vatandaşlarımızın duyarlı olması gerekiyor. Vatandaşlarımızdan 24 saat gelecek şikayete hazırız'' şeklinde konuştu.                                                                                                                                  Kaynak: Günebakış

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık, Doğu Karadeniz'in yaklaşık 150 yıldır biyo kaçakçılığın en önemli hedef alanlarından biri olduğunu, uzun vadeli düşünen ülkelerin dünyanın her tarafından ihtiyaç duyabilecekleri biyolojik çeşitlilik unsurlarını toplayarak ülkelerinde benzerlerini veya yapaylarını yetiştirmeye çalıştıklarını belirtti.

''ALAN KILAVUZU OLMADAN SAHAYA ÇIKMAYIN''
Güvenlik nedeni ile kapalı olan dağların dışında milli park alanları da dahil turistik ve profesyonel dağcılığa sınırlama getirilmediğini belirten Özyanık, şöyle devam etti: ''Ancak biz alan kılavuzluğu sistemini belli yörelerde zorunlu hale getirdik. Yeni bir sistemin oturması zaman alıyor. Kaçkar Dağarı Milli Parkı için 42 yöre halkının eğitimini tamamlamıştık. Resmi prosedürlerini de tamamlayarak hazır hale getirdik. Özellikle yabancı ziyaretçilerin alan kılavuzu almalarını zorunlu hale getirdik. Yusufeli tarafında da çalışmaları tamamlayarak alan kılavuzluğunu zorunlu hale getireceğiz.”

 Milli park alanlarında yaşanan kazaların önüne geçmenin en önemli unsurlardan birinin yöreyi çok iyi bilen alan kılavuzlarından istifade etmek olduğunu savunan Özyanık, şunları kaydetti: ''Bütün profesyonellere ve dağlık bölgelere ziyarete gelenlere tavsiyemiz alan kılavuzu almadan sahaya çıkmasınlar. Her bölgede yoğun şekilde alan kılavuzu yetiştiriyoruz. Alan kılavuzlarını dışarıdan getirme şansınız yok. Çünkü bölge insanı özellikle dağlık bölgelerde alternatif çıkış yollarını çok iyi biliyor. Bu insanları ortaya çıkarıp motive etmemiz gerekiyor. Bu insanlar daha iyi gelir bulunca o tarafa kayıyor. Bu nedenle tur operatörlerinin özellikle bu insanları göreve çağırması gerekiyor. Alan kılavuzluğunun gelişmesine katkı sağlamaları gerekiyor.''

 ''BİTKİ KAÇAKÇILIĞI YILLARDIR VAR''
Milli parklarda ziyaretçileri birebir takip etme şanslarının olmadığını dile getiren Özyanık, duyarlı vatandaşların kolluk kuvvetlerine bilgi vermesi halinde milli parklardaki bitki ve yabani hayan kaçakçılığının azalacağını savundu.

Özyanık, şunları kaydetti: ''Doğu Karadeniz sadece bugün değil, yaklaşık 150 yıldır biyo kaçakçılığın en önemli hedef alanlarından biridir. Özellikle Doğu Karadeniz ormanları dünyanın en önemli 200 sıcak bölgesinden bir tanesidir. Sıcak bölge olması biyolojik çeşitlilik açısından önemini gösteriyor. Gerek bitki, gerek hayvan türleri açısından yeni yeni keşfedilen türlere de rastlayabiliyoruz. Burada doğal yayılımı olan türlerin başka ülkelere götürülme girişimleriyle karşılaşıyoruz. Ziyaretçilerin tümüne kaçakçı gözü ile bakmamız yanlış ancak tek başına belli bölgelere gitmek isteyen ziyaretçilerin yalnız bırakılmaması, refakat edilmesini önemli kabul ediyoruz. Vatandaşlarımız yardımcı olsunlar. Şüpheli bir hareket gördüklerinde kolluk kuvvetlerine bilgi versinler.''

Kaçakçılığa ülke ve kişi özelinde bakmanın doğru olmayacağını vurgulayan Özyanık, şunları söyledi: ''Dünyada biyolojik çeşitlilik en önemli stratejik mücadele araçlarından bir tanesidir. Gelecek dönemde insanlar sağlık ve gıda açısından sıkıntıya düşmemek için tedbirler alıyor. Gıda maddelerinin de tıbbi sağlık malzemelerinin de temeli biyolojik çeşitlilik kaynaklarımızdır. Bunların stratejik önemini bilen ve uzun vadeli düşünen ülkeler dünyanın her tarafından ihtiyaç duyabilecekleri biyolojik çeşitlilik unsurlarını toplayıp ülkelerinde benzerlerini veya yapaylarını yetiştirmeye çalışıyorlar. Bunu da çok fazla garipsememek lazım. Her ülke kendi geleceği için çalışıyor. Biz de geleceğimizi korumak için uyanık olacağız, bu tarz girişimlere fırsat vermeyeceğiz.''

 Bir bitki tohumunun dahi bir ülkeyi kurtarabilecek noktaya gelebildiğini anlatan Özyanık, ''Geçmişte Çin'de çeltikte meydana gelen mantar hastalığı nedeniyle olağanüstü risk ortaya çıkmıştı. Yabani çeltikleri bularak yeniden kültüre almışlardı. Bizim en önemli avantajımız özellikle yabanıl, doğal ortamda yetişen bitki türlerimiz halen daha varlığını sürdürüyor. Gerek Avrupa gerek Ortadoğu ülkelerinde bu şans yok. Bu nedenle bitki türlerinin doğal ortamda yetişmesi hassasiyetini göstermemiz lazım. Vatandaşlarımızın duyarlı olması gerekiyor. Vatandaşlarımızdan 24 saat gelecek şikayete hazırız'' şeklinde konuştu.

                                                                                                                                 Kaynak: Günebakış

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.