Ekim ayı sonu itibariyle gelen ihracat rakamları sonrasında piyasayı değerlendiren Ordu’nun Altınordu ilçesinde fındık tüccarlığı yapan Yılmaz Bindaş, ihracattaki artışın serbest piyasaya yansımamasının nedeninin fındıktaki kalite olduğunu söyledi.

Fındığın artık ikinci gelir pozisyonuna düştüğünü söyleyen Bindaş, “Türkiye tarım ürünleri içerisinde dünyada sınırlı üretim alanları ve bölgemize özgün aromaya sahip olması nedeniyle ihracat ağırlıklı bir yere sahip olan fındık ürününde bu sezon piyasa kalite problemi nedeniyle fiyatlamada üreticiler hayal kırıklığı yaşıyor. Aileler için yeterli büyüklükte olmayan tarım arazileri nedeniyle ikinci gelir, ek gelir durumuna düşen fındık tarımında artan maliyetler ve bu maliyetlere katlanmaya rağmen yeterli gelir elde edilememesi üreticileri fındık bahçeleri ile uğraşmaktan uzaklaştırıyor. Dolaysıyla Türkiye’de fındık tarımında kalite giderek düşüyor. Buna birde iklimsel ve haşere zararları gibi doğal felaketler eklenince piyasaya sıkıntılı bir hava hakim oldu.”

“KALİTE DÜŞÜKLÜĞÜ FİYATLARI YÜKSELTMİYOR”

İhracattaki rekorun fiyatlara yansımamasını kaliteye bağlayan Bindaş, “Karadeniz İhracatçılar Birliği verileri incelendiğinde 01 Eylül-31 Ekim 2024 tarihleri arasında yapılan ihracat rakamının 64.776 ton iç fındık karşılığı 519.782.843 USD gelir uluslararası piyasada fındığa talebin ve USD bazında fiyatların artış olduğunu gösteriyor. İhracattaki bu olumlu durumun halihazırda üreticilere yansımamasını kalite sorunları nedeniyle olduğunu değerlendiriyorum.”

“KOKARCA FİYATLARA ZARAR VERDİ”

Kokarcanın fındığa verdiği zararın fiyatlarda etkili olduğunu söyleyen Bindaş, “Sezon devam ederken piyasa artık kalite odaklı olarak 3’e bölünmüş durumda. Haşere zararının meydana geldiği kokarcalı fındık piyasası; bu piyasada fındık talebi yok denecek kadar az ve fiyatlar kokarcanın verdiği zararlar ölçüsünde belirleniyor. Düşük randımanlı ve çürük oranı yüksek fındıklar ve randımanı yüksek çürüksüz fındık piyasası fındık fiyatlarının görece olarak oluştuğu piyasalardır.”

Bindaş son olarak, “Eylül ve ekim ayında piyasa istediği kadar ürüne rahat ulaştı. Elinde güzel yüksek maaşlı işi olan evleneceği kızda sayısız özellik arayan delikanlılar gibi üreticinin bin bir zahmetle ürettiği ürünleri kıl tüy sebeplerle değerini düşürmeye çalışan piyasa tekelleri bu iki ayda istediğini elde etti ama artık arz döneme girdik. Şimdi ise 35 yaşını geçmiş ama evlenememiş aradığı özellikleri iyice azaltmış delikanlılar piyasaya çıkmaya başlayacak. Çünkü artık karşılarında istediğini almadan vermeyecek bir kesim kaldı. Talep fazla arz döneme doğru gidiyoruz. Elinde fındığı olan sahip çıksın. Ne demiş atalarımız; sakla samanı gelir zamanı.”