'KOKARCANIN ORDU'YA ZARARI 300 MİLYON DOLAR'
Ordulu genç iş insanı, Ziraat Yüksek Mühendisi Emrah Albayrak, kahverengi kokarca böceğinin fındığa sahil kesimlerinde önemli zararlar verdiğini ve önlem alınmazsa daha kötü sonuçlar ortaya çıkacağını söyledi.
Albayrak, kokarcanın rekolte ve il ekonomisine verdiği zarar hakkında, “Bu sene Ordu’da yapılan fındık tarımının yüzde 15’i zarar görmüş durumda. 200 bin ton fındık üretmesi gereken Ordunun yaklaşık 30-40 bin ton fındığı kullanım dışı. Bu genellikle sahil kesimindeki orta kesme doğru üreticilerin fındığı zarar görmüş durumda. Gelen haberler bu rakamın yükseleceğini gösteriyor. Fındık yarı yarıya zarar görürse, 4 dolardan hesaplarsak 200 bin ton fındık için Ordu ilinin geneline 800 milyon dolar girecekti. 3 dolardan satılırsa 600 milyon dolar tabi satılır ve elde kalmazsa. Yarısı girmezse 300 milyon dolar girecek.”
Ordu’nun devletten aldığı maaşın belli olduğunu söyleyen Albayrak, “Ordu büyük bir sanayi, turizm ve devlet memurlarının, devlet tesislerinin çok fazla olduğu bir şehir değil. Yatırımlarını Samsun, Trabzon gibi alan bir il değil. Ordu fındık ekonomisi üzerinden ayakta durmaya çalışan bir şehir. Bu gün Ordu’da 200 yerine 100 ton fındık olursa 600 milyon yerine 300 milyon dolar bu şehre girerse Ordu ekonomisi büyük bir yara alacak. Bu gelir olmazsa göç olacak, firmalar kapanacak, işsizlik artacak, fuhuş, hırsızlık, alkol, madde bağımlılığı gibi suçlar artacak, asayiş bozulacak.”
Kokarcayla salgın hastalıkla mücadele gibi mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Albayrak, “Çok acil devletin kokarca zararını önümüzde ki yıldan itibaren Tarsim kapsamına alması gerekiyor. Bu zarar 3-5 yıl kolay kolay azalmayacak. 2-3 yıllık yoğun bir mücadele ile azalabilir. Kışın ılıman geçmesi, kar yağmaması bu böcek için uygun yaşam ortamını oluşturuyor. Küresel ısınmanın sonuçlarını görüyoruz. Sınırlarımızı bu tür istilacılardan korumamanın sonucunu görüyoruz. Nasıl bir salgın hastalıkta önlem alıyorsak, tarımsal hastalıkta da, bu şekilde bir istilacı böcek türü için de önlem almamız gerekiyordu. Ancak biz başımıza bir şey geldikten sonra harekete geçiyoruz. Bugün fındığı yiyor yarın Karadeniz yaylarında, ovalarındaki diğer tarım ürünlerini yiyecek.”