CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun ile AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu arasındaki polemikte söz sırası Seyit Torun’daydı. Ankara’daki bombalı eylem sonrasında yaptığı açıklamayı eleştiren Gündoğdu’ya cevap veren Torun, Gündoğdu’dan milletvekili sorumluluğunda davranmasını istedi.

Yaptığı yazılı açıklamada Torun, “Ankara’nın göbeğinde ve göz göre göre İstanbul’da meydana gelmiş olan dördüncü terör saldırısından sonra, Türk Ulusunun can ve mal güvenliğinden, huzurundan sorumlu İçişleri Bakanından, bir milletvekili sorumluluğunda davranıp hesap sorması ve doğrusu Sayın Metin Gündoğdu’nun Bakanı istifaya davet etmesi beklenirdi. Tabii ki, ülkesinin menfaatlerini her türlü siyasi çıkarın üzerinde görmekten ve onurlu siyasetten yoksun olan, Anayasayı tanımayan, Cumhuriyetle kavgalı bir partinin milletvekili olarak bundan nasibini alamamış olması kabul edilebilir bir şeydir.”

İktidarın Türkiye’yi ateş çemberine soktuğunu iddia eden Torun, “Ancak; dış politikadaki sığ anlayışıyla Türkiye’yi ateş çemberinin içine sokan bir iktidarı, bölge dengelerini okuyamayanları, barışımızı ve huzurumuzu hedef alanlarla siyasi çıkarları uğruna yola çıkanları, hendekler kazılırken, silah ve bomba yığınakları yapılırken  “Aldatıldık” diyerek hiçbir sorumluluk üstlenmeyenleri kabul etmek mümkün değildir. Kontrolünü kaybettiğimiz sınırlarımızdan yüzlerce eli kanlı terörist ülkemize rahatça girmekte, canlı bombalar elini kolunu sallayarak dolaşmakta, bomba yüklü araçlar şehirlerarası yüzlerce kilometre yol yapabilmekte, iktidarın yetkilileri kimin nerede, ne zaman bomba patlatacağını bilememektedir.”

Son altı ayda Başkentte ve İstanbul’da patlayan dört bombayla kaybedilen yüzlerce vatandaşın, Anadolu’nun her köşesinde toprağa verilen şehit cenazelerinin sorumlularından hesap sormak CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak öncelikli sorumluluğu olduğunu savunan Torun, “Bu ülkeyi yönetenlerin istifa etmeleri için daha kaç canımızı teröre kurban vermek zorunda kalacağımızı kendisine sorması gereken Sayın Gündoğdu, ucuz politikasıyla hesap soranlardan hesap sormaya kalkmaktadır. Kendisi ihanetten bahsetmektedir. Kimin neye ihanet ettiğini görmek için geçmişine bakmamsı yeterli olacaktır. Asıl ihanetin; bu memleketin parasını çalınırken, kaynaklar yandaşlara peşkeş çekilirken, hendekler kazılırken, silah ve bomba yığınakları yapılırken ses çıkarmamak olduğunu hatırlatmak isterim.

Anlaşılıyor ki vicdanları kendilerini rahat bırakmamaktadır. Can pazarının yaşandığı ülkemizin terör kabusundan kurtulmasını ve vicdanı rahat bir şekilde milletin vekili olarak görev yapmak istiyorsa,  CHP’ne iftira atmak yerine bir an önce bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı niye vardır,  İçişleri Bakanı hangi işle uğraşmaktadır? diye kendisine sorması gerekmektedir.”