ORDU'DA DA CAMİLER DOLUP TAŞTI

Tüm yurtta Mevlit Kandili sevinci yaşandı. Milyonlar camileri doldurdu. Kur'an-ı Kerim, mevlit ve ilahiler okundu, dua edildi. Ordu’da da tüm camilerde insanlar, okunan kuran ve dualarla bu kutlu geceyi yaşadı.

Mevlid Kandili münasebetiyle Altınordu Bahçelievler Ulu Camii'nde - düzenlenen programda, Kur’an-ı Kerim okundu, salavatlar getirildi. Hz. Peygamberin insanlığa getirdiği rahmet yüklü mesajlarından konular anlatıldı.

Ordu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek programda Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle “Hz Peygamber ve Şahsiyet İnşası” temasını işleyerek sohbette bulundu.

İl Müftüsü Çiçek sohbetinde şu sözlere yer verdi. Müftü Çiçek; Bizleri bu akşam, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümüne bir kez daha ulaştırana sonsuz Hamdüsena, ümmeti olmakla şerefyâb olduğumuz sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat, onu seven ve sevenleri sevenlere selam olsun. Kandiliniz mübarek olsun.

Yeryüzünü adalet, merhamet, güven, güzel ahlak gibi değerler ekseninde herkes için yaşanabilir bir yer hâline getirmeyi amaçlamaktadır.

Kur’an, insanın kendisine, içinde yaşadığı topluma varoluşuna dair anlam arayışına, bizzat yaratıcısı Allah tarafından sunulan bir cevaptır. Allah yarattığının neye gereksinim duyacağını en iyi bilendir.

KUR’AN-I KERİM’DE CAHİLİYE KAVRAMI DÖRT BAĞLAMDA KULLANILMAKTADIR.

1. Zanne’l-Cahiliyye (Cahiliye Düşüncesi)

وَطَٓائِفَةٌ قَدْ اَهَمَّتْهُمْ اَنْفُسُهُمْ يَظُنُّونَ بِاللّٰهِ غَيْرَ الْحَقِّ ظَنَّ الْجَاهِلِيَّةِۜ

Al-i İmran 3/154- Bir kısmınız da kendi canlarının kaygısına düşmüştü. Allah’a karşı cahiliye zannı gibi gerçek dışı zanda bulunuyorlar.

Cahiliye Dönemi’nin Tanrı anlayışına atıf yapar. Ayetin devamında da ifade edildiği gibi Cahiliye Dönemi’ndeki gibi düşünen insanların Allah’ı hakkıyla tanımadığı, ona tevekkül ve onun takdirine rıza hususunda bazı yanılgıları olduğu görülmektedir. Cahiliye düşüncesinde bir kabile ile o kabilenin putu arasında güçlü bir bağ vardı. Her kabilenin putu aynı zamanda bir saygınlık sembolüydü.

2. Hükme’l-Cahiliyye (Cahiliye İdaresi)

اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَۜ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ۟

Maide 5/50- Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir millet için Allah'tan daha iyi hüküm veren kim vardır?

Cahiliye Dönemi’nin idari anlayışı kastedilmektedir. Burada da yine insanların yahut belirli kabilelerin arzu ve isteklerini önceleyen, güçlüyü koruyan bir yapı mevcut iken İslam ile birlikte kaynağı vahiy olan yeni bir sistem gelmiştir.

3. Teberrüce’l-Cahiliyye (Cahiliye Taşkınlığı)

وَقَرْنَ ف۪ي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْاُو۫لٰى

Ahzap 33/33- Evlerinizde oturun ve daha önce Câhiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın.

İslam’dan önceki dönemde görülen ailevi ve ahlaki taşkınlıklarla ilişkilendirebiliriz. Bu hususta özellikle Cahiliye Dönemi’nde görülen çarpık evlilik modelleri yahut kadınların açılıp saçılması gibi birtakım fiiller yerini iffet ve tesettüre bırakmıştır.

4. Hamiyyete’l-Cahiliyye (Cahiliye Taassubu)

اِذْ جَعَلَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ

Fetih 48/26- İnkâra sapmış olanlar o zaman kalplerini o gurura, Câhiliye dönemine ait büyüklenme duygusuna kaptırmışlardı

Yerinde olmayan, gereksiz bir öfke hâli ve tutuculuk olarak anlaşılabilir.

HZ. PEYGAMBER İYİ BİR İNSAN OKUYUCUSUDUR. ŞAHSİYET İNŞASINA ZİHİNLERİ İNŞA İLE BAŞLAMIŞTIR

Kur’an yeni şahsiyetler inşa ederken bunu Hz. Peygamber eliyle gerçekleştirmiştir.

Hz. Peygamber hem göklerin öğrencisi yerin öğretmeniydi.

Hocası Allah olan bir nebi idi. Allah’ın eğitip insanlığa sunduğu nebi.

Beşer hamuruyla yoğrulmuş peygamber kalıbına dökülmüş bir insan.

ادبني ربي فاحسن تاديبي       انما بعثت معلما           

Bir mektebe oldu ki müdavim

Allah idi zatına muallim.          Muallim Naci.

Erdemli, vicdanlı, ahlaklı, şahsiyetli, dürüst ve haktan yana tavır alan bir neslin yetişmesi için Hz. Peygamber’in mücadelesini, metodunu ve üslubunu kendimize örnek almak, onu çağımızın insanıyla buluşturmak mecburiyetindeyiz. 

Dönüşüm için Allah ve Rasûlünün dilinde eğitimle başlar. Son kitabın ilk hitabı okudur. Bir ibadet düşünün ki içinde kitaptan okumadan ibadet sayılmaz.

GENÇLERİN ŞAHSİYETLERİNİ İNŞA İÇİNDE MÜCADELE ETMİŞTİR.

Onları dinlemiş, onları suffesinde eğitmiş, ilk öğretmeni gençlerden tayin etmiş, gençleri komutan edinmiş, onlardan vali atamış, onların yanlışlarını düzenlemiş bu nedenle etrafındakilerin büyük çoğunluğu gençlerden oluşmuştur.

Kitabı Kerim’de haz ve hız döneminde yaşayan gençlere rol model olacak bir avuç genç topluluktan bahsetmiştir.

اِنَّهُمْ فِتْيَةٌ اٰمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى

Kehf 18.13 - Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık. Bu sıfatı hak etmek dünya ve içindekilerinden değerlidir.

ZİHİNLERDEKİ KADIN ALGISINI DÖNÜŞTÜRMEYE ASHABININ ŞAHSİYETİNİ İNŞAYA GAYRET ETMİŞTİR.

Kadın Allah’ın yaratma gücünün çok farklı renklerde tezahür ettiği, insanlığın anasıdır, hürmete layıktır. O yeni neslin doğal yetiştiricisidir. İslâm dini sayesinde kendi varlığında bulunan değeri gün yüzüne çıkarma fırsatı bulmuştur.

İyilik yaptıklarında aynı mükâfata lâyık görülen, hata işlediklerinde aynı cezayı hak eden, eş değer can, insanı temsilde birbirlerinin önüne geçemeyecek kadar erkekle aynıdır. Allah’ın halifelik gibi onur ve sorumluluğu yüklediği birer kuldur.

يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذى خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذى تَسَاءَلُونَ بِه وَالْاَرْحَامَ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقيبًا

Nisan, 4.1- Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.

ZİHİNLERDEKİ AİLE ALGISINI DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN MÜCADELE ETMİŞTİR

Dünyanın en kıymetlisini iki bedende tek can olarak var ettiğine, ailenin köklerinin cennete atıldığını hatırlatmıştır.

Şehadeti Kur’an’la insanlık serüveni iki eş ve bir aile ile başladığını öğretmiştir. Aynı hamurdan yaratılıp, aynı emre muhatap olduklarında eş olmayı öğrendiklerini, Rahmet tepesinin eteklerinde buluştukları gün “yuva” kurmayı hissettiklerini bildirmiştir. Mutluğun formülünün sevgi ve merhamette yattığını bildirmiştir.

EVLAT ALGISINA YENİ BOYUT GETİRMİŞTİR

وَاعْلَمُوا اَنَّمَا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاَنَّ اللّٰهَ عِنْدَهُ اَجْرٌ عَظيمٌ

 Enfâl, 8.28- Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.

وَاِذَا بُشِّرَ اَحَدُهُمْ بِالْاُنْثٰى ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظ۪يمٌۚ

Nahl, 16/58 Onların birine kızı olduğu müjdelenirse pek ziyade kızar da yüzü kapkara kesilir.

Bu cahil ve illetli bakışla mücadele eden Peygamberimiz; “Kimin bir kızı olur, onu ölüme mahkûm etmez, hor görmez ve oğlunu kızından üstün görmezse, Allah onu cennete sokar.” (Ebû Dâvûd, Edep, 120, 121) buyurur.

ARAPLARDA BULUNAN CÖMERTLİK ALGISINDAN HAREKETLE İNFAK UYGULAMASINA İMKÂN OLUŞTURMUŞTUR

Başta Hz. Peygamber olmak üzere sahabe-i kiram bu fedakârlık ve feragatin en güzel örneklerini bizzat yaşamışlar ve kendilerinden sonra gelecek olan İslam toplumuna örnek olmuşlardır. Kur'an-ı Kerim'de yardımlaşma ile ilgili zekât, sadaka, infak, ihsan, îsâr, teâvün gibi çeşitli temel kavramlar müslümanların literatürüne girmiştir.

ÖKSÜZE, YETİME, YOKSULA, DULA BAKIŞI DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR

أَنَا وَامْرَأَةٌ سَفْعَاءُ الْخَدَّيْنِ كَهَاتَيْنِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَوْمَأَ يَزِيدُ بِالْوُسْطَى وَالسَّبَّابَةِ امْرَأَةٌ آمَتْ مِنْ زَوْجِهَا ذَاتُ مَنْصِبٍ، وَجَمَالٍ، حَبَسَتْ نَفْسَهَا عَلَى يَتَامَاهَا حَتَّى بَانُوا أَوْ مَاتُوا

“Ben ve (karşılaştığı sıkıntılar ve bakımsızlık yüzünden) yanakları kararmış kadın kıyamet gününde şu ikisi (işaret parmağı ve orta par¬mak) gibi (yakın) olacağız. O kadın ki kocasının ölümü sebebiyle dul kalır da asil ve güzel olduğu hâlde çocukları yetişinceye ya da ölünceye kadar kendisini yetim çocuklarının bakımına hasreder (ve evlenmez)” buyuruyor. (Ebu Davud, Edeb, 120) Bunu söylerken Hz. Peygamberin yaptığı gibi Yezid’de orta parmağı ile işaret parmağını birleştirerek işaret etti.

DÜNYA ANLAYIŞINI DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR.

Esasında her âdem şu dünya rihlesine, asıl kitabına yazdırmak için bir kitap yazmaya çıkmıştır ve her birimiz işittiği, gördüğü ve öğrendiğinin birer râvisidir. Kalabalıklar arasında çoğu kere yükümüzü yalnız taşımış, yolculuğumuzda yalnız kalmışızdır en sonunda. Ve her ölüm de tek kişiliktir tıpkı ömür gibi başında sonunda.

وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ الْآخِرَةُ خَيْرٌ لِلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

En’am, 6/32- “Dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Korunanlar için elbette ahiret yurdu daha iyidir. Düşünmüyor musunuz?”

Velhasıl Allah’ın elçisi mümin bir şahsiyetin inşası için bir zihniyet dönüşümü gerçekleştirmiştir. Var olan güzellikleri kabul ederek geliştirmeye, görülen yanlışları düzeltmeye, düzeltilemeyecek olanları da kaldırarak hesabı verilebilir bir hayatı yaşacak yeni bir insan şahsiyeti oluşturmaya sonsuz gayret göstermiştir.

Bir ömür İslâm davası için mücadele vermiştir.

Hz. Peygamber, nübüvvet ve risaletinin sorumluluğu altında, ömrünün sonuna kadar durup dinlenmeden koşarken şu hitabı hiç aklından çıkarmıyordu.

فَلَنَسْئَلَنَّ الَّذينَ اُرْسِلَ اِلَيْهِمْ وَلَنَسْئلَنَّ الْمُرْسَلينَ

“Hem kendilerine ilâhi mesaj gönderilenleri, hem de (onlara) ilâhi mesajı iletmekle görevli olanları elbet hesaba çekeceğiz.” (Araf, 7/6)

Hz. Peygamber ile gelen vahiy ışığı gönülleri aydınlatmıştır. “Bu vahiy ışığının bütün insanlığın muhtaç olduğu manevi huzura dönüşmesini; vatanımız, milletimiz, gönül coğrafyamız ve topyekûn yeryüzü ahalisi için mevlid kandilinin barış, bereket ve selamete vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum” dedi.

Müftü Çiçek'in sohbetinin akabinde Altınordu İlçe Müftüsü Abdullah Söylemez gecenin anlam ve önemine istinaden dua ve niyazda bulundu ve program İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek'in kıldırdığı yatsı namazının edası ile son buldu.