ADIGÜZEL: MELET’E 21 HES, 2 MADENLE ZULÜM YAPILIYOR

İki gündür Melet nehrindeki yoğun renk değişimi nedeniyle vatandaşların şikayetleri üzerine CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel bölgeyi incelemeye gitti.

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Mesudiye’de Melet Irmağı üzerinde Sivas, Koyunhisar sınırlarındaki bölümde iki ayrı maden alanından itibaren gelen renk değişimini bölgeden su numuneleri alarak inceledi. Çevre derneklerinin kendisini aradığını belirten Adıgüzel, “Mesudiye ilçemizin içinden de geçen Melet Nehri'nin koyu sarı ve çamur renklerinde aktığını görünce neden kaynaklandığı konusunda endişeler oldu. Çevre dernekleri aradı, vatandaşlar aradı, biz de yetkilileri aradık. Gelip baktılar ve yağmurdan olabileceğini söylediler. Biz yine de yerinde görüp incelemek üzere geldik. Hemen üst kesimde bir bakır madeni var. Diğer kesimde de siyanürle işletilecek olan bir altın madeni var. Orada ayrıca incelemeler yaptık. Madenlere gelmeden ve madenler sonrası iki bölgeden numuneler aldık. Melet Irmağı üzerinde çok sayıda yerleşim yeri olduğunu söyleyen Adıgüzel, “Melet çayının üzerinde Mesudiye, Kabadüz ve Ulubey'in mahalleleri var. Sonra da Altınordu yani Ordu şehir merkezi var. Doğrudan şehir merkezi içinden Karadeniz'le buluşuyor. Ordu şehir merkezinin içme ve kullanma suyu Melet çayından alınıyor. Dolayısıyla siz 300-400 bin insanın suyunu sağladığınız bir çayın üzerine nasıl olur da siyanür ile işletilen bir altın madeni ve bir bakır madeni koyarsınız? Çünkü bu madenleri ayrıştırmak için siyanür kullanılıyor. Kanserojen maddeler ve ağır metaller açığa çıkıyor. Böyle bir şey nasıl riske ediliyor?” “MELET’TE 21 HS VAR” Melet üzerindeki HES’lere dikkat çeken Adıgüzel, “Diğer bir konu; Melet çayının üzerinde tam 17 HES var. 4 tane daha planlama aşamasında. Yani 21 yerden çayın boğazına sarılmışsınız. İlave olarak da bu iki maden var. Bu nasıl bir planlamadır? Bu çevre ve şehircilik anlayışı nasıl bir anlayıştır? Sadece kazanma adına yapılan bu anlayış bize değil yabancı kartellere kazandırıyor. Yabancılar kazansın diye kendi ülkesini bu kadar mahveden bu kadar riske atan başka bir iktidar dünyaya gelmemiştir.”