CHP'Lİ ESKİ VEKİLDEN PARTİSİNE AĞIR SÖZLER

CHP) 23. Dönem Ordu Milletvekili Av. Rahmi Güner, 30 Mart 2014 yerel seçim sonuçları ve CHP'nin genel durumu ile ilgili açıklamada, partisini fena topa tuttu. Güner, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarısız olduğunu söyleyerek, “bu CHP’yi kabul etmiyorum.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 23. Dönem Ordu Milletvekili Av. Rahmi Güner, 30 Mart 2014 yerel seçim sonuçları ve CHP'nin genel durumu ile ilgili açıklamada, adeta ateş püskürdü. CHP'nin bugünkü halinin kendisini çok üzdüğünü ifade eden Güner, CHP'ye lider arayışlarıyla ilgili de konuşarak, Kılıçdaroğlu'nun artık bırakması gerektiğini, adı geçen Mustafa Sarıgül'ün ise CHP'nin başına geçtiği takdirde partinin müze olacağını, tarihe karışacağını ifade etti. Ordu'da seçimlerde yaşanan başarısızlığın birçok sebebi olduğunu ancak en önemli sebebin aday-teşkilat bütünlüğü sağlanamaması olduğunu kaydeden Güner, teşkilatlarda hiçbir heyecana rastlamadığını sözlerine ekledi. "Adayların projesi yoktu"Ordu'da seçim döneminde ilçelerin çoğunu gezdiğini ve vahim bir tabloyla karşılaştığını anlatan Güner: "Ordu'da seçim döneminde birçok ilçeyi gezdim. CHP ilçe teşkilatlarında bir seçim kazanma heyecanı hareketliliği göremedim. İlçelere bu heyecanı verecek olan il yönetimidir, il yönetimlerine de genel merkez bu heyecanı aşılar. Türkiye genelinde de Ordu'da da teşkilat-aday bütünlüğü göremedim. CHP geçmişteki başarılı dönemlerinde bu birlikteliğin yanı sıra lideri ve projeleriyle öne çıkan bir parti olmuştur. Ancak bu seçimde ne bir proje, ne bir lider-teşkilat bütünlüğü yoktu. Tamamen iktidar partisinin bazı zaaflarını dile getirerek, siyasete yakışmayan üslupla bir muhalefet anlayışında ısrar edildi ve bu da örgütlere bir heyecan katmadı. Türkiye genelinde olduğu gibi Ordu'da da adayların hiçbir projesi yoktu" dedi. "Maddi sorunu çözemediler"Maddi sorunun en tepeden emn küçük teşkilata kadar çözülememesinden yakınan Av. Rahmi Güner: "Kaldı ki, ne genel merkez ne de il örgütü maddi sorunu çözemedi. İlçelere gittiğimde gördüm, 5-6 bin TL ile seçim geçirilir mi? 5-6 bin TL bütçe sağlamışlar ve ilçeden başarı bekliyorlar. Bütün bu imkânsızlıklar, projesizlikler, programsızlıklar da sonuçlardaki başarısızlığı getirdi. Ayrıca Ordu'da teşkilatlara heyecan getirecek bir aday ya da parlamenter yoktu. Ünye ve Fatsa'da CHP'nin üçüncü parti olması çok acı bir tablo oldu. CHP'nin bu kadar aciz bir durumda olduğunu görmemiştim" diye konuştu. "Partiyi ve adayları yok saydı"CHP Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Seyit Torun'a da yüklenen Güner: "Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Seyit Torun'dan 'Ben CHP'liyim' lafını hiç duymadım. Tabelada yazıldığı için söylemekle olmaz. Partine güvenmiyorsan oralara çıkıp aday olmayacaksın. Ben varım, büyükşehir var, ilçeler ne olursa olsun gibi bir siyasi çalışma olmaz. Ben bunu Fatsa'da da Altınordu'da da gördüm. Aday-örgüt bütünlüğü, adaylar arasında birliktelik olması gerekiyor. İl teşkilatı, buranın temsilcisi benim deyip, program yapmıyor. Programı il örgütü yapar, adayları teşvik eder ama Ordu'da bu yoktu. Büyükşehir adayı kendine göre bir ekip kurmuş, ayrı çalışıyor. Nasıl olsa MHP'nin oylarını alırız diye yola çıkıp, taşıma oyla hedefe varmak istediler, bu da çok büyük bir yanlıştı. Bu nedenle ben sonuçlarla ilgili hiç umutlu olamadım" dedi. "Ordu teşkilatında heyecan yok"Açıklamalarını sürdüren Rahmi Güner şunları söyledi: "Ben, AK Parti'nin Enver Yılmaz'ı aday göstermesinden rahatsız oldum. Çünkü Enver Beyin Fatsa, Ünye ve Altınordu'nun tamamen desteğini alacağını söyledim. Kaldı ki AK Parti adayının yanında Başbakan vardı ama bunu da fark edemediler. Ordu'da havaalanı, çevre yolları, dere yolları gibi projelerin hiçbirini üreten AK Parti değildir. AK Parti bu projelerin taşeronluğu yaptı. Bu projelerin mimarı CHP'dir. Bunları bile dile getiremediler, politika üretmeyi beceremediler. Mecliste AK Parti vekillerinin en çok çekindiği ve en çok eleştiren Milletvekili bendim. Tüm sorunları dile getiren ve basına taşıyan bir milletvekiliydim. Ordu'nun ve Ordulunun haklarının savunucusuydum. Ancak bugün bakıyorum ki, Ordu teşkilatında en ufak bir heyecan yok. Bu sadece Ordu değil, Türkiye için geçerli. Dolayısıyla çirkin ittifaklar ve gereksiz ve geçersiz bir muhalefet anlayışı bu sonuçları ortaya koydu. "CHP, acilen özüne dönmeli"Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasında katkısı olan milletvekillerinden birisi de bendim, önerenler arasında ben de vardım. O meclisin en ulusalcı, milli birliğin savunucusu, doğudaki etnik bölünmelere şiddetle karşı çıkan bir milletvekiliydim. Bu da bunların işine gelmedi. AK Parti'nin Güneydoğu'daki politikalarıyla birlikte artık özerklik gibi kelimeler gündeme geliyor. Bunlara neden ses çıkarılmıyor? Türkiye Cumhuriyeti bölünüyor ama CHP'nin bir tepkisi yok hatta desteklediğini ifade ediyor. İlk yapılması gereken CHP'nin kendi özüne dönmesidir. "Kurultayın toplanması gerekiyor"CHP'nin bütün örgütleri ve organlarıyla bir araya gelerek bir durum değerlendirmesi yapması gerekmektedir. Kurultayın toplanması ve bunların konuşulması gerekiyor. Başarısızlığın sebebi ve gelecek hedefleri konuşulmalıdır. CHP'nin esnaf, halk, işçi hakkında hiçbir görüşü yok. Yeni bir oluşum içerisine girilmeli ve bu da bu yönetimle olmaz. CHP yeni bir programla kendine çeki düzen vermelidir. CHP'de yenilenme olmadan, başarısız örgütler tasfiye edilmeden, heyecanlı ve CHP kuruluş felsefelerini benimseyen bir yapılanmaya gidilmediği müddetçe CHP her zaman başarısızlığa mahkûmdur. Ancak kendine gelen ve kendini yenileyen bir CHP'nin başarı grafiği tekrar yükselecektir. "Kemal Kılıçdaroğlu başarısız"Ancak ben Genel Başkanı başarısız buluyorum. Bu görevi sürdürebileceğine inanmıyorum. CHP kurultay yapmalı ve daha heyecanlı, CHP ilkelerini benimseyen ve gündeme getiren, Türkiye Cumhuriyetinin savunucusu bir yönetim gelmeli. CHP Genel Başkanı kürsüye çıktığında halka heyecan veren bir yapı oluşturulmalı. Bizim iç politikada nerede olduğumuz bile belli değil. CHP hiçbir zaman tarikatların güdümünde bir parti olmaz, olmayacaktır. Bunlar çok vahim tablolardır. 2015 genel seçimlerine kadar CHP'nin safralarını temizlemesi gerekiyor. "Başarısız olan kişiler CHP'yi yönetemez"CHP'nin özünden yetişmiş bir oluşumla halka inebilecek bir CHP hasretine son verilmesi gerekiyor. CHP hiçbir zaman Amerika'nın kuklası olmamıştır, olmayacaktır. Benim partim Amerika'dan ve Fettullah Gülen'den icazet almaya gidip, aday yapılanmalarında yardım istiyor. Böyle bir CHP'yi asla kabul etmiyoruz. "Sarıgül'den Genel Başkan olmaz"Mustafa Sarıgül'den CHP'ye genel Başkan olmaz. Bunun altını çizmemiz gerekiyor. Birikimi ve CHP'liliği çok az. Ben 20 yıl il başkanlığı yaptım ve 45 yıldır bu partiye emek veren birisi olarak bunların konuştuğunu konuşamıyorum. Ordu'da 70'li yıllarda hangi başarı yakalanmışsa arkasında ben varım. Beykoz Konakları'ndan, Fettullah Gülen'den icazet alan biri genel başkan olursa bu parti müze olur. Bunun aynısını Kılıçdaroğlu da yapıyor. Aldığı tüyolar, yine CHP'ye zarar verdi. CHP'nin liderini Amerika ya da menfaat çevreleri değil yalnızca halk kullanmalı. Kılıçdaroğlu'nu oraya getiren biziz, günahı bizim boynumuza ama biz, Atatürkçü, Milli yapı ve duyguları savunarak bunu yaptık ama onu destekleyen 62 kişi milletvekili olamadı. "Deniz Baykal gerçek CHP'lidir"Deniz Baykal bundan sonra bu işe girer mi bilemem ama CHP ekolünden yetişmiş tam donanımlı bir adamdır. Taviz vermediği için Amerika'dan destek alamadı. Dolayısıyla kaliteli bir CHP'lidir. Deniz Baykal, CHP'liliğine kimsenin laf edemeyeceği ve Türkiye'nin menfaatlerinin en iyi savunucularındandır. Şu an bir sessizlik var ama nereye kadar gider bilemiyorum. Kesinlikle söyleyeceğim tek şey, CHP özüne dönmelidir. Benim Genel Başkanım oy uğruna bozkurt işareti yapıyorsa CHP'de değişmesi gereken çok şey var demektir. Benim işaretimi hiçbir siyasi parti gündeme getirmezken, CHP gibi köklü bir partinin genel başkanı her şeyi hiçe sayıp bozkurt işareti yaparken nasıl bu partide gelen başkan olarak kalabilir. O halde fırsat bulursa 6 oku götürür, 9 ışığı getirir. Bozkurt işareti yaptıktan sonra bunu da yapar. CHP ne günlere kaldı işte görüyoruz."                                                                                                                             Kaynak: Mir Kuzey