'FINDIK REKOLTESİNİ SİYASİ MALZEME YAPMAYIN'

Fındık (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.05.2017 - 13:45, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 1778+ kez okundu.
 

'FINDIK REKOLTESİNİ SİYASİ MALZEME YAPMAYIN'

Karadeniz Fındık İhracatçılar Birliği Başkanı Edip Sevinç, son günlerde gündemde geniş yer tutan rekolte tahminlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sevinç, “Fındık rekoltesi siyasete malzeme yapılması gereken bir konu değildir” dedi.
Karadeniz Fındık ve Mamullüleri İhracatçılar Birliği ve Türkiye Fındık Sektör Kurulu (KFMİB) Başkanı Edip Sevinç, geçtiğimiz günlerde fındıkta rekolte konusunda açıklamalarda bulunan CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in sözlerine cevap verdi. Pekşen’in sözlerini hatırlatan Sevinç, “Şimdiye dek rekolte konusunda bu ve bunun gibi bir çok haber ile karşılaştım. Fındık işinde yaklaşık 30 yıla yakın süre zarfı içerisinde belki de gördüğüm 100’üncü ‘Fındıkta Rekolte Oyunu’ şeklindeki aynı manşettir. O nedenle söyleyeceklerim Sayın vekilimize cevap mahiyetinde değildir. Sayın vekilimiz olayı siyasi perspektifte değerlendirebilir. Ancak ona cevap vermek; siyasetçilerin işidir. Yayınlanan haberlere istinaden açıklama yapma gereği duydum. Zira yanlış rekolte tahmini önce ülkemize ve üreticilerimize, sonra daen çok bize zarar verir” şeklinde konuştu. TESPİT DEĞİL TAHMİN Fındık rekoltesi konusunda söylenen sözlerin bir çoğunun medyada yer aldığını belirten Sevinç meslek hayatı boyunca rekolte konusunda manipülatif haberlerle çok karşılaştığını dile getirdi. Bu konuda doğru bilinen bir yanlışa da açıklık getiren Sevinç; “Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor. Fındık rekoltesi tespiti sözü yanlıştır. Fındıkta ancakrekolte tahmini yapılabilir. Rekolte gerçekleştikten, ihracat rakamları açıklandıktan, iç piyasa tüketimi tahminen belirlendikten ve yine üreticinin, sanayicinin elinde kalan fındık tahmin edildikten sonra bu konuda kesin bir kanaate varılabilir. Yaptıklarımız ve konuştuklarımız –buna Tarım Bakanlığı da dahil- rekolte tahminidir” ifadelerini kullandı. BİZ AÇIKLAMADIK “Biz fındık ihracatçıları olarak yılda 3 defa rekolte tahmini yaparız. İlk olarak Şubat’ta çiçek, Mayıs’ta da o çiçeklerin meyveye dönüşme durumunu değerlendiririz. Temmuz başında da oluşan meyveyi gerçeğe en yakın oranda tahmin etmeye çalışırız. Bu işlemi daha önceleri Fındık Tanıtım Grubu ve şimdi de Sektör Kurulu tarafından,10 yıldan beri sürekli çalıştığımız uzman yüksek ziraat mühendislerinden oluşan bir ekiple yapmaktayız” diyen Sevinç, piyasanın olumsuz etkilenmesi ihtimaline karşın elde ettikleri sonucu açıklamadıklarını söyledi. MANİPÜLATİF TAHMİN YAPAMAYIZ Sevinç, “Mayıs ayı itibariyle bir rekolte tahminiz var. Ama henüz bir açıklama yapmadık. Çünkü halâ üreticinin ve tüccarın elinde fındık var. Bizim açıklamalarımızla piyasanın etkilenmesini istemedik. Bu konuda Temmuz ayındaki son sayımdan sonra açıklama yapacağımızı söyledik. Çünkü o zamana kadar rekolte kayıpları olabilmesi mümkündür. Fındığın dökülebilmesi de mümkün. İklim şartlarının nasıl seyredebileceğini de bilemiyoruz. Geçen yıl böyle bir hadiseyi yaşamıştık. Dolayısıyla kimseyi yanıltmak istemiyoruz” dedi. Edip Sevinç; “Sürekli rekolte tahmini ile ilgili ihracatçıların yüksek rakamlar verdiğine dair yayılan söylem ve iddiaların geçerliliği yoktur. Biz ticaret erbabını temsil eden bir kuruluşuz ve manipülatif tahmin yapamayız. Eğer yaparsak dünya çapında, piyasada ne inandırıcılığımız kalır; ne de ticaretimize zarar gelmesini engelleyebiliriz. Böyle olduğu için tahminlerimiz son derece dikkatli yapılmaktadır ve bunlar her zaman tutarlı olmuştur” diyerek bu konudaki diğer tahminleri ve bunların ışığında elde ettikleri istatistikleri paylaştı. İHRACATÇILARA DEĞİL; INC’YE AİT Sevinç;  ihracatçıların gündeminde de yer alan Hindistan’da Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi(INC)'nin Hindistan'ın Chennai kentinde yapılan 36. Kongresi'nde Türkiye'nin 2017 yılı kabuklu fındık rekoltesi konusunda da şu açıklamalarda bulundu: “Bu açıklama 700 bin ton değil; 670 bin tondur. INC bağımsız bir kuruluştur ve sert kabuklu yemiş ihracatı yapan ülkeler buraya üyedir. Bu kuruluş her sene fındık dahil diğer tüm kabuklu yemişler için tahmin yapmaktadır. Bunu da doğrudan tayin ettiği moderatörden ister. Biz ihracatçılar olarak moderatörün Türkiye’den belirlenmesini istiyoruz. Aksi halde bunu bir ABD, İtalyan ve Gürcü’ye yaptırabilirler. Bu yıl Türkiye’den fındıkta tecrübesi olan bir kişiyi tayin ettiler. Dolayısıyla burada yapılan tahmin ihracatçılara değil; INC’ye aittir.” HESABI OLMAYACAK MI? Fındıkta serbest piyasa sisteminin uygulanmaya başladığı 2009 yılından itibaren oluşturulan rekolte tahminleri tablosunu paylaşan Sevinç, “Ziraat Odaları’nın tahmini doğru olmuş olsaydı; toplamda piyasaya Mars veya uzaydan 527 bin ton gelmiş olması lazımdı. TÜİK için de 345 bin ton açık vardır.  Bizim hesabımıza göre ise 99 bin ton fazlalık var. Ve bu miktar üretici, tüccar ve sanayicinin elindedir” dedi. Fındık İhracatçılarına yüksek rekolte tahmini yaptıkları yönünde söylemlerle ithamda bulunanlara cevaben, “TÜİK’in rekolte tahminlerine hiç dikkat etmiyorsunuz” şeklinde beyanda bulunanEdip Sevinç, bu tahminlerin ve tutarsızlıkların bütün ülkeye zarar verdiğini belirterek, “İhracatçılar yüksek tahminle itham ediliyorken, gerçeğe uygun olmayan düşük tahminlerin bir bedeli olmayacak mı? Çok büyük çarpıklıklar var. Bu tür üreticiyi yanıltan söylemlerin sonuçlarını iyi hesaplamak lazım. Esasen Sayın Vekilim ihracatçıların yüksek tahminini değil, yanlış ve düşük tahminlerde üreticiye zarar veren kesimlerin tahminlerini dile getirmelidir. Biz bir yanlış yaptığımız zaman bedelini ticaretimizle öderiz ama yanlış tahmin yapanların bir bedel ödediğini göremiyoruz” şeklinde konuştu. FINDIK SİYASET MALZEMESİ DEĞİL Yapılan rekolte tahminlerinin sonuç itibarıyla gerçek değerlerden uzak olmasının tahmini yapan taraflara duyulan güveni azaltacağına değinen Sevinç, “TÜİK ve Ziraat Odaları 420 bin ton şeklindeki 2016 fındık rekoltesi tahminin hesabını versin. 2015’in hesabını da daha bugüne kadar vermediler. Üreticiye karşı sorumlulukları vardır. Biz yaptığımız rekolte tahminlerinden eminiz, doğruya yakın tahmin yapıyoruz. Dolayısıyla biz bu ithamların muhatabı değiliz. Fındık o kadar basit bir konu değildir. Siyasete malzeme yapılması gereken bir konu da hiç değildir. Fındık üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçelim. Sayın vekilimiz seçilmesinden hemen sonra gelip benimle  konuşan tek vekildi. Sağ olsun.Ama keşke bu açıklamaları yapmadan önce de gelip benimle yine konuşsaydı ” sözlerini kullandı. TEKELİ KAYBETMEMİZ FELAKET GETİRİR Fındık konusunda rekolteden öte konuşulması gereken daha önemli konular olduğunun altını çizen KFMİB Başkanı Sevinç açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye önümüzdeki 10 yıl içerisinde fındık üretimindeki tekelini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Türkiye’nin fındıktaki yüzde 75’lik üretim sahipliği oranı resmi makamların da açıklamasındaki gibi yüzde 65’lere kadar geriledi. Alternatif ülkeler fındık üretimi yapıyor. Biz bu tekeli kaybedersek felaket getirir. ABD, İtalya, Azerbaycan ve Gürcistan başta olmak üzere hiç bilmediğimiz yerlerde, dünyanın her yanında ciddi miktarda fındık üretimi başladı. Bunlar bizi yüzde 50’ye düşürürse fındık satacak yer ararız. Türkiye elindeki fındığın tamamını satmak zorundadır. Bu tür söylemlerden zarar gören Türkiye olur. Karadeniz’in sarp arazilerinde başka bir tarım yapabilme şansımız yok. Elimizdeki tek zenginlik fındık. Bizim dünya fındık tüketimini ve Türkiye fındık tüketimini de artırmamız lazım. Bunun için tabi ki üretimi de birlikte arttırmamız gerekir. Ne yazıkki bazı çevreler fındığın hasar görmesinden ve üretimin azılmasından mutluluk duyacak hale geldiler. Bu çok acı bir durumdur.” FINDIK REKOLTESİ İYİ GÖRÜNÜYOR Fındık fiyatlarının iç piyasada perakende olarak 70 liraya kadar yükselmesine ilişkin yorumlarda da bulunan Sevinç, bu fiyatın yalnızca lüks mekanlarda oluştuğuna dikkat çekti. Sevinç; bu fiyattan satılan fındığın dünya ve Türkiye ihracat ve fındık tüketiminin yanında neredeyse ihmal edilecek kadar düşük bir rakam olduğunu, bu nedenle dikkate alınmasının bile gerekmediğini söyledi. Sevinç; “Üstelik bu konuda ihracatçıları ilgilendiren bir hususta değildir” diye de ekledi. Sevinç, buna ek olarak önümüzdeki sezon için de müjde verip, fındık üretimi konusunda ümitli olduklarını belirterek; “2017 ürünü rekoltesi gayet iyi görünüyor. Umarız hasat zamanında da bu düzeyde kalır.” dedi. AMERİKAN BADEMİNE DİKKAT Edip Sevinç, fındığın alternatifi olan badem üretimine de dikkat çekerek; “Bu yıl ABD bademinde 1 milyon 300 bin ton gibi çok büyük bir rekolte bekleniyor. Bunun Türk fındığının dünya tüketimini etkilememesi mümkün değildir. Üstelik Türkiye’ye ithal olarak giren ABD bademindeki yüzde 55 oranındaki artış, bizi iç piyasada bile tehdit etmektedir” dedi. 2.5 MİLYAR DOLARLIK KAYIP Sevinç;  konuşmasının sonunda,“Türkiye 2009’da uygulamaya koyduğu Serbest Piyasa ve alan bazlı doğrudan destek sisteminden önce elinde bulunan stoklar nedeniyle yaklaşık 2.5 milyar dolarlık kayıp yaşamıştır. Bunun için Türkiye, 2009’da uyulamaya koyduğu sistem ile devam etmelidir. Bundan vazgeçilmesi felaket getirebilir” diyerek, bu kayıpla kazanılabilecek yatırımlara dair oluşturdukları verileri de paylaştı. Sevinç son olarak “Üreticinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini ama bunun fiyat dışında bugün olduğu gibi çeşitli enstrümanlarla yapılmasının daha doğru olduğunu belirterek hükümetimizin serbest piyasa modelinden vazgeçme gibi bir düşüncesi varsa bunu mutlaka en kısa zamanında tüm sektör paydaşlarına ilan edilmesi gerektiğini” ifade etti.
Karadeniz Fındık İhracatçılar Birliği Başkanı Edip Sevinç, son günlerde gündemde geniş yer tutan rekolte tahminlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sevinç, “Fındık rekoltesi siyasete malzeme yapılması gereken bir konu değildir” dedi.

Karadeniz Fındık ve Mamullüleri İhracatçılar Birliği ve Türkiye Fındık Sektör Kurulu (KFMİB) Başkanı Edip Sevinç, geçtiğimiz günlerde fındıkta rekolte konusunda açıklamalarda bulunan CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in sözlerine cevap verdi.

Pekşen’in sözlerini hatırlatan Sevinç, “Şimdiye dek rekolte konusunda bu ve bunun gibi bir çok haber ile karşılaştım. Fındık işinde yaklaşık 30 yıla yakın süre zarfı içerisinde belki de gördüğüm 100’üncü ‘Fındıkta Rekolte Oyunu’ şeklindeki aynı manşettir. O nedenle söyleyeceklerim Sayın vekilimize cevap mahiyetinde değildir. Sayın vekilimiz olayı siyasi perspektifte değerlendirebilir. Ancak ona cevap vermek; siyasetçilerin işidir. Yayınlanan haberlere istinaden açıklama yapma gereği duydum. Zira yanlış rekolte tahmini önce ülkemize ve üreticilerimize, sonra daen çok bize zarar verir” şeklinde konuştu.

TESPİT DEĞİL TAHMİN

Fındık rekoltesi konusunda söylenen sözlerin bir çoğunun medyada yer aldığını belirten Sevinç meslek hayatı boyunca rekolte konusunda manipülatif haberlerle çok karşılaştığını dile getirdi. Bu konuda doğru bilinen bir yanlışa da açıklık getiren Sevinç; “Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor. Fındık rekoltesi tespiti sözü yanlıştır. Fındıkta ancakrekolte tahmini yapılabilir. Rekolte gerçekleştikten, ihracat rakamları açıklandıktan, iç piyasa tüketimi tahminen belirlendikten ve yine üreticinin, sanayicinin elinde kalan fındık tahmin edildikten sonra bu konuda kesin bir kanaate varılabilir. Yaptıklarımız ve konuştuklarımız –buna Tarım Bakanlığı da dahil- rekolte tahminidir” ifadelerini kullandı.

BİZ AÇIKLAMADIK

“Biz fındık ihracatçıları olarak yılda 3 defa rekolte tahmini yaparız. İlk olarak Şubat’ta çiçek, Mayıs’ta da o çiçeklerin meyveye dönüşme durumunu değerlendiririz. Temmuz başında da oluşan meyveyi gerçeğe en yakın oranda tahmin etmeye çalışırız. Bu işlemi daha önceleri Fındık Tanıtım Grubu ve şimdi de Sektör Kurulu tarafından,10 yıldan beri sürekli çalıştığımız uzman yüksek ziraat mühendislerinden oluşan bir ekiple yapmaktayız” diyen Sevinç, piyasanın olumsuz etkilenmesi ihtimaline karşın elde ettikleri sonucu açıklamadıklarını söyledi.

MANİPÜLATİF TAHMİN YAPAMAYIZ

Sevinç, “Mayıs ayı itibariyle bir rekolte tahminiz var. Ama henüz bir açıklama yapmadık. Çünkü halâ üreticinin ve tüccarın elinde fındık var. Bizim açıklamalarımızla piyasanın etkilenmesini istemedik. Bu konuda Temmuz ayındaki son sayımdan sonra açıklama yapacağımızı söyledik. Çünkü o zamana kadar rekolte kayıpları olabilmesi mümkündür. Fındığın dökülebilmesi de mümkün. İklim şartlarının nasıl seyredebileceğini de bilemiyoruz. Geçen yıl böyle bir hadiseyi yaşamıştık. Dolayısıyla kimseyi yanıltmak istemiyoruz” dedi.

Edip Sevinç; “Sürekli rekolte tahmini ile ilgili ihracatçıların yüksek rakamlar verdiğine dair yayılan söylem ve iddiaların geçerliliği yoktur. Biz ticaret erbabını temsil eden bir kuruluşuz ve manipülatif tahmin yapamayız. Eğer yaparsak dünya çapında, piyasada ne inandırıcılığımız kalır; ne de ticaretimize zarar gelmesini engelleyebiliriz. Böyle olduğu için tahminlerimiz son derece dikkatli yapılmaktadır ve bunlar her zaman tutarlı olmuştur” diyerek bu konudaki diğer tahminleri ve bunların ışığında elde ettikleri istatistikleri paylaştı.

İHRACATÇILARA DEĞİL; INC’YE AİT

Sevinç;  ihracatçıların gündeminde de yer alan Hindistan’da Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi(INC)'nin Hindistan'ın Chennai kentinde yapılan 36. Kongresi'nde Türkiye'nin 2017 yılı kabuklu fındık rekoltesi konusunda da şu açıklamalarda bulundu:

“Bu açıklama 700 bin ton değil; 670 bin tondur. INC bağımsız bir kuruluştur ve sert kabuklu yemiş ihracatı yapan ülkeler buraya üyedir. Bu kuruluş her sene fındık dahil diğer tüm kabuklu yemişler için tahmin yapmaktadır. Bunu da doğrudan tayin ettiği moderatörden ister. Biz ihracatçılar olarak moderatörün Türkiye’den belirlenmesini istiyoruz. Aksi halde bunu bir ABD, İtalyan ve Gürcü’ye yaptırabilirler. Bu yıl Türkiye’den fındıkta tecrübesi olan bir kişiyi tayin ettiler. Dolayısıyla burada yapılan tahmin ihracatçılara değil; INC’ye aittir.”

HESABI OLMAYACAK MI?

Fındıkta serbest piyasa sisteminin uygulanmaya başladığı 2009 yılından itibaren oluşturulan rekolte tahminleri tablosunu paylaşan Sevinç, “Ziraat Odaları’nın tahmini doğru olmuş olsaydı; toplamda piyasaya Mars veya uzaydan 527 bin ton gelmiş olması lazımdı. TÜİK için de 345 bin ton açık vardır.  Bizim hesabımıza göre ise 99 bin ton fazlalık var. Ve bu miktar üretici, tüccar ve sanayicinin elindedir” dedi.

Fındık İhracatçılarına yüksek rekolte tahmini yaptıkları yönünde söylemlerle ithamda bulunanlara cevaben, “TÜİK’in rekolte tahminlerine hiç dikkat etmiyorsunuz” şeklinde beyanda bulunanEdip Sevinç, bu tahminlerin ve tutarsızlıkların bütün ülkeye zarar verdiğini belirterek, “İhracatçılar yüksek tahminle itham ediliyorken, gerçeğe uygun olmayan düşük tahminlerin bir bedeli olmayacak mı? Çok büyük çarpıklıklar var. Bu tür üreticiyi yanıltan söylemlerin sonuçlarını iyi hesaplamak lazım. Esasen Sayın Vekilim ihracatçıların yüksek tahminini değil, yanlış ve düşük tahminlerde üreticiye zarar veren kesimlerin tahminlerini dile getirmelidir. Biz bir yanlış yaptığımız zaman bedelini ticaretimizle öderiz ama yanlış tahmin yapanların bir bedel ödediğini göremiyoruz” şeklinde konuştu.

FINDIK SİYASET MALZEMESİ DEĞİL

Yapılan rekolte tahminlerinin sonuç itibarıyla gerçek değerlerden uzak olmasının tahmini yapan taraflara duyulan güveni azaltacağına değinen Sevinç, “TÜİK ve Ziraat Odaları 420 bin ton şeklindeki 2016 fındık rekoltesi tahminin hesabını versin. 2015’in hesabını da daha bugüne kadar vermediler. Üreticiye karşı sorumlulukları vardır. Biz yaptığımız rekolte tahminlerinden eminiz, doğruya yakın tahmin yapıyoruz. Dolayısıyla biz bu ithamların muhatabı değiliz. Fındık o kadar basit bir konu değildir. Siyasete malzeme yapılması gereken bir konu da hiç değildir. Fındık üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçelim. Sayın vekilimiz seçilmesinden hemen sonra gelip benimle  konuşan tek vekildi. Sağ olsun.Ama keşke bu açıklamaları yapmadan önce de gelip benimle yine konuşsaydı ” sözlerini kullandı.

TEKELİ KAYBETMEMİZ FELAKET GETİRİR

Fındık konusunda rekolteden öte konuşulması gereken daha önemli konular olduğunun altını çizen KFMİB Başkanı Sevinç açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye önümüzdeki 10 yıl içerisinde fındık üretimindeki tekelini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Türkiye’nin fındıktaki yüzde 75’lik üretim sahipliği oranı resmi makamların da açıklamasındaki gibi yüzde 65’lere kadar geriledi. Alternatif ülkeler fındık üretimi yapıyor. Biz bu tekeli kaybedersek felaket getirir. ABD, İtalya, Azerbaycan ve Gürcistan başta olmak üzere hiç bilmediğimiz yerlerde, dünyanın her yanında ciddi miktarda fındık üretimi başladı. Bunlar bizi yüzde 50’ye düşürürse fındık satacak yer ararız. Türkiye elindeki fındığın tamamını satmak zorundadır. Bu tür söylemlerden zarar gören Türkiye olur. Karadeniz’in sarp arazilerinde başka bir tarım yapabilme şansımız yok. Elimizdeki tek zenginlik fındık. Bizim dünya fındık tüketimini ve Türkiye fındık tüketimini de artırmamız lazım. Bunun için tabi ki üretimi de birlikte arttırmamız gerekir. Ne yazıkki bazı çevreler fındığın hasar görmesinden ve üretimin azılmasından mutluluk duyacak hale geldiler. Bu çok acı bir durumdur.”

FINDIK REKOLTESİ İYİ GÖRÜNÜYOR

Fındık fiyatlarının iç piyasada perakende olarak 70 liraya kadar yükselmesine ilişkin yorumlarda da bulunan Sevinç, bu fiyatın yalnızca lüks mekanlarda oluştuğuna dikkat çekti. Sevinç; bu fiyattan satılan fındığın dünya ve Türkiye ihracat ve fındık tüketiminin yanında neredeyse ihmal edilecek kadar düşük bir rakam olduğunu, bu nedenle dikkate alınmasının bile gerekmediğini söyledi. Sevinç; “Üstelik bu konuda ihracatçıları ilgilendiren bir hususta değildir” diye de ekledi.

Sevinç, buna ek olarak önümüzdeki sezon için de müjde verip, fındık üretimi konusunda ümitli olduklarını belirterek; “2017 ürünü rekoltesi gayet iyi görünüyor. Umarız hasat zamanında da bu düzeyde kalır.” dedi.

AMERİKAN BADEMİNE DİKKAT

Edip Sevinç, fındığın alternatifi olan badem üretimine de dikkat çekerek; “Bu yıl ABD bademinde 1 milyon 300 bin ton gibi çok büyük bir rekolte bekleniyor. Bunun Türk fındığının dünya tüketimini etkilememesi mümkün değildir. Üstelik Türkiye’ye ithal olarak giren ABD bademindeki yüzde 55 oranındaki artış, bizi iç piyasada bile tehdit etmektedir” dedi.

2.5 MİLYAR DOLARLIK KAYIP

Sevinç;  konuşmasının sonunda,“Türkiye 2009’da uygulamaya koyduğu Serbest Piyasa ve alan bazlı doğrudan destek sisteminden önce elinde bulunan stoklar nedeniyle yaklaşık 2.5 milyar dolarlık kayıp yaşamıştır. Bunun için Türkiye, 2009’da uyulamaya koyduğu sistem ile devam etmelidir. Bundan vazgeçilmesi felaket getirebilir” diyerek, bu kayıpla kazanılabilecek yatırımlara dair oluşturdukları verileri de paylaştı.

Sevinç son olarak “Üreticinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini ama bunun fiyat dışında bugün olduğu gibi çeşitli enstrümanlarla yapılmasının daha doğru olduğunu belirterek hükümetimizin serbest piyasa modelinden vazgeçme gibi bir düşüncesi varsa bunu mutlaka en kısa zamanında tüm sektör paydaşlarına ilan edilmesi gerektiğini” ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.