'İHRACATÇININ İSTEĞİYLE TMO'NUN SATIŞI FİYATI DÜŞÜRDÜ'

İhracat lobisinin TMO’ya baskısıyla fiyatın düştüğünü söyleyen Yılmaz Bindaş, “Hızlı satışlar piyasayı düşürür. Nazlı satışlar fiyatları yükseltir.” dedi.

Ordu’nun Altınordu ilçesinde fındık manavı olan Yılmaz Bindaş, 01 Eylül ve 12 Mart tarihleri arasındaki 28 haftada Türkiye fındık ihracatı 186,5 bin ton iç fındık ve 1.1 milyar dolar gelir olarak gerçekleştiğini söyledi.   Rekoltenin 850 bin ton olarak hesaplandığını söyleyen Bindaş, “Geçtiğimiz haftalarda Karadeniz İhracatçılar Birliği, bahçelerde karanfil sayımına göre 2023 yılı rekolte tahminini Doğu Karadeniz için 543 bin ton, Batı Karadeniz için 306 bin olmak üzere yaklaşık 850 bin ton olarak hesaplamış. İler ki günlerde de çotanak sayımı ile tahminleri üzerinde değişikliğe gidebilirler.   İhracat lobisinin TMO’ya baskısıyla fiyatın düştüğünü söyleyen Bindaş, “Şubat 2023 ayı başına kadar serbest piyasada oluşan fiyatlar talep fazlalığı ve arz eksikliği nedeniyle %50 randımanda serbest piyasada 44-58 TL. civarında toptan satışlarda ise 45-61 TL. civarında işlem gördü. Yine her zamanki gibi ihracatçılar birliğinin lobi çalışmaları ile TMO piyasaya fındık sürerek arzı fazlalaştırdı ve fiyatlar aşağı doğru seyretmeye başladı. Mart ayında ise hava şartlarının fındığın lehine seyretmesi, piyasada arzın fazlalaşması ve tüccarların toptan satışları sebebiyle fiyatlardaki gerileme hızlandı.”   300 bin tona yakın fındığın halen stoklarda olduğunu söyleyen Bindaş, Fındıktaki rakamlara bakarsak yaklaşık 375 bin ton kabuklu fındık ihracat nedeniyle rekolteden eksildi. 100-120 bin ton fındık iç piyasada tüketilmiş veya raflarda yerini almıştır diye düşünüyorum. Yeni sezona 24 hafta kaldı. Geriye 300 bin ton kabuklu fındık stoklarda kalmış olabilir. İhracat için 290 bin ton kabuklu fındığa ihtiyaç var. Bu da mevcut stoklardan karşılanabilecek gibi gözüküyor.   Önümüzdeki dönemde serbest piyasa da fiyatlar yine arz hızına göre şekillenecek gibi gözüküyor. Hızlı satışlar piyasayı düşürür. Nazlı satışlar fiyatları yükseltir. Ayrıca konjüktörel gelişmeler; doların hızlı artması, seçimler ve enflasyon etkisi ve don riski de dikkate alınmalıdır.”