ŞANLITÜRK: YANGINI YABAN HAYVANLARI MI ÇIKARDI?
ŞANLITÜRK: YANGINI YABAN HAYVANLARI MI ÇIKARDI?
MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, “Ne yapacağız? Bu yangının faturasını Köroğlu Dağı’ndaki yaban hayvanlarına mı çıkaracağız?”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, TBMM Genel Kurulunda, Bolu Kartalkaya’daki otelde meydana gelen yangın felaketi için verilen meclis araştırması açılması önergesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına bir konuşma yaptı.
Yangınla ilgili TBMM’de MHP adına söz alan MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, konuşmasında partisinin net tavrını ortaya koyarak; “Beni ilgilendirmiyor, benim yetki alanımda değil” demek en başta ülkemizin demokratik hukuk imajını, ahlaki sorumluluk iradesini gasp etmek ve çiğnemektir. Ne yapacağız? Bu yangının faturasını Köroğlu Dağı’ndaki yaban hayvanlarına mı çıkaracağız?” diye sordu.
Şanlıtürk, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bolu’daki yangın sadece 78 insanımızın bedenlerini değil; 85 milyon insanımızın yüreklerini de yakmıştır. Yüreklerdeki bu yangını, ne yağan kar ne de farklı bir teselli söndürebilir. Ateş sadece düştüğü yeri yakmamış tüm insanlığı yakmıştır.
Bu yangında 8 aile yok olmuş, 36 çocuğumuz hayatını kaybetmiş, tüm Türkiye’yi yasa boğmuştur. Rabbim bir daha böyle acı veren; tüm milletimizi hüzne sevk eden elim olaylarla karşılaştırmasın.
Sayın Genel Başkanımızın bugünkü Grup toplantısında söylediği gibi bir haftadır yapılan tartışmalardan bir sonuç çıkmamıştır. Grand Kartal Otel yangınında kimin sorumluluğu bulunuyorsa hesabını vermesi kaçınılmaz bir adalet ve hukuk gereğidir. Sönmüş ocaklar üzerinden kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir. Facianın dumanları tütüyorken, henüz hayatını kaybeden masumlar yanmış otelden çıkarılmamışken, onu bunu suçlayıp işin içinden sıyrılma telaşına kapılmak narsistliktir.
Ahlaklı olmanın ilk şartı esasen sorumlu olmaktır. Gerçekleri bastırmak veya baltalamak ahlakın değil, adaletin ilgi ve iştigal sahasındadır. Sürekli karşı tarafı suçlayarak bir yere varamayız. Suç ve suçluları arkalayıp saklayarak girdiğimiz hiçbir mücadelede başarılı olamayız.
“HİÇBİR AĞIRLIĞI KALDIRAMAYIZ”
Mevzuat ve vicdan çemberinde el ele vererek bir felaketin ince ayrıntılarına kadar nüfuz edemezsek, sorumluları adaletin önüne çıkaramazsak gerçek anlamıyla hiçbir sorunu çözemeyiz, hiçbir ağırlığı kaldıramayız.
Grand Kartal Otel yangınıyla ilgili bırakalım yargı görevini yapsın. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve tensibiyle Devlet Denetleme Kurulu devreye acilen girerek çok yönlü inceleme ve soruşturmayı bir an evvel ikmal etsin.
Otel sahibinden İl Özel İdaresi’ne, valilikten belediyeye ve ilgili bakanlığa kadar 78 vatandaşımızın vebalini ya kurumsal veya kişisel olarak uhdesinde taşıyanlar millet, hukuk ve tarih önünde hesabını tek tek versinler” diye konuştu.
“YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMELERİ İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri üzerinden açıklamasını sürdüren Şanlıtürk; “Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamasında; “Böyle bir trajedinin siyasetçiler arasında kör dövüşüne dönüşmesini, empati ve duygudan yoksun bir tartışmaya alet edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz milletimize bu acıyı yaşatanların yargı önünde hesap vermesi için çalışmaya devam edeceğiz.” demiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi bu faciada sorumluluğu olan, ihmali olan kim varsa en ağır şekilde cezalandırılacağına olan inancım tamdır. TBMM olarak böyle acıların bir daha yaşanmaması adına gerekli kanuni düzenlemeleri ivedi bir şekilde yapmamızın zarureti ortadadır” şeklinde konuştu.
“ YANGIN MERDİVENLERİ HAYATİ KISIMLAR OLUŞTURUR”
Şanlıtürk, konuşmasına şöyle devam etti; “Ülkemizde yapılan tüm binalar 3194 sayılı imar kanununa ve Planlı Alanlar Yönetmeliği gibi ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Bir yere bina yapılırken daha çizim aşamasında binada yaşayacak insanların yoğunluğuna göre koridorlar, yangın merdivenleri, kaçış alanları gibi hayatı kısımlar oluşturulur.
2012 yılına kadar çizilen mimarı projeler ilgili belediyenin itfaiye birimlerine gönderilerek yangın yönetmeliğine uygun olup olmadığı denetleniyor, eksiklik varsa düzeltilmesi için proje geri veriliyordu. Düzeltildikten sonra binanın diğer projeleri tamamlanıp ilgili belediyelerin ya da Özel İdarelerin vermiş olduğu inşaat ruhsatı ile birlikte inşaata başlanıyordu.
13 Mart 2012’den sonra projelerin itfaiyeye gönderilmesi ilçe ve belde belediyelerinde yeterli teknik elemanın olmaması nedeniyle kaldırıldı. Ruhsatı ilgili belediyelerin veya özel idarelerin imar müdürlükleri veriyor. İnşaatın her aşamasında yapı denetim kurumları ve belediyeler tarafından kontrol edilerek yapılmaktadır.
YAPI KULLANMA İZİN BELGESİ
Bina; proje müelliflerinin hazırladığı projeye göre yapıldıktan sonra yine ilgili belediye veya özel idareye iskan (yapı kullanma izin belgesi) için müracaat edilmektedir. Gerekli kontroller; imar müdürlüğü ve yangın açısından itfaiye birimleri tarafından yapıldıktan sonra, yangın yönetmeliğine uygun yapıldığına dair yangın ruhsatı ve diğer istenilen belgeler tamamlandıktan sonra iskan (yapı kullanma izin belgesi) verilmektedir.
Yangın yeterlilik raporu sadece ilgili mahalli itfaiye teşkilatı tarafından verilebilmektedir. Yangına karşı önlemler yönünden denetlemek, bunlara rapor vermek, görüş bildirmek Belediyelerin İtfaiye Müdürlüğünün görev ve yetki alanı içerisindedir.
Kaldı ki Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin 131 inci maddesinde de Özel yapı, bina, tesis ve işletmelerin, mahalli itfaiye teşkilatı ile bunların bağlı veya ilgili olduğu bakanlık ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından denetleneceği hüküm altına alınmıştır.
Yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin mevcut binalar hakkında alınacak ilave tedbirlerin kontrol etme ve denetim yükümlülüğü işyeri açma ve çalışma ruhsatını veren idarededir.
BİNA YAPILDIKTAN SONRA!
Bina yapıldıktan sonra iş yeri açma ruhsatı için yine ilgili belediye ya da özel idareye müracaat edilir. Binanın bu aşamasından sonra bu bina otel olarak yapılmışsa Turizm Bakanlığı devreye girer ve binaya turizm işletme belgesi verir. Turizm Bakanlığının inşaat ruhsatı, iskan, yangın belgesi, binada uygun kaçış koridorları, yangın merdiveni, yangın söndürme spring sistemleri, yangın alarm sistemleri, acil çağrı butonları vs gibi bina ile ilgili hiçbir denetleme yetkisi yoktur.
Başta otel olmak üzere konaklama tesisi bulunan turizm işletmelerinin açılabilmesi ve faaliyette bulunabilmesi için gerekli prosedür ise 10/08/2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4 üncü maddesi otelleri “Umuma açık istirahat ve eğlence yeri” olarak tanımlamakta olup, 5 inci maddesinde işyerlerinde aranacak genel şartları, 32. nci maddesinde ise umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine özel şartları düzenlemektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığının işyeri açma ve çalışma ruhsatı verme yetkisi bulunmamaktadır. Buna göre, otellerin ilgili belediyeden veya özel idareden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alabilmeleri için; Yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması, İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen tedbirlerin alınmış olması, Genel asayiş ve güvenlik yönünden yetkili kolluk kuvvetinin görüşünün alınmış olması, İşletmenin patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ile gaz dolum tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması, İşyerinde yangına karşı gerekli önlemlerinin alındığını gösteren itfaiye raporunun alınması zorunludur.
RUHSAT VERİLMEDEN ÖNCE KONTROL EDİLMELİ
Söz konusu Yönetmelik, normal işletmeler için dosya üzerinden beyan esas alınarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmesini öngörürken, umuma açık istirahat ve eğlence yerleri için bu kurala istisna getirmiş, bu kriterlerin işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeden önce yerinde kontrol edilmesini hükme bağlamıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca, yetkili idare yani belediye ya da özel idare tarafından düzenlenen işyeri açma ve çalışma ruhsatı esas alınarak turizm işletmesi belgesi düzenlenmektedir.
Turizm işletmesi belgesi, bir “kalite” belgesi niteliğinde olup, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmayan hiçbir işletme ve otelin turizm işletme belgesi alması mümkün değildir.
İş yeri açma ve çalışma ruhsatı almış olması demek o otelin yürürlükteki tüm mevzuat kurallarına (imar, çevre, yangın, iş sağlığı ve güvenliği, gıda güvenliği vb) uygun olarak inşa edilip işletmeye açıldığına ilişkin hukuki bir belgedir.
Yani, yukarıda sayılan yetkili makamlar tarafından kendi mevzuatlarına göre gerekli inceleme ve denetimlerin yapıldığına ve sorun tespit edilmediğinin bir kanıtıdır.
2634 sayılı Kanunun 34 üncü maddesine göre de, yetkili idare yani ilgili belediye veya özel idaretarafından işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilen otellerin, turizm işletme belgeleri de ayrıca bir denetim/inceleme yapılmaksızın dosya üzerinden iptal edilmektedir.
“ YANGIN YETERLİLİK BELGESİ ALINMAMIŞTIR”
Bunun nedeni de tesisin yürürlükteki mevzuata uygun olduğunu kanıtlayan temel belge olan işyeri açma ve çalışma ruhsatını kaybetmiş olmasıdır. Bu manada 2022 yılına kadar 100 otel kapatılırken, 2022'den bugüne 4 bin 380 tesis yeterlilikleri oluşturmadığı için kapatılmıştır.
Bolu’da yanan otelle ilgili olarak Turizm Bakanlığına ilgili belediye veya özel idare tarafından herhangi bir bildirim yapılmamıştır. Grand Kartal Otel, 1998 yılında inşa edilmiştir.
Otel, 2007 yılında hizmete açılırken Bolu Belediyesi’nden yangına karşı yeterlilik belgesi almıştır. Ondan sonra da İl Özel İdaresi’nden iş yeri açma ve çalışma ruhsatı almıştır. 2007’den sonra herhangi bir yangın yeterlilik belgesi alınmamıştır.
2013'te lokantasına, 2014'te büfesine, 2015’te farklı bir bölümüne İl Özel İdaresinden ruhsat almıştır. İş yeri açma ve çalışma ruhsatını 29.12.2015'te yenilemiştir. En son Grand Kartal AŞ’nin 12.12.2024’te Bolu Belediyesi’ne özel bir başvuruda bulunarak yangın yeterlilik belgesi için otelde inceleme talep etmiştir.
16 Aralık 2024 tarihinde yapılan incelemede; yangınla ilgili hayati öneme haiz 8 ana eksik tespit edilmiştir. Bu eksiklikler; Yangın için tahliye çıkışlarının olmadığı, Işıklı yönlendirme levhalarının olmadığı, Bina acil aydınlatmalarının olmadığı, Elektrik tesisatının yangına uygun olmadığı, Yangın söndürme gereçleri talimatlarının olmadığı, Yangın algılama sistemleri ve yangın alarmı olmadığı, Paratoner olmadığı, Duman detektörleri, havalandırma ve tahliye sistemlerinin olmadığı görülmüştür.
“RESTORANDA YANGIN YÖNETMELİĞİNE UYGUN DEĞİL”
Muhtemelen müracaatçıya bunlar bildirildiğinde, otel müracaatını 24.12.2024 tarihli bir dilekçeyle geri çekmiştir. Aynı belediye otelin yangın talimatlarına uygun olmadığı konusunda eksiklikleri tespit etmiş, fakat aynı oteldeki 70 metrekarelik restoran için yangın yeterlilik ruhsatı vermiştir. Eğer bu bina yangına uygun değilse içindeki restoran da yangın yönetmeliğine uygun değildir.
“MÜRACAATIN GERİ ÇEKİLMESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Yapılması gereken; bahse konu otel kendi belediyelerinin sorumluluk sahasında olmadığından iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren Bolu İl Özel idaresine bu eksiklikleri tespit ettiklerini ve giderilmesi için ek süre vermesi eğer bu eksikler giderilmezse Bolu İl Özel İdaresi de kendisine bildirilen otelin iş yeri açma ve çalışma ruhsatını iptal edip, Turizm Bakanlığına bildirmesiydi. Müracaatın geri çekilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz.
“OTELİN FAALİYETİ DURDURULMALIYDI”
Turizm Bakanlığı da kendi vermiş olduğu turizm işletme belgesini iptal edip az önce söylediğim 4 bin 380 tesisi kapattığı gibi bu oteli de eksikliklerini giderinceye kadar, iş yeri açma ve çalışma ruhsatını tekrar alıncaya kadar otelin faaliyetini durdurmalıydı. Normal şartlarda prosedür böyle işlemeliydi.
Bir haftadır yapılan tartışmalarda görüyoruz ki; Bu olayda özel idarenin yetkisi yok, belediyenin yetkisi yok, Turizm bakanlığının yetkisi yok. O zaman yetkili kim? Bu otel nasıl yandı? Genel başkanımızın dediği gibi;
“FATURAYI YABAN HAYVANLARINA MI ÇIKARACAĞIZ?”
“Beni ilgilendirmiyor, benim yetki alanımda değil” demek en başta ülkemizin demokratik hukuk imajını, ahlaki sorumluluk iradesini gasp etmek ve çiğnemektir. Ne yapacağız? Bu yangının faturasını Köroğlu Dağı’ndaki yaban hayvanlarına mı çıkaracağız?
Bence hepimizin gözü önünde olan bu yangının sorumluluğu başta yasama yetkisini elinde bulunduran TBMM olmak üzere hepimizin sorumluluğundadır. Bu ve bunun gibi işletmelere her gün girip çıkıyoruz.
Bu zamana kadar görülen eksikliklerin ilgili kurumlara ihbar edilmesi yönünde bir alışkanlığımız olmadı. İlgili kanunlardaki düzenlemeler, mevzuat ve yönetmeliklerdeki düzenlemeler değiştirilerek ağır yaptırımlar getirilmelidir.
“BÜTÜN BELEDİYELER DENETLENMELİDİR”
Özellikle iktidar muhalefet ayrımı gözetmeden bütün belediyeler denetlenmelidir. Belediyelerde oluşturulan çıkar grupları dağıtılmalıdır. Belediye başkanlarının kendi akrabalarını önemli ve kritik görevlere getirmeleri önlenmelidir. Akraba, eş, dost kayırmacılığına son verilmelidir.
Görevlendirmeler liyakat esasına göre yapılmalıdır. Çalışma saatlerinin uygunluğu ve cazip olması nedeniyle itfaiye birimlerine eş dost akrabaların doldurulması olası yangınlarda müdahaleyi güçleştirmektedir. Belediye başkanları kendi çalışma arkadaşlarını ve yönetim kadrosunu kendileri seçip oluşturuyor ve nedense bütün belediye başkanlarının akrabaları en iyi görevlere getiriliyor.
“İTFAİYE ÇALIŞANLARINA EĞİTİM VERİLMELİDİR”
İtfaiyede çalışanlara gerekli eğitimler verilmelidir. Belli bir eğitimden sonra sertifikaya göre göreve başlatılmalıdır. Binada yangın güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi ve bu denetim yetkisinin hangi idari mercide olduğu kesin olarak belirlenmelidir.
İtfaiye teşkilatlarının binaların proje aşamasından iskân aşamasına kadar iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesine kadar bütün süreçlere dahil edilmelidir. Yangın güvenliği denetimlerinin 3 yıl- 5yıl gibi belli aralıklarla yapılması gerekmektedir.
Bu tür binalar özellikli binalardır. Bu binalar inşa edilirken kullanılan halı perde kapılar gibi malzemeler yangına dayanıklı olanlardan seçilmelidir. Özellikle binaların dış cephelerinde kullanılan yanıcı olan petrokimya ürünleri yasaklanmalıdır. Dış cephelerde dekoratif amaçlı kullanılan malzemeler yangına dayanıklı olanlardan seçilmelidir.
Işıklı yönlendirme tabelaları, elektrik kesildiğinde kullanılacak aydınlatmalar, oda kapı arkaları ve genel alanlarda yangın kaçış planı görselleri, mutfaklarda davlumbaz ve havalandırma sistemleri, haftalık ve periyodik bakımlarının temizlenmesi ve kontrollerinin yapılması gerekir. Herhangi bir yağ yanması ve parlaması gibi durumlarda davlumbaz içine kurulmuş söndürme sistemi ve uçlarındaki nozullar konulmalıdır. Yangın başlar başlamaz bu nozullar otomatik olarak çalışacaktır.
Elektrik panolarının içinde otomatik söndürme sistemleri olması, Elektrikten doğacak herhangi bir yangında karbondioksit gazı sisteme otomatik olarak verileceği için yangın başlamadan kısa sürede söndürülecektir.
“OTEL PERSONELLERİNE GÖREV DAĞILIMI YAPILMALI”
Otel personeline gerekli eğitimler verilmeli ve görev dağılımları yapılmalıdır. Herhangi bir kötü senaryoya karşı herkes ne yapacağını bilmelidir. Turizm merkezleri gibi insanların yoğun olduğu yerlere itfaiye birimi kurulmalıdır.
Son yıllarda yaşadığımız depremlerden dolayı bütün binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmeye çalışıyorsak; hastane, okul, yurt, AVM gibi insanların yoğun olarak kullandığı umumi binaların yangına da dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir.
Hangi tarihte yapılırsa yapılsın yürürlükteki son kanun kural ve yönetmeliklere göre kendini yenilemeyen işletmelere eksiklerini tamamlamaları için belli bir süre verilmeli, bu süre içerinde eksiklerini gidermeyen işletmelerin faaliyetleri durdurulmalıdır.
“SORUMLULAR EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI”
Bu elim olay da göstermiştir ki; insan hayatını ilgilendiren konularda hiç taviz verilmeden gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır. Olay Adalete intikal etmiştir. Gerekli yargılamaların adil bir şekilde yapılarak sorumluların en ağır şekilde cezalandırılacağına olan inancım tamdır. Bu konuyla ilgili Meclis Araştırması açılması Önergesini destekliyoruz. Bu vesileyle; bu yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Tüm milletimizin başı sağ olsun. Ekranları başında bizleri izleyen necip Türk milletine ve genel kurula saygılarımı sunuyorum” diye de konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.