bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

SAYIŞTAY ORDU ÜNİVERSİTESİ DENETİM RAPORUNU YAYINLADI

Eğitim (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.10.2021 - 10:19, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 2141+ kez okundu.
 

SAYIŞTAY ORDU ÜNİVERSİTESİ DENETİM RAPORUNU YAYINLADI

Sayıştay tarafından yayınlanan Ordu Üniversitesi’nin 2020 denetim raporunda 2020 yılı içerisinde alınan 65 öğretim görevlisinden 61’ine birer başvuru olduğu diğer 4 kadro için de ikişer başvuru yapıldığı belirtiliyor.
Sayıştay Ordu Üniversitesi’nin 2020 yılı denetim raporunu yayınlandı. Raporda ODÜ ile ilgi dikkat çeken tespitler yer alıyor.   Ordu Üniversitesi’nde 2020 yılı içerisinde alınan 65 öğretim görevlisinden 61’ine birer başvuru olduğu diğer 4 kadro için de ikişer başvuru yapıldığı belirtiliyor. Sayıştay bu durumu atama kriterlerine aykırı görürken “ilanların büyük çoğunluğunda belli bir kişiye işaret eden şartlar istenmiştir.” deniliyor.   Sayıştay raporunda dikkat çeken diğer bir nokta da dekanlık görevlerinin vekaleten yürütüldüğü için Üniversite Yönetim Kurlunun eksik sayı ile toplandığı belirtiliyor.   Sayıştay Raporunda bu iki konu şu şekilde açıklanıyor; Öğretim Üyesi Kadrolarına Objektif Kriterlere Aykırı Atama Yapılması Üniversitede bulunan öğretim üyesi kadrolarına, eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı atamalar yapıldığı tespit edilmiştir.   Ordu Üniversitesince, 2020 yılı içerisinde öğretim üyesi alımı amacıyla çeşitli tarihlerde ilanlar verilmiş, atama yapılacak kadrolara ilişkin olarak 2547 sayılı Kanun'un yukarıda da değinilen maddeleri uyarınca bazı ek koşullar getirilmiş ve boş bulunan kadrolar için öğretim üyesi atamaları gerçekleştirilmiştir. Getirilen söz konusu ek kriterlere örnek verilecek olursa;   - İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Bilimleri Anabilim Dalı profesörlük kadrosu için, inanç, insan ve topluma dair konuları geleneksellik, modernlik, postmodernlik ve küreselleşme çerçevesinde değerlendirerek, sosyolojik analiz ve yorumlarda bulunmuş; din, kültür, ahlak ve medeniyet üzerine bilimsel eserler vermiş olmak.   - Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk İslam Sanatı Anabilim Dalı profesörlük kadrosu için, Türk İslam sanatı alanında doçentliğini almış olmak. Su mimarisi ve maden sanatı üzerine çalışmalar yapmış olmak.   - Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Anabilim Dalı doktor öğretim üyeliği kadrosu için, halk sağlığı hemşireliği dalında doktora yapmış olmak. Evde bakım, yaşlı sağlığı ve müzikle terapi ile ilgili çalışmalar yapmış olmak.   - Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü Fen Bilgisi Anabilim Dalı doçentlik kadrosu için, doçentliğini biyoloji alanında almış olmak. Ekoloji alanında bitki çeşitliliği konularında çalışmalar yapmış TÜBİTAK ve AB Natura 2000 projelerinde görev almış olmak.   Yukarıda yer verilen örneklerde de görüleceği üzere, alımı yapılacak öğretim üyeliği kadroları için ek koşullar getirilirken, 2547 sayılı Kanun’un 23’üncü, 24’üncü ve 26'ncı maddelerinde ifade edilen objektif ve denetlenebilirlik ilkelerine riayet edilmemiş, ilanların büyük çoğunluğunda belli bir kişiye işaret eden şartlar istenmiştir. Bunun sonucunda da 2020 yılı içinde ilan verilen toplam 65 öğretim üyesi kadrosunun yalnızca dördü için sadece iki kişi, geriye kalan 61’i için ise sadece birer kişi başvuru yapabilmiştir.   Üniversitenin çıkmış olduğu ilanlarda belirlediği ek koşulların belli bir kişiyi tanımlamaya yönelik olarak akademik rekabeti engelleyecek nitelikte olmasının, Anayasanın eşitlik ilkesine ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na aykırılık teşkil ettiği ve Üniversite'nin Kanunlarla belirlenen amaçlarına ulaşması açısından risk oluşturduğu değerlendirilmektedir.   Bu bakımdan Üniversite tarafından verilen öğretim üyesi ilanlarında yer verilen koşulların eşitlik ve liyakat ilkeleri doğrultusunda belirli bir kişiye tekabül etmeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.   Dekanlık Görevlerinin Vekaleten Gördürülmesinde Mevzuatında Belirlenen Usullere Uyulmaması ve Üniversite Yönetim Kurulunun Eksik Sayı ile Toplanması Üniversite bünyesinde bulunan bazı fakültelerin dekanlarının atamalarının asaleten yapılmayarak, Kanun'da belirlenen usule uyulmaksızın vekaleten atandıkları ve bu sebeple üniversite yönetim kurulunun eksik sayı ile toplandığı tespit edilmiştir.   Dekanlık görevinin asaleten yürütülmesi esastır. Dekanlığa vekalet yalnızca, dekanın görevinin başında olmadığı arızi durumlarda yardımcılarından birinin en fazla 6 ay yerine getirebileceği bir görev şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla dekan vekilliği sadece ve sadece dekan yardımcılarının, geçici durumlarda ve sınırlı süre ile yapabileceği bir görevdir.   Oysa ki Ordu Üniversitesinde söz konusu vekaleten görevlendirmeler, Üniversitenin talebi üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından asaleten bir görevlendirme gibi yapılmıştır. Dolayısıyla 12 dekanın 10’u bu şekilde atanarak mevzuatın izin vermediği bir atama usulü fiili bir durum haline getirilmiştir.   Ayrıca rektörün yukarıda bahsedilen hatalı uygulama ile vekaleten yürüttüğü dekanlıklar sebebiyle üniversite yönetim kurulunda rektörün 3 oy hakkı bulunmaktadır. Bu sebeple üniversite yönetim kurulu fiilen Kanunun öngördüğünden 2 kişi eksik toplanmakta ve karar almaktadır. Dekan fakültenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayını faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesinde, bütün faaliyetlerin gözetim ve denetiminin yapılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında rektöre karşı birinci derecede sorumludur. Dekanların söz konusu görevlerini güven içerisinde ve herhangi bir baskı altında kalmaksızın yapabilmeleri için Kanunla kendilerine bir takım güvenceler verilmiştir. Dekanların sürekli olarak vekaleten görevlendirilmeleri ve her zaman görevden alınma ihtimali bulunması, onların bağımsız bir şekilde görevlerini ifa etmelerinin önünde risk oluşturmaktadır. Ayrıca yönetim kurulunun eksik sayıda toplanıp karar alması da bir temsil eksikliğine yol açmaktadır. Bu sebeplerle söz konusu dekanlıklara mevzuatın da öngördüğü şekilde asaleten görevlendirmeler yapılması gerekmektedir.
Sayıştay tarafından yayınlanan Ordu Üniversitesi’nin 2020 denetim raporunda 2020 yılı içerisinde alınan 65 öğretim görevlisinden 61’ine birer başvuru olduğu diğer 4 kadro için de ikişer başvuru yapıldığı belirtiliyor.

Sayıştay Ordu Üniversitesi’nin 2020 yılı denetim raporunu yayınlandı. Raporda ODÜ ile ilgi dikkat çeken tespitler yer alıyor.

 

Ordu Üniversitesi’nde 2020 yılı içerisinde alınan 65 öğretim görevlisinden 61’ine birer başvuru olduğu diğer 4 kadro için de ikişer başvuru yapıldığı belirtiliyor. Sayıştay bu durumu atama kriterlerine aykırı görürken “ilanların büyük çoğunluğunda belli bir kişiye işaret eden şartlar istenmiştir.” deniliyor.

 

Sayıştay raporunda dikkat çeken diğer bir nokta da dekanlık görevlerinin vekaleten yürütüldüğü için Üniversite Yönetim Kurlunun eksik sayı ile toplandığı belirtiliyor.

 

Sayıştay Raporunda bu iki konu şu şekilde açıklanıyor; Öğretim Üyesi Kadrolarına Objektif Kriterlere Aykırı Atama Yapılması

Üniversitede bulunan öğretim üyesi kadrolarına, eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı atamalar yapıldığı tespit edilmiştir.

 

Ordu Üniversitesince, 2020 yılı içerisinde öğretim üyesi alımı amacıyla çeşitli tarihlerde ilanlar verilmiş, atama yapılacak kadrolara ilişkin olarak 2547 sayılı Kanun'un yukarıda da değinilen maddeleri uyarınca bazı ek koşullar getirilmiş ve boş bulunan kadrolar için öğretim üyesi atamaları gerçekleştirilmiştir. Getirilen söz konusu ek kriterlere örnek verilecek olursa;

 

- İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Bilimleri Anabilim Dalı profesörlük kadrosu için, inanç, insan ve topluma dair konuları geleneksellik, modernlik, postmodernlik ve küreselleşme çerçevesinde değerlendirerek, sosyolojik analiz ve yorumlarda bulunmuş; din, kültür, ahlak ve medeniyet üzerine bilimsel eserler vermiş olmak.

 

- Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk İslam Sanatı Anabilim Dalı profesörlük kadrosu için, Türk İslam sanatı alanında doçentliğini almış olmak. Su mimarisi ve maden sanatı üzerine çalışmalar yapmış olmak.

 

- Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Anabilim Dalı doktor öğretim üyeliği kadrosu için, halk sağlığı hemşireliği dalında doktora yapmış olmak. Evde bakım, yaşlı sağlığı ve müzikle terapi ile ilgili çalışmalar yapmış olmak.

 

- Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü Fen Bilgisi Anabilim Dalı doçentlik kadrosu için, doçentliğini biyoloji alanında almış olmak. Ekoloji alanında bitki çeşitliliği konularında çalışmalar yapmış TÜBİTAK ve AB Natura 2000 projelerinde görev almış olmak.

 

Yukarıda yer verilen örneklerde de görüleceği üzere, alımı yapılacak öğretim üyeliği kadroları için ek koşullar getirilirken, 2547 sayılı Kanun’un 23’üncü, 24’üncü ve 26'ncı maddelerinde ifade edilen objektif ve denetlenebilirlik ilkelerine riayet edilmemiş, ilanların büyük çoğunluğunda belli bir kişiye işaret eden şartlar istenmiştir. Bunun sonucunda da 2020 yılı içinde ilan verilen toplam 65 öğretim üyesi kadrosunun yalnızca dördü için sadece iki kişi, geriye kalan 61’i için ise sadece birer kişi başvuru yapabilmiştir.

 

Üniversitenin çıkmış olduğu ilanlarda belirlediği ek koşulların belli bir kişiyi tanımlamaya yönelik olarak akademik rekabeti engelleyecek nitelikte olmasının, Anayasanın eşitlik ilkesine ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na aykırılık teşkil ettiği ve Üniversite'nin Kanunlarla belirlenen amaçlarına ulaşması açısından risk oluşturduğu değerlendirilmektedir.

 

Bu bakımdan Üniversite tarafından verilen öğretim üyesi ilanlarında yer verilen koşulların eşitlik ve liyakat ilkeleri doğrultusunda belirli bir kişiye tekabül etmeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.

 

Dekanlık Görevlerinin Vekaleten Gördürülmesinde Mevzuatında Belirlenen Usullere Uyulmaması ve Üniversite Yönetim Kurulunun Eksik Sayı ile Toplanması

Üniversite bünyesinde bulunan bazı fakültelerin dekanlarının atamalarının asaleten yapılmayarak, Kanun'da belirlenen usule uyulmaksızın vekaleten atandıkları ve bu sebeple üniversite yönetim kurulunun eksik sayı ile toplandığı tespit edilmiştir.

 

Dekanlık görevinin asaleten yürütülmesi esastır. Dekanlığa vekalet yalnızca, dekanın görevinin başında olmadığı arızi durumlarda yardımcılarından birinin en fazla 6 ay yerine getirebileceği bir görev şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla dekan vekilliği sadece ve sadece dekan yardımcılarının, geçici durumlarda ve sınırlı süre ile yapabileceği bir görevdir.

 

Oysa ki Ordu Üniversitesinde söz konusu vekaleten görevlendirmeler, Üniversitenin talebi üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından asaleten bir görevlendirme gibi yapılmıştır. Dolayısıyla 12 dekanın 10’u bu şekilde atanarak mevzuatın izin vermediği bir atama usulü fiili bir durum haline getirilmiştir.

 

Ayrıca rektörün yukarıda bahsedilen hatalı uygulama ile vekaleten yürüttüğü dekanlıklar sebebiyle üniversite yönetim kurulunda rektörün 3 oy hakkı bulunmaktadır. Bu sebeple üniversite yönetim kurulu fiilen Kanunun öngördüğünden 2 kişi eksik toplanmakta ve karar almaktadır. Dekan fakültenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayını faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesinde, bütün faaliyetlerin gözetim ve denetiminin yapılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında rektöre karşı birinci derecede sorumludur. Dekanların söz konusu görevlerini güven içerisinde ve herhangi bir baskı altında kalmaksızın yapabilmeleri için Kanunla kendilerine bir takım güvenceler verilmiştir. Dekanların sürekli olarak vekaleten görevlendirilmeleri ve her zaman görevden alınma ihtimali bulunması, onların bağımsız bir şekilde görevlerini ifa etmelerinin önünde risk oluşturmaktadır. Ayrıca yönetim kurulunun eksik sayıda toplanıp karar alması da bir temsil eksikliğine yol açmaktadır. Bu sebeplerle söz konusu dekanlıklara mevzuatın da öngördüğü şekilde asaleten görevlendirmeler yapılması gerekmektedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.