siyahbet giriş siyahbet giriş deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Abdullah Yılmaz
Köşe Yazarı
Abdullah Yılmaz
 

BİZ YÜRÜYEN REKLAM TABELASI MIYIZ!

Ömrümüzün önemli bir kısmı genç kardeşlerimize hizmetle geçti. Yazımızı okuyunca bazı kardeşlerimiz kendilerinin örnek verildiğini düşünerek bana gönül koyabilirler ama hiç zahmet etmesinler, bu sorunlar gençlerin çoğunda bulunmakta. Bu arada kefeye sadece gençleri koymamak gerek. Zira benzer problemler her birimizde bulunmakta. Bir genç kardeşimizin üzerindeki rengarenk tişörtü görünce biraz takılmak ve kendisini bilinçlendirmek istedim. Tişört üzerinde birçok global markanın logoları bulunmaktaydı. Reklam amacıyla bedelsin şekilde mi alıp giydiğini, yoksa para vererek mi aldığını bildiğim halde sordum. Normal tişörtlere göre en az 3 kat fazla para ödediğini belirtti. Vahşi kapitalizm hem tonla paranızı alır, hem de sizi reklam tabelasına dönüştürür! E güzel kardeşim kalite bakımından orta halli bir tişörte hem para veriyorsun hem de bu çoğu lgbt destekçisi markaların reklamını yapıyorsun, biraz da zülfü yâre dokunarak bir Müslümana bu yakışır mı falan diyerek bilinçlendirmeye çalıştım ama inşallah amacıma ulaşmışımdır. Yine kıyafetler üzerinde gereğinden büyük marka logoları, isimleri veya anlamsız yabancı yazıları gördüğümde bu tarz uyarılarımı yapmaya gayret ediyorum. Müslüman bir gencin bu konularda uyanık ve bilinçli olması gerekir. Hatta bırakın bunlara dikkat etmeyi her Müslümanın üzerinde Müslüman kimliğini bir şekilde ortaya koyan sembol diyebileceğimiz bir şeylerin olması da nurun ala nur olur. Örneğin, Keşke sakal sünnetine uyabilsek. Bir abimiz evladıyla birlikte eskiden Ramazan günlerine anlam katan Sultanahmet Kitap Fuarında gezerken Merhum Kadir Mısıroğlu’na denk gelirler. Selam ve kelamdan sonra Üstad, abimizin evladının üzerindeki İngilizce yazıların bulunduğu kıyafete dikkat çekerek; “Üzerinde bu gavur harflerin bulunduğu kalpte iman durur mu?” diyerek abimizi uyarmış. Biliyorum birçok kişi bu konuda Üstad’ın arkasından hemen menfi yorum yapacak, bu yaklaşımı abartılı bulacak. Ancak bu yaklaşım son derece doğrudur. Tercihimizin abuk subuk yazıların yazdığı kıyafetler değil, bize ait sembollerin olduğu kıyafetlerden yana olması lazım. Üreticilerin ve modacıların da buna dikkat etmesi gerekir. Batı kültürünü hakim kültür kabul edip teslim olmak bize yakışmaz. Bir direnç oluşturmamız gerekmez mi? Ben evlatlarıma kıyafet veya ayakkabı alırken buna dikkat ediyorum. Elimden geldiğince hem onları hem de çevremdeki diğer gençleri bilinçlendirmeye çalışıyorum. Batılılar bizleri ve gözlerine kestirdikleri milletleri maalesef moda ile, kültür sanat ile teslim alıyorlar. Onların istediği kalıba giren gençlerin aykırı düşünce üretebilmesi de ne kadar mümkün olabilir ki? Müziğinizin, kılık kıyafetinizin, eğitim sistemimizin kısacası hayatımızda ne varsa hepsinin bize özgün ya da bize uyarlanmış olması gerekir. Varsa doğru ve müspet olan şeyleri alır istifade ederiz ama ruhumuzu teslim etmeyiz. Maalesef birçok konuda teslim olduğumuzu üzülerek görüyorum. Belli yaş altındaki gençlerin takip ettikleri sanatçılara, dinledikleri müziklere, okudukları kitaplara bakın ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Değer yargıları olmayan, abuk subuk içeriklerle gününü geçiren gençlerimize Müslümanca duruş konusunda ilham olacak işlerimiz olmalı. Bizler medeniyet kalitesiyle cihana nam salmış büyük bir imparatorluğun evlatlarıyız. Tekrar etmiş olalım, öyle batının her şeyini alıp her rezilliğini normal görüp hayatımıza uyduramayız. Teslim olamayız. Her bir şeyimiz Müslümanca olması gerekir. Kendi çıkarlarımızın dışındaki işlerle ilgilenmeyen, sadece kendisi için yaşayan kişiler de olamayız. Gerektiğinde bazı işlere omuz vermemiz de gerekir. Sosyal hayatın ve cemiyetin içinde bazı sorumluluklar da almalıyız. Almalıyız ki, yeni nesiller istifade edebilsinler. Konu önemli ve hassas. Yavaş yavaş kaybediyoruz ve bu kaybı durdurmak için çalışmalıyız, vesselam…   
Ekleme Tarihi: 29 Ağustos 2024 - Perşembe

BİZ YÜRÜYEN REKLAM TABELASI MIYIZ!

Ömrümüzün önemli bir kısmı genç kardeşlerimize hizmetle geçti. Yazımızı okuyunca bazı kardeşlerimiz kendilerinin örnek verildiğini düşünerek bana gönül koyabilirler ama hiç zahmet etmesinler, bu sorunlar gençlerin çoğunda bulunmakta. Bu arada kefeye sadece gençleri koymamak gerek. Zira benzer problemler her birimizde bulunmakta.

Bir genç kardeşimizin üzerindeki rengarenk tişörtü görünce biraz takılmak ve kendisini bilinçlendirmek istedim. Tişört üzerinde birçok global markanın logoları bulunmaktaydı. Reklam amacıyla bedelsin şekilde mi alıp giydiğini, yoksa para vererek mi aldığını bildiğim halde sordum. Normal tişörtlere göre en az 3 kat fazla para ödediğini belirtti. Vahşi kapitalizm hem tonla paranızı alır, hem de sizi reklam tabelasına dönüştürür!

E güzel kardeşim kalite bakımından orta halli bir tişörte hem para veriyorsun hem de bu çoğu lgbt destekçisi markaların reklamını yapıyorsun, biraz da zülfü yâre dokunarak bir Müslümana bu yakışır mı falan diyerek bilinçlendirmeye çalıştım ama inşallah amacıma ulaşmışımdır. Yine kıyafetler üzerinde gereğinden büyük marka logoları, isimleri veya anlamsız yabancı yazıları gördüğümde bu tarz uyarılarımı yapmaya gayret ediyorum.

Müslüman bir gencin bu konularda uyanık ve bilinçli olması gerekir. Hatta bırakın bunlara dikkat etmeyi her Müslümanın üzerinde Müslüman kimliğini bir şekilde ortaya koyan sembol diyebileceğimiz bir şeylerin olması da nurun ala nur olur. Örneğin, Keşke sakal sünnetine uyabilsek.

Bir abimiz evladıyla birlikte eskiden Ramazan günlerine anlam katan Sultanahmet Kitap Fuarında gezerken Merhum Kadir Mısıroğlu’na denk gelirler. Selam ve kelamdan sonra Üstad, abimizin evladının üzerindeki İngilizce yazıların bulunduğu kıyafete dikkat çekerek; “Üzerinde bu gavur harflerin bulunduğu kalpte iman durur mu?” diyerek abimizi uyarmış. Biliyorum birçok kişi bu konuda Üstad’ın arkasından hemen menfi yorum yapacak, bu yaklaşımı abartılı bulacak. Ancak bu yaklaşım son derece doğrudur. Tercihimizin abuk subuk yazıların yazdığı kıyafetler değil, bize ait sembollerin olduğu kıyafetlerden yana olması lazım. Üreticilerin ve modacıların da buna dikkat etmesi gerekir. Batı kültürünü hakim kültür kabul edip teslim olmak bize yakışmaz. Bir direnç oluşturmamız gerekmez mi? Ben evlatlarıma kıyafet veya ayakkabı alırken buna dikkat ediyorum. Elimden geldiğince hem onları hem de çevremdeki diğer gençleri bilinçlendirmeye çalışıyorum.

Batılılar bizleri ve gözlerine kestirdikleri milletleri maalesef moda ile, kültür sanat ile teslim alıyorlar. Onların istediği kalıba giren gençlerin aykırı düşünce üretebilmesi de ne kadar mümkün olabilir ki? Müziğinizin, kılık kıyafetinizin, eğitim sistemimizin kısacası hayatımızda ne varsa hepsinin bize özgün ya da bize uyarlanmış olması gerekir. Varsa doğru ve müspet olan şeyleri alır istifade ederiz ama ruhumuzu teslim etmeyiz. Maalesef birçok konuda teslim olduğumuzu üzülerek görüyorum. Belli yaş altındaki gençlerin takip ettikleri sanatçılara, dinledikleri müziklere, okudukları kitaplara bakın ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Değer yargıları olmayan, abuk subuk içeriklerle gününü geçiren gençlerimize Müslümanca duruş konusunda ilham olacak işlerimiz olmalı.

Bizler medeniyet kalitesiyle cihana nam salmış büyük bir imparatorluğun evlatlarıyız. Tekrar etmiş olalım, öyle batının her şeyini alıp her rezilliğini normal görüp hayatımıza uyduramayız. Teslim olamayız. Her bir şeyimiz Müslümanca olması gerekir.
Kendi çıkarlarımızın dışındaki işlerle ilgilenmeyen, sadece kendisi için yaşayan kişiler de olamayız. Gerektiğinde bazı işlere omuz vermemiz de gerekir. Sosyal hayatın ve cemiyetin içinde bazı sorumluluklar da almalıyız. Almalıyız ki, yeni nesiller istifade edebilsinler.
Konu önemli ve hassas. Yavaş yavaş kaybediyoruz ve bu kaybı durdurmak için çalışmalıyız, vesselam…   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.