Toplumun huzurunu bozan, magandalık yapan, başkalarına zarar vermeyi yaşam tarzı haline getirmiş ileri yaşlardaki tipler bir anda öyle olmuyor. Çocukluklarından itibaren yaptıklarıyla aşama aşama bu hale geliyor. Islah veya adam olan da pek nadir. Genelde 7’sinde ne ise 70’inde de aynı yolun yolcusu oluyor. Bu genellemeyi suça meyilli diye adlandırılanlar için yapıyorum. Her yaramazlık yapanı bu kefeye koyamayız.
Yamyamlığın ve magandalığın ilk aşaması şimdilerde adına akran zorbalığı denilen huylarla başlıyor. Her yaşta yapılan; suç sayılacak, başkalarına zarar verecek hal hareketler kişiye kıdem kazandırıyor ve belli yaşa geldiğinde daha büyük zararlar vermesine zemin hazırlamış oluyor.
Vaktiyle "çocuktur" deyip hataları görmezden gelmeyip gerekli önlem alınmış olsa belki de ileri yaşlarda küstahça hata işlemeyecek. Her insana hayatının başında haddini bilmeyi öğretmek gerekiyor. Zira haddini bilmeyenin ömrü başkalarının hududuna tecavüz etmekle geçiyor. Özetle bu ülkede had bilme sorunu var. Ve bu ülkede suç işlemenin bedeli ağır değil, hatta suç işlemek bazen insana kıdem bile kazandırıyor! Kıdem değil kısas olması lazım...
Cinayet işlemeyi akıl edebilecek bir kişinin artık çocukluğu kalmamıştır, ona çocuk muamelesi yapmak başka türlü bir zulümdür!
Bir evlat kolay yetişmiyor, hiçbir kimsenin Ahmet Minguzzi'nin veya başkasının hayatını çalma hakkı olamaz, onun ailesine tarifi mümkün olmayan o acıyı yaşatamaz! Hele sonraki süreçte küstahça o aileyi tehdit edemez!
Bu ülkede buna benzer olayları hep görüyoruz, duyuyoruz. Bu olay medyada yer aldığı için gündem oldu. Şimdi emsal olacak, yürek yangınını söndürecek ve vicdanları rahatlatacak bir ceza çıkmasını, adaletin kılıcının burada görevini yapmasını bekliyoruz. O kılıç kessin ki, ibret olsun!
Kimsenin gücü devletin ve adaletinin gücünden üstün değildir! İşte geçtiğimiz günlerde aileyi tehdit edenler bir bir yakalanıp adaletin karşısına dikildiler! Ne demek hak arayışında olan bir aileyi tehdit etmek, gencecik yaşta katledilmiş bir çocuğun mezarını tahrip etmek! Dağ başı mıdır burası! İşlenen suç karşılıksız mı kalacak? O cinayetin hesabı sorulmayacak mı?
Evet, biz her ne kadar batıdan gelen kanunlarla idare ediliyor olsak da, neticede Müslüman bir ülkeyiz. İslam'ın bir kişiyi hangi yaştan sonra sorumlu tuttuğunu biliyoruz. Doğrusu da buna göre hüküm vermektir. Nitekim birçok batı ülkesinin de belli suçları işlemiş kişileri yaşları 18'den küçük de olsa çocuk kabul etmeyip gerekli cezayı en üst sınırlardan verdiğini bu olay vesileyle öğrenmiş olduk. Doğrusu da budur!
Adalet arayışındaki ve evlat acısıyla imtihan olan acılı aileye destek ve dayanışma duygularımı ifade ederken, bu olaydan tüm toplumun ders çıkarması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Suça meyilli çocukların daha işin başındayken bir şekilde terbiye edilmesi ve bunun için de ailelerin sorumluluk alması gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarını birer haydut gibi yetiştirmeye meyilli ailelere de toplumum ve devletin müsaade etmemesi gerektiğini hatırlatayım.
Son söz, umarım hayat dolu olduğu her halinden anlaşılan ama canice katledilip hayat hakkı elinden alınmış Ahmet Minguzzi evladımızın katilleri yaşlarına bakılmaksızın en ağır cezayı alırlar ve bu olay herkese ibret olur!
Acılı aileye sabırlar diliyor, yaşadığım derin üzüntüyü ifade etmek istiyorum, vesselam...