Abdullah Yılmaz
Köşe Yazarı
Abdullah Yılmaz
 

EN BÜYÜK SORUNUMUZ, HAKKINA RAZI OLMAMAK!

Merhaba,   Fıtratımız ve şartlarımız gereği başkalarıyla hatta başka varlıklarla bir arada yaşamak zorundayız. Kendisini diğer insanlardan ve varlıklardan tamamen izole etmiş kişiler vardır belki. Ama bunların sayısı yok denecek kadar azdır. Ya da onlar, yazdıklarımı üzerlerine alınmasınlar.   Bundan 50 sene önce yaşam daha çok kırsal bölgelerde idi ve ona göre yaşantımız vardı. Özellikle 1970 ve 1980’li yıllarda şehirlere yaşanan yoğun göçle birlikte daha fazla insanla haşır neşir olduğumuzdan görgü ve nezaket kuralları hayli önem kazandı. Buna uyanların varlığına sevinirken uymayanların tavırlarına da son derece üzülüyoruz…   Belki iletişim olanaklarının artmasındandır ama her gün habere dönüşmüş magandalığın bir sürü örneğini görüyoruz. Ama ne örnekler… Bu maganda modellere ders anlatsan, nasihat etsen ne fayda! Eskiler, ‘sokma akıl fayda etmez’ derlermiş. Gerçekten de böylelerine hiçbir şey anlatamazsınız. Özellikle büyükşehirlerde kimse bu tiplerle yüz göz olmak istemiyor, yaptıkları da haliyle yanlarına kalıyor.   Kendi türünden olanlarla birlikte kavimler göçü yapıp yer tutmuş, ya da bulunduğu yerde kaynaşıp hakimiyet kurmuş kural tanımaz insanların gayr-ı ahlaki tavırlarıyla mücadele etmek de artık hayatımızın bir önemli parçası haline geldi. Kavga ayırdığı için canından olan, hata yaptığı için tepki gösterdiği otomobil sürücüsü tarafından levye ile kafası yarılan, park yeri yüzünden 3. Cihan harbi ilan edip 50 kilometre uzaktan kuzenlerini toplayan garip insanlardan herkes rahatsız ama bir şey diyemez olduk maalesef. Veya trafikte tartışan 2 taraftan birisi güçsüzse bakın orada yaşananlara! Akşam vakti çift yönlü dar bir sokakta aracımla giderken tam sokaktan çıkmak üzereyken başka bir araç sokağa girdi ve birimizden biri yol vermek durumunda. O araç sürücüsü benden yol vermemi bekledi, ben de çıkışa daha yakın olduğum için ondan bekledim. Bir süre sonra diğer aracın 4 kapısı birden açıldı ve 4 tane niyeti bozuk şehir eşkıyasını görünce geri vitese alıp oradan uzaklaşmam bir oldu. Peşimden gelmediklerine şükrediyorum! Eskiden kavga eden çocuklar olduğunda haklı haksız demez herkes kendi çocuğuna kızardı. Şimdi bu da değişti. Bence bu olumsuzlukların en önemli sebebi, ebeveynlerin çocuklarını kuralsız yetiştirmeleridir. Aman benim çocuğum hakkını yedirmesin mantığıyla büyüyen nesil, maalesef hak yiyen zorba insanlara dönüştü. Sonunda kazanç ve başarı olsun; kandırmak, dolandırmak, kazık atmak hepsi meşru hale geldi. Böyle bir toplumda sağlıklı hayat yaşamak mümkün olabilir mi? Asansörde sigara içen, hastanede ona hizmet eden hemşireye saldıran, trafikte magandalık yapan, kendisinin olmayan yeri sahiplenip aracını sürekli oraya park edip başkasına zorbalıkla müsaade etmeyen, gürültü yapıp komşusunun hayatını zehir eden, askıdan ekmek isteyene elde kalmış ekmeği veren, hayatını fırsatçılıktan kazanan tuhaf insanların sayısı oldukça arttı. Tanıdığım ve tanımadığım güzel insanlara selam olsun. Onlara diyeceğim tek kelam yok. Onlardan Allah razı olsun ama sayıları gün geçtikte azalıyor. Ayrıca sakın yanlış anlaşılmasın, biz dünyanın en güzel milletiyiz. Bunları yazmaktaki gayem; daha da güzelleşmemiz, ve var olan güzellikleri muhafazamız içindir. Kara yoluyla Almanya’ya gitmiştim. 3 şeritli bir yolun sol şeridinde yol çalışması vardı. Haliyle trafik sıkışıklığı da oluşmuş. 2 şeritteki araçların tek şeritte toplanmaları gerekiyor. Bir sağdan bir soldan araçlar sırasıyla yola girsin diye tabela asmışlar ve istisnasız herkesin buna riayet etiğini gördüm. Aynı şey bizde olduğunda, ‘önce sen geçemezsin ben geçerim’ düşüncesiyle trafiğin daha da sıkışması işten bile değil!   Osmanlı’dan kalma beyefendilerin yaşadığı dönemlerde Yeniköy vapurunun, birbirine ‘aman efendim siz önden buyurun, rica ederim siz önden buyurun’ diyenlerin yüzünden sürekli gecikmeler yaşanırmış. Şimdi ise önce binmek için katliam yapmaya hazır tiplerle yaşıyoruz!   Sesi fazla çıkanın haklı! olduğu bir çağdayız azizim. Kimse hakkına razı değil. Sizce de ‘Ben senden daha güçlüyüm, senden daha magandayım ve benim dediğim olacak’ diyenlerin sözü daha fazla geçmiyor mu?   Netice-i Kelâm, birbirimizi sevelim sayalım. Hadis-i Şerif’tir, "Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" bu nasihatlere uyalım, hayatımızı daha da yaşanır kılalım. Başka bir konuya niyetlenmiştim ama bu yazımızda bunlara dikkat çekmek nasip oldu. Aynı meseleye zaman zaman yine değiniriz inşaAllah. Sosyal Medya ahlakı, telefon kullanma adabı ve Watsap kullanma kuralları gibi konuların yer aldığı bir yazı da Allah fırsat verirse yazayım inşaAllah. Uyarılarınızı veya kanaatlerinizi paylaşmanız beni ancak memnun eder sevinirim. Yorum kısmına veya sayfada mail adresim var özelden iletebilirsiniz. Vesselam…
Ekleme Tarihi: 20 Aralık 2020 - Pazar

EN BÜYÜK SORUNUMUZ, HAKKINA RAZI OLMAMAK!

Merhaba,

 

Fıtratımız ve şartlarımız gereği başkalarıyla hatta başka varlıklarla bir arada yaşamak zorundayız. Kendisini diğer insanlardan ve varlıklardan tamamen izole etmiş kişiler vardır belki. Ama bunların sayısı yok denecek kadar azdır. Ya da onlar, yazdıklarımı üzerlerine alınmasınlar.

 

Bundan 50 sene önce yaşam daha çok kırsal bölgelerde idi ve ona göre yaşantımız vardı. Özellikle 1970 ve 1980’li yıllarda şehirlere yaşanan yoğun göçle birlikte daha fazla insanla haşır neşir olduğumuzdan görgü ve nezaket kuralları hayli önem kazandı. Buna uyanların varlığına sevinirken uymayanların tavırlarına da son derece üzülüyoruz…

 

Belki iletişim olanaklarının artmasındandır ama her gün habere dönüşmüş magandalığın bir sürü örneğini görüyoruz. Ama ne örnekler… Bu maganda modellere ders anlatsan, nasihat etsen ne fayda! Eskiler, ‘sokma akıl fayda etmez’ derlermiş. Gerçekten de böylelerine hiçbir şey anlatamazsınız. Özellikle büyükşehirlerde kimse bu tiplerle yüz göz olmak istemiyor, yaptıkları da haliyle yanlarına kalıyor.

 

Kendi türünden olanlarla birlikte kavimler göçü yapıp yer tutmuş, ya da bulunduğu yerde kaynaşıp hakimiyet kurmuş kural tanımaz insanların gayr-ı ahlaki tavırlarıyla mücadele etmek de artık hayatımızın bir önemli parçası haline geldi. Kavga ayırdığı için canından olan, hata yaptığı için tepki gösterdiği otomobil sürücüsü tarafından levye ile kafası yarılan, park yeri yüzünden 3. Cihan harbi ilan edip 50 kilometre uzaktan kuzenlerini toplayan garip insanlardan herkes rahatsız ama bir şey diyemez olduk maalesef. Veya trafikte tartışan 2 taraftan birisi güçsüzse bakın orada yaşananlara! Akşam vakti çift yönlü dar bir sokakta aracımla giderken tam sokaktan çıkmak üzereyken başka bir araç sokağa girdi ve birimizden biri yol vermek durumunda. O araç sürücüsü benden yol vermemi bekledi, ben de çıkışa daha yakın olduğum için ondan bekledim. Bir süre sonra diğer aracın 4 kapısı birden açıldı ve 4 tane niyeti bozuk şehir eşkıyasını görünce geri vitese alıp oradan uzaklaşmam bir oldu. Peşimden gelmediklerine şükrediyorum! Eskiden kavga eden çocuklar olduğunda haklı haksız demez herkes kendi çocuğuna kızardı. Şimdi bu da değişti. Bence bu olumsuzlukların en önemli sebebi, ebeveynlerin çocuklarını kuralsız yetiştirmeleridir. Aman benim çocuğum hakkını yedirmesin mantığıyla büyüyen nesil, maalesef hak yiyen zorba insanlara dönüştü. Sonunda kazanç ve başarı olsun; kandırmak, dolandırmak, kazık atmak hepsi meşru hale geldi. Böyle bir toplumda sağlıklı hayat yaşamak mümkün olabilir mi? Asansörde sigara içen, hastanede ona hizmet eden hemşireye saldıran, trafikte magandalık yapan, kendisinin olmayan yeri sahiplenip aracını sürekli oraya park edip başkasına zorbalıkla müsaade etmeyen, gürültü yapıp komşusunun hayatını zehir eden, askıdan ekmek isteyene elde kalmış ekmeği veren, hayatını fırsatçılıktan kazanan tuhaf insanların sayısı oldukça arttı. Tanıdığım ve tanımadığım güzel insanlara selam olsun. Onlara diyeceğim tek kelam yok. Onlardan Allah razı olsun ama sayıları gün geçtikte azalıyor. Ayrıca sakın yanlış anlaşılmasın, biz dünyanın en güzel milletiyiz. Bunları yazmaktaki gayem; daha da güzelleşmemiz, ve var olan güzellikleri muhafazamız içindir. Kara yoluyla Almanya’ya gitmiştim. 3 şeritli bir yolun sol şeridinde yol çalışması vardı. Haliyle trafik sıkışıklığı da oluşmuş. 2 şeritteki araçların tek şeritte toplanmaları gerekiyor. Bir sağdan bir soldan araçlar sırasıyla yola girsin diye tabela asmışlar ve istisnasız herkesin buna riayet etiğini gördüm. Aynı şey bizde olduğunda, ‘önce sen geçemezsin ben geçerim’ düşüncesiyle trafiğin daha da sıkışması işten bile değil!

 

Osmanlı’dan kalma beyefendilerin yaşadığı dönemlerde Yeniköy vapurunun, birbirine ‘aman efendim siz önden buyurun, rica ederim siz önden buyurun’ diyenlerin yüzünden sürekli gecikmeler yaşanırmış. Şimdi ise önce binmek için katliam yapmaya hazır tiplerle yaşıyoruz!

 

Sesi fazla çıkanın haklı! olduğu bir çağdayız azizim. Kimse hakkına razı değil. Sizce de ‘Ben senden daha güçlüyüm, senden daha magandayım ve benim dediğim olacak’ diyenlerin sözü daha fazla geçmiyor mu?

 

Netice-i Kelâm, birbirimizi sevelim sayalım. Hadis-i Şerif’tir, "Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" bu nasihatlere uyalım, hayatımızı daha da yaşanır kılalım. Başka bir konuya niyetlenmiştim ama bu yazımızda bunlara dikkat çekmek nasip oldu. Aynı meseleye zaman zaman yine değiniriz inşaAllah. Sosyal Medya ahlakı, telefon kullanma adabı ve Watsap kullanma kuralları gibi konuların yer aldığı bir yazı da Allah fırsat verirse yazayım inşaAllah. Uyarılarınızı veya kanaatlerinizi paylaşmanız beni ancak memnun eder sevinirim. Yorum kısmına veya sayfada mail adresim var özelden iletebilirsiniz. Vesselam…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.