Abdullah Yılmaz
Köşe Yazarı
Abdullah Yılmaz
 

KOKARCANIN İLACINI BULDUM!

Türkiye’de özel televizyonların hayatımıza girdiği dönemlerde şu sıralar yoğun bakımda tedavi gören Reha Muhtar’a has habercilik tarzı da hayatımıza girmiş oldu. Süreç içerisinde kendisine rahmet okutacak değişik tarzları da gördük, görmekteyiz. Reha Muhtar’a acil şifalar dilerim. Başlıkla Reha Muhtar’ın ne alakası var diyeceksiniz ve çok haklısınız. Bendeniz de yazımız ilgi görsün diye konuya onun tarzından gireyim istedim. Zira bu günlerde kokarcanın ilacını buldum diyenin Ordu’nun girişine ve çıkışına ismini yazarlar veya heykelini bile dikerler, ama o kişi ben değilim. Başlığa bakmayın siz! Fındık bizim her şeyimiz. Ordu’da fındığın konuşulmadığı bir dönem neredeyse hiç yok. Bir süre fiyatlarını konuşuruz, bir süre gübresini bakımını konuşuruz, bir süre bu sene var mı yok mu onu konuşuruz, fındık vakti gelir malum konuları konuşuruz. Neticede gündemimizin her zaman birinci maddesi fındıktır. Fındık aynı zamanda bizim hayatımız. Bir süredir Ordu’muzun bazı bölgelerinde fındık üreticimiz kokarca isimli böcekle boğuşmakta. Bahçeye, fındığa, diğer mahsullere, kısacası musallat olduğu her şeye zarar veren bu böcek, fındık üreticimizi kara kara düşündürmekte. Her geçen gün daha da yayılan bu böcek nasıl peydah oldu açıkçası bilmiyoruz. Bildiğimiz şu ki, bu böcek musallat olduğu yerlerden kısa sürede çıkmıyor. Üremesi de diğer canlılara göre çok daha hızlı. Özetle bu böcek sürekli üremekte ve daha fazla alana yayılmakta. Devletimiz, ziraat odalarımız, çiftçilerimiz kısacası ilgili tüm kişi ve kurumlar bu konuda üzerine düşeni yapmakta ve bundan sonra da yapacaktır. Hangi mücadelenin verilmesi gerekiyorsa o mücadele de verilecektir hiç şüphesiz. Bu kokarcanın verdiği zararı da bizzat yaşayarak ya da yakından görerek müşahede ediyoruz, o kısımlara ben girmeyeyim. KULAKLARIMIZIN DUYMADIĞI ÖŞÜR’E DİKKAT! Efendim, bendeniz konuyu başka bir açıdan ele almak istiyorum. Bizler İslam’la şeref kazanmış aziz bir milletiz. İnandığımız dinimiz yolumuzu aydınlatan yegane ışığımızdır. Siyasette, ticarette, tarımda, kısacası aklımıza gelen her alanda İslam’ın rehberliğine ihtiyaç duyarız. Bizler meselelerin manevi yönlerini de yabana atmayız atamayız. Kuraklık olduğunda yağmur duasına çıkarız, başımıza musibet geldiğinde fiilen yapılması gerekenleri yaptıktan sonra Yaratıcımız’a (CC) başvururuz, dua ederiz. Kokarca konusunda da benzer yol izlemeyi öneriyorum. Tüm fiili mücadeleyi yaptıktan sonra duayı ihmal etmeyelim. Toplu şekilde özel dua organizasyonu da yapılabilir. Dua, Allah’ın bize bir emridir aynı zamanda. Artık sizi daha fazla sadede geleyim. Asıl ihmal edilmemesi gereken başka bir konu daha var. Nedense bu konu hayatımıza bir türlü girmiyor. Hocalarımız söylüyor, konuyla ilgili vaazlar yapılıyor, hutbeler okunuyor ama bırakın bir kulaktan girip öbür kulaktan çıkmasını, kulaktan içeri hiç girmiyor! Bahsettiğim konu ÖŞÜR’dür. Bizler Müslüman’ız ve mensubu olmakla şeref bulduğumuz bu din, bizlere bazı sorumluluklar da yüklüyor. Zekat vermek İslam’ın temel şartlarından birisidir. Öşür’de zekatın bir parçasıdır ve farzdır. Öşürü mahsulü aldıktan hemen sonra, başkaca bir şeylere kullanmadan hemen ayırmak gerekir. Bazı mahsullerde onda bir, bazı ürünlerde yirmide bir olacak şekilde ürettiğimiz ve elimize geçen mahsulün zekatını vermek her üreticinin üzerine borçtur. Konuyla alakalı sayısız kaynak bize yardımcı olacaktır, veya bir İmam Hatip vazifesindeki hocamıza konuyu danışabilirsiniz. İşin teknik kısmına biz girmeyelim. İşte unuttuğumuz ve görmezden geldiğimiz bu konu belki de kokarca konusunda bize ilaç olacaktır. Rabbimiz bizlere yağmuruyla, yağdırdığı karla, mevsimindeki güneşiyle hayat bulan sayısız nimetler veriyor. O alemlerin yaratıcısı ve tek hakimidir (CC). İstediğini verme, istediğini vermeme, istediğini alma ve istediği zaman kokarca musallat etme gücü ve kudretine sahiptir. Bizlere mahsulümüzün öşürünü verme görevi verdiyse buna aykırı hareket etmek hafazanallah ona karşı gelmek olur ve bu hal, başımıza ya dünyada, ya ahirette dert açar. Son söz, kokarca musibetinden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. İnşallah en kısa zamanda bu beladan kurtulurlar. Daha fazla yayılmadan en kısa zamanda kaybolmasını dilerim. Başımızdaki musibetlerin bertaraf olması için Rabbimizin seveceği şekilde hareket edelim inşallah. Ona dua ve niyazda bulunalım. Kul hakkından kaçınalım. Elimizdeki nimetlerin onun takdiriyle olduğunu unutmayalım. Nisap miktarı mal elimize geçtiğinde zekatımızı verelim, Namazlarımızı kılalım, diğer kulluk vazifelerimizi yerine getirelim, sonra tevekkül kısmına geçebiliriz, vesselam…  
Ekleme Tarihi: 02 Eylül 2024 - Pazartesi

KOKARCANIN İLACINI BULDUM!

Türkiye’de özel televizyonların hayatımıza girdiği dönemlerde şu sıralar yoğun bakımda tedavi gören Reha Muhtar’a has habercilik tarzı da hayatımıza girmiş oldu. Süreç içerisinde kendisine rahmet okutacak değişik tarzları da gördük, görmekteyiz. Reha Muhtar’a acil şifalar dilerim.

Başlıkla Reha Muhtar’ın ne alakası var diyeceksiniz ve çok haklısınız. Bendeniz de yazımız ilgi görsün diye konuya onun tarzından gireyim istedim. Zira bu günlerde kokarcanın ilacını buldum diyenin Ordu’nun girişine ve çıkışına ismini yazarlar veya heykelini bile dikerler, ama o kişi ben değilim. Başlığa bakmayın siz!

Fındık bizim her şeyimiz. Ordu’da fındığın konuşulmadığı bir dönem neredeyse hiç yok. Bir süre fiyatlarını konuşuruz, bir süre gübresini bakımını konuşuruz, bir süre bu sene var mı yok mu onu konuşuruz, fındık vakti gelir malum konuları konuşuruz. Neticede gündemimizin her zaman birinci maddesi fındıktır. Fındık aynı zamanda bizim hayatımız.

Bir süredir Ordu’muzun bazı bölgelerinde fındık üreticimiz kokarca isimli böcekle boğuşmakta. Bahçeye, fındığa, diğer mahsullere, kısacası musallat olduğu her şeye zarar veren bu böcek, fındık üreticimizi kara kara düşündürmekte. Her geçen gün daha da yayılan bu böcek nasıl peydah oldu açıkçası bilmiyoruz. Bildiğimiz şu ki, bu böcek musallat olduğu yerlerden kısa sürede çıkmıyor. Üremesi de diğer canlılara göre çok daha hızlı. Özetle bu böcek sürekli üremekte ve daha fazla alana yayılmakta.

Devletimiz, ziraat odalarımız, çiftçilerimiz kısacası ilgili tüm kişi ve kurumlar bu konuda üzerine düşeni yapmakta ve bundan sonra da yapacaktır. Hangi mücadelenin verilmesi gerekiyorsa o mücadele de verilecektir hiç şüphesiz. Bu kokarcanın verdiği zararı da bizzat yaşayarak ya da yakından görerek müşahede ediyoruz, o kısımlara ben girmeyeyim.

KULAKLARIMIZIN DUYMADIĞI ÖŞÜR’E DİKKAT!

Efendim, bendeniz konuyu başka bir açıdan ele almak istiyorum.
Bizler İslam’la şeref kazanmış aziz bir milletiz. İnandığımız dinimiz yolumuzu aydınlatan yegane ışığımızdır. Siyasette, ticarette, tarımda, kısacası aklımıza gelen her alanda İslam’ın rehberliğine ihtiyaç duyarız. Bizler meselelerin manevi yönlerini de yabana atmayız atamayız. Kuraklık olduğunda yağmur duasına çıkarız, başımıza musibet geldiğinde fiilen yapılması gerekenleri yaptıktan sonra Yaratıcımız’a (CC) başvururuz, dua ederiz. Kokarca konusunda da benzer yol izlemeyi öneriyorum. Tüm fiili mücadeleyi yaptıktan sonra duayı ihmal etmeyelim. Toplu şekilde özel dua organizasyonu da yapılabilir. Dua, Allah’ın bize bir emridir aynı zamanda.

Artık sizi daha fazla sadede geleyim. Asıl ihmal edilmemesi gereken başka bir konu daha var. Nedense bu konu hayatımıza bir türlü girmiyor. Hocalarımız söylüyor, konuyla ilgili vaazlar yapılıyor, hutbeler okunuyor ama bırakın bir kulaktan girip öbür kulaktan çıkmasını, kulaktan içeri hiç girmiyor! Bahsettiğim konu ÖŞÜR’dür.

Bizler Müslüman’ız ve mensubu olmakla şeref bulduğumuz bu din, bizlere bazı sorumluluklar da yüklüyor. Zekat vermek İslam’ın temel şartlarından birisidir. Öşür’de zekatın bir parçasıdır ve farzdır. Öşürü mahsulü aldıktan hemen sonra, başkaca bir şeylere kullanmadan hemen ayırmak gerekir. Bazı mahsullerde onda bir, bazı ürünlerde yirmide bir olacak şekilde ürettiğimiz ve elimize geçen mahsulün zekatını vermek her üreticinin üzerine borçtur. Konuyla alakalı sayısız kaynak bize yardımcı olacaktır, veya bir İmam Hatip vazifesindeki hocamıza konuyu danışabilirsiniz. İşin teknik kısmına biz girmeyelim.

İşte unuttuğumuz ve görmezden geldiğimiz bu konu belki de kokarca konusunda bize ilaç olacaktır. Rabbimiz bizlere yağmuruyla, yağdırdığı karla, mevsimindeki güneşiyle hayat bulan sayısız nimetler veriyor. O alemlerin yaratıcısı ve tek hakimidir (CC). İstediğini verme, istediğini vermeme, istediğini alma ve istediği zaman kokarca musallat etme gücü ve kudretine sahiptir. Bizlere mahsulümüzün öşürünü verme görevi verdiyse buna aykırı hareket etmek hafazanallah ona karşı gelmek olur ve bu hal, başımıza ya dünyada, ya ahirette dert açar.

Son söz, kokarca musibetinden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. İnşallah en kısa zamanda bu beladan kurtulurlar. Daha fazla yayılmadan en kısa zamanda kaybolmasını dilerim.
Başımızdaki musibetlerin bertaraf olması için Rabbimizin seveceği şekilde hareket edelim inşallah. Ona dua ve niyazda bulunalım. Kul hakkından kaçınalım. Elimizdeki nimetlerin onun takdiriyle olduğunu unutmayalım. Nisap miktarı mal elimize geçtiğinde zekatımızı verelim, Namazlarımızı kılalım, diğer kulluk vazifelerimizi yerine getirelim, sonra tevekkül kısmına geçebiliriz, vesselam…  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
deniz
(02.09.2024 20:53 - #239)
çok iyi bir hatırlatma yazısı olmuş..inşaallah nasiplenen insanlar olur
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
deniz
(02.09.2024 20:53 - #240)
çok iyi bir hatırlatma yazısı olmuş..inşaallah nasiplenen insanlar olur
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.