Filistin’de yaklaşık yüz yıldır tüm dünyanın gözü önünde süren işgal, katliam ve zulüm 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren soykırım boyutuna evrilmiştir. Geldiğimiz bu noktada artık söz tükenmiş, fiili bir müdahalenin dışında başka bir çözüm ihtimali de gözükmemektedir. Zira İsrail, güçlü batılı devletlerin en üst perdeden desteğini aldığı için daha da pervasızca bir tavır ortaya koymaktadır. Gördüğümüz görüntüleri ifade edebilecek kelimeler bulamamaktayız. Bebek, çoluk, çocuk, genç, ihtiyar nerede olursa olsun hangi şartta olursa olsun katliama maruz kalmaktan kurtulamıyor. Savaş hukukunu falan konuşamadığımız bu süreçte son derece vahşice hareket eden İsrail, ancak ve ancak güçle durdurulabilir ama bu gücü ortaya koyabilecek birlik halinde bir İslam dünyası yok! Batılı ülke yönetimleri zaten alkış tutmakla meşgul! İzliyoruz, izliyoruz, izliyoruz moralimiz bozuluyor sonra gözümüz alışıyor. Utancımızdan yemek yiyemiyor, çocuklarımızı sevemiyorduk ama şimdi hepsini gayet gönül rahatlığıyla yapabiliyoruz! Konsolosluk önünde veya meydanlarda toplanıp slogan atıyorduk şimdi onu da yapmıyoruz. Bazı kuruluşlarımız bir avuç insanın katılımıyla bu işi gündemden düşürmemek için gayret ediyor ve onlara duacıyız. Elden maddi yardım yapmak dışında başka bir şey gelmiyor, en azından bu konuda daha fazla sorumluluk alalım diye not düşeyim yeri gelmişken. Elimizde bir de boykot gibi bir silah var o konuda da acayip şekilde sınıfta kaldık. Boykot meselesini daha sonraki yazılarımızda etraflıca değerlendirelim inşallah. 7 Ekim süreci bazı güzelliklerin ortaya çıkmasına veya farkına varmamıza da sebep oldu. Şehit Şeyh Ahmet Yasin’in tedrisinden geçmiş Hamas kadrosu acayip güzel özellikleriyle Müslümanların çocuklarına örnek oldular oluyorlar. Yahya Sinvar, Halit Meşal, Usame Hamdan, Ebu Ubeyde, ismini sayamadığımız diğerleri ve Şehit İsmail Heniyye… Allah şehadeti Hamas’ın Siyasi lideri olan Heniyye’ye nasip etti. İran Cumhurbaşkanı’nın görevi devralma törenine misafir devlet başkanı sıfatıyla katılan Heniyye, kaldığı misafirhanede ya önceden yerleştirilmiş bir bomba ile ya da dışarıdan bir saldırıyla şehit edildi. Şehadeti mübarek olsun. Bu noktada birçok tartışma yaşanmakta. İran’la ilgili suçlamalar da söz konusu. İran’ın gözümüzde sicilinin bozuk olduğunu kenara not edelim ve asıl konumuza devam edelim. ŞEHADET İÇİN YAŞAMAK Evet İsmail Heniyye şehadet için yaşadı ve Allah ona nasip etti. Daha yakın zamanda ailesinden birçok kişiyi şehit verdiğindeki vakarlı duruşu da gözümüzün önünde. "Gazze ve Filistin'deki her şehit benim ailemdendir. Tekrar tekrar söylüyorum; ailemin şehitleri halkımızın şehitleridir, halkımızın şehitleri de benim ailemdir; dolayısıyla şehitlerle hepsi arasında hiçbir fark yoktur. Şehitlerin kanı taviz vermememizi, tavırlarımızı değişmememizi, zayıflamamamızı ve umutsuzluğa kapılmamamızı değil, aksine yolumuza devam etmemizi talep ediyor ve sabit kılıyor. Tüm kararlılığımızla yolumuza devam ediyoruz." Şeklindeki açıklaması gerçek bir Müslüman lider duruşudur, bunu da bize gösterdi. Allah ondan razı olsun. Heniyye’nin şehadetinden sonra evlatları da; babalarının canının Gazze’li bir çocuğun canından daha kıymetli olmadığını söyleyerek mükemmel bir feraset seviyesi ortaya koymuşlardır. Ölüm şehadet için yaşayanlara düğün günüdür. Evet Müslümanların izzetini korumayı kendine şiar edinmiş Gazze’deki bu asil topluluk İslam dünyasına ve Müslümanlara unuttuğumuz birçok değeri de hatırlatmış ve öğretmiş oldu. Bu izzetli duruş sayesinde tüm dünyadan insanlar fevc fevc İslam’a koşmaya başladılar. Özellikle batılı ülkelerdeki halk hareketleri, üniversitelerdeki eylemler ve bireysel başkaldırılar umudumuzun armasına vesile olmuştur. Gün gelecek ve İslam adaleti yeryüzünü kuşatacaktır biiznillah. Türkiye’ye geldiğinde görüşmeyi çok arzu etmeme rağmen nasip olmamıştı. Bir fırsatı da o an müsait olamadığım için değerlendirememiştim. Şehadet haberini aldığımızda arkadaşımın teşvikiyle Doha’daki cenaze merasimine dahil olmak istedik. Sonra özel bir uçak ayarlandığını öğrenince yer ayırttık ve Türkiye’deki önde gelen İslami STK temsilcilerinin ağırlıklı bulunduğu, bazı Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarının da bulunduğu kalabalık bir heyetle cenazeye iştirak etmek nasip oldu. TBMM Başkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Dışişleri Bakanımız birçok milletvekilimiz cenazeye iştirak etmişlerdi. Katar Büyükelçiliğimizin ev sahipliği ve mihmandarlığında cenaze namazının kılınacağı büyük caminin bulunduğu meydana ulaştık. Gönül isterdi ki böyle güzel bir şehidin cenazesi İstanbul’dan yakışan bir şekilde son yolculuğuna uğurlansın ama kısmet değilmiş. Namaz sonrası ailesinin Hamas lider kadrosunun taziyeleri kabul etmeleri için oluşturulan devasa çadırların kurulmuş olduğu alanda taziye ziyaretimizi de gerçekleştirdik. Eminim ki Şehit Heniyye Türkiye’den kendisine gösterilen bu üst düzey vefadan dolayı Allah’ın izniyle çok memnun olmuştur. Bizim gittiğimiz özel uçağın dışında Türkiye’den gerçekleşen tarifeli uçuşların da tamamı doluydu. Gerçekten gerçek bir şehidin cenazesinde bulunmaktan dolayı gönül huzuru yaşarken, böyle bir lideri kaybetmenin de derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ancak, Hamas hareketi çok iyi yetişmiş bir kadroya sahip. Boşluk oluşmasına fırsat vermeden hemen gerekli görevlendirmeyi de yaparak dimdik duruşu da ortaya koydular. Hamas Lideri olarak görev alan Yahya Sinvar hayırlı olsun inşallah. Son söz, tarih boyu sadece Müslümanların değil, insanlığın başına bela olmuş bu siyonist yapının en kısa zamanda yerle bir olmasını temenni ediyorum. Gazze’deki mazlum Müslüman kardeşlerimize Rabbimiz bizlerin eliyle yardım lütfeylesin, intikamlarını bizlere nasip eylesin. Şehadete kavuşan Heniyye gibi önderlerin yeni nesillere örnek ve ilham olmalarını dilerim. İslami bir şuur nasıl olurmuş bizlere hatırlatan bir avuç Gazze’li Müslümana acil yardım duamızı da tekrarlayalım. Belki yamuk Müslümanlarız ama gönlümüzün Gazze’li Müslümanlarla beraber olduğunu vurgulayalım. Ve ilan edelim ki, yolun yolumuzdur Şehit Heniyye…