Ayten YÜKSEL
Köşe Yazarı
Ayten YÜKSEL
 

KARŞILIKSIZ SEVGİ

Bir Anneler Günü için ‘Anne Olmak’ adlı bir yazı yazmış ve eski yıllardan bir şiirimi paylaşmıştım sizlerle. Anne olmak adına yazılar yazmakla bitmez, şiirler, şarkılar, ne dizeler kaleme alınır da Anne olmak tam anlamıyla anlatılamaz. Öyle bambaşka bir duygudur ki, ancak yaşamak gerekir. Yeryüzündeki tüm kadınların bu ulvi hissiyatı yaşamasını dilerim. Dünyaya yeni geldiği halde, parmaklarını sımsıkı tutan minik bir el, gökyüzündeki yıldızları içine toplamış bir çift göz, küçücük, mini minnacık bir vücut. Sana muhtaç bir can var kucağında. Senin sevgine, ilgine, merhametine, şefkatine muhtaç. Sana muhtaç! Artık ufacık olumsuzluklarda bile tökezleme şansın yok, dimdik ayakta durmalısın. Canından parça bir can var, yoldaşın var bundan böyle yanında. Sen artık onun ilk öğretmenisin, güçlü olmak zorundasın. Zaten güçlü olmayı Anne olunca öğreniyorsun. Senin de kendini bulman için, hayatla mücadele edebilmen için ona ihtiyacın var. O olmasa sıkıntılarla baş etmek çok daha zorlaşır, çabuk pes edebilirsin. Ama artık bir Annesin ve hayata yepyeni, bembeyaz bir sayfa açıyorsun: Daha önce güneş bu kadar parlak mıydı? Her zaman yanından geçtiğin ağacın çiçekleri bu kadar güzel kokar mıydı? Yağmur yağınca toprak kokusu böyle mis gibi yayılır mıydı etrafa? Dudağında sebepsiz bir tebessüm ile yürür müydün yolda? Mutfağını saran karıncaya yuvasına yemek götürürken yardım eder miydin? Çizgi film izlerken bile ağlar mıydın ya da sebepsiz yere kahkahalarla güler miydin? Ayağına taş batsa, senin canın yanar. Gözünde bir damla yaş görsen, onu üzmeyeyim diye içine içine ağlarsın. Ateşi çıksa, hastalansa senin yüreğin kor olur, ciğerin sızlar. Pamuklara da sarsan, hala acaba yanlış mı yapıyorum diye kaygılanırsın. Onunla birlikte öğrenir, onunla birlikte büyürsün. Saatlerce ağlasa, geceleri uyumasa, huysuzluklar da yapsa sabredersin ve onu karşılıksız seversin. Karşılıksız sevgi damarlarında dolaşır, tüm vücuduna yayılır, seni tam bir Anne yapar. Karnı acıkır beslersin, altını temizler, kıyafetlerini yıkar, ütülersin, dağılan odasını sürekli toplar, oyuncaklarını tamir edersin. Ninniler söyler, masallar anlatırsın. İlk adımları, koşması, okula başlaması, okuması, yazması, bisiklet sürmesi, kartopu oynaması, derken boyunu aşması, daha neler neler… Hayat avuçlarından kayıp giderken, bir arada geçirdiğiniz her anın tadını çıkar. Birlikte yalın ayak çimenlere basın, koşun, zıplayın, kayak yapın, yüzün, okuyun, yemek masasına karşılıklı oturun, dertleşin, sarılıp uyuyun. İçindeki karşılıksız sevgi hiç bitmeyecek, korkma, endişelenme, yapabileceğinin en iyisini yapıyorsun unutma! İyi ki Annesin, her günün Anneler Günü tadında mutlu geçsin… 
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2019 - Cuma

KARŞILIKSIZ SEVGİ

Bir Anneler Günü için ‘Anne Olmak’ adlı bir yazı yazmış ve eski yıllardan bir şiirimi paylaşmıştım sizlerle. Anne olmak adına yazılar yazmakla bitmez, şiirler, şarkılar, ne dizeler kaleme alınır da Anne olmak tam anlamıyla anlatılamaz. Öyle bambaşka bir duygudur ki, ancak yaşamak gerekir. Yeryüzündeki tüm kadınların bu ulvi hissiyatı yaşamasını dilerim.

Dünyaya yeni geldiği halde, parmaklarını sımsıkı tutan minik bir el, gökyüzündeki yıldızları içine toplamış bir çift göz, küçücük, mini minnacık bir vücut. Sana muhtaç bir can var kucağında. Senin sevgine, ilgine, merhametine, şefkatine muhtaç. Sana muhtaç! Artık ufacık olumsuzluklarda bile tökezleme şansın yok, dimdik ayakta durmalısın. Canından parça bir can var, yoldaşın var bundan böyle yanında. Sen artık onun ilk öğretmenisin, güçlü olmak zorundasın. Zaten güçlü olmayı Anne olunca öğreniyorsun. Senin de kendini bulman için, hayatla mücadele edebilmen için ona ihtiyacın var. O olmasa sıkıntılarla baş etmek çok daha zorlaşır, çabuk pes edebilirsin. Ama artık bir Annesin ve hayata yepyeni, bembeyaz bir sayfa açıyorsun: Daha önce güneş bu kadar parlak mıydı? Her zaman yanından geçtiğin ağacın çiçekleri bu kadar güzel kokar mıydı? Yağmur yağınca toprak kokusu böyle mis gibi yayılır mıydı etrafa? Dudağında sebepsiz bir tebessüm ile yürür müydün yolda? Mutfağını saran karıncaya yuvasına yemek götürürken yardım eder miydin? Çizgi film izlerken bile ağlar mıydın ya da sebepsiz yere kahkahalarla güler miydin?

Ayağına taş batsa, senin canın yanar. Gözünde bir damla yaş görsen, onu üzmeyeyim diye içine içine ağlarsın. Ateşi çıksa, hastalansa senin yüreğin kor olur, ciğerin sızlar. Pamuklara da sarsan, hala acaba yanlış mı yapıyorum diye kaygılanırsın. Onunla birlikte öğrenir, onunla birlikte büyürsün. Saatlerce ağlasa, geceleri uyumasa, huysuzluklar da yapsa sabredersin ve onu karşılıksız seversin. Karşılıksız sevgi damarlarında dolaşır, tüm vücuduna yayılır, seni tam bir Anne yapar. Karnı acıkır beslersin, altını temizler, kıyafetlerini yıkar, ütülersin, dağılan odasını sürekli toplar, oyuncaklarını tamir edersin. Ninniler söyler, masallar anlatırsın. İlk adımları, koşması, okula başlaması, okuması, yazması, bisiklet sürmesi, kartopu oynaması, derken boyunu aşması, daha neler neler…

Hayat avuçlarından kayıp giderken, bir arada geçirdiğiniz her anın tadını çıkar. Birlikte yalın ayak çimenlere basın, koşun, zıplayın, kayak yapın, yüzün, okuyun, yemek masasına karşılıklı oturun, dertleşin, sarılıp uyuyun. İçindeki karşılıksız sevgi hiç bitmeyecek, korkma, endişelenme, yapabileceğinin en iyisini yapıyorsun unutma!

İyi ki Annesin, her günün Anneler Günü tadında mutlu geçsin… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.