Kutsal kitabında Yaradanımız bizlere “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım” dediği halde, ve de “Ben insanları Ahsen-i Takvim üzere yarattım” beyanı olduğu halde biz insanlar O’ nun hiçbir sözüne kulak asmadık ve vahyi yani Kur’an ve sünnete tabi olmadık; tabii bizler ilk günden itibaren kayıp ettik.
Maalesef bizlere kaybettirenler başaramadınız. Allah’a ve peygamberine savaş açanlar zaten yenilmeye mahkûmdur.
Toplum adına, İnsanlık adına, çevre adına ne vaat ettiyseniz yapamadınız ya da eksik kaldınız. Allah’a ve peygamberine toplum olarak savaş açtık ve açtınız ama maalesef savaş açanlar yenildiniz.
Lanetli şeytanın ve dostlarının size hiçbir faydası olmadı. Maalesef tüm iç ve dış güçler barış dediler katliam yaptılar. Özgürlük dediler köleleştirdiler.
Aile dediniz, çoluk çocuklardan uzaklaştırıp dullar kampı oluşturdunuz.
Maalesef sağlığa çok önem veriyoruz dediniz yediden yetmişe uyuşturdunuz. Maddi ve Ekonomik refah dediniz dünyayı açlığa mahkûm ettiniz.
Sanayi ve İlim dediniz sonucunda ölüm makineleri icat ettiniz. Afrikadaki insanlara yamyam dediniz, yamyamlara laf ettiniz ne sizin ne de yamyamların yiyemeyeceğiniz kadar insanları öldürdünüz. Nice ulusların yani devletlerin bağımsızlığından özgürlüğünden söz ettiniz özgürlüğünü elinden almışken memleketlerini işgal ettiniz.
Kadın haftası kutlayanlar, kadın ve özgürlük dediniz kadınları cinsel köleler haline getirdiniz. Araba reklamlarında, tekel reklamlarında ve gayrimenkul reklamlarında hep kadınları müstehcen olarak reklam amacı olarak kullandınız.
Kadınları tek eşe isyan ettirdiniz, kadını kocasına tahammül ettirmediniz ama birden fazla erkeğin egemenliğine mahkum ettiniz.
Kadına çocuk doğurmayı, çocuğa sahip olmayı bir yük olarak gördünüz ama Avrupalı gibi köpeklere bakıcı kıldınız.
Çocuk yaşta evlilikleri gündeminizden düşürmediniz, küçük yaşta, çocuk yaşta fahişeliğe pirim verdiniz.
Küçük yaşta evliliklerin olumsuzluklarından ve kötülüklerinden bahsettiniz liselerin tuvaletleri maalesef ceninlerle doldu.
Allahın koyduğu eğer aralarında adaleti sağlayabilirseniz birden fazla evlenebilirsiniz sözüne karşı çıktınız fakat her yaştan, çocuklarınız ve hatta torunlarınız yaşlarındaki kızlara metres, dost, hatta ve hatta flört hayatı yaşamayı uygun gördünüz.
Annelerimize bile saygı göstermedik, fakat kadınlara karşı saygıdan söz ederek, onlara saygısızca davrandığımızı ön plana çıkardınız.
Ailedeki mutluluktan, kayın valide , kayın baba ve diğer aile fertlerinin ilişkilerinden, karı koca ilişkilerinden, eğitimlerinden konuştuk ama evlerimizi savaş alanına çevirdiğimizin farkında olamadık.
Toplumsal ilişkilerden bahsettik, toplumsallıktan dem vurduk ancak akrabaları tanımaz hale geldik, tüm ilişkilerimizi kestik hatta bayramlarda bile ziyarete gidemez olduk. Öyle değil mi?
İnançlarımız zayıfladığından kadınlara yapılan tacizleri konuştuk, fakat fırsatını buldukça da öğrencilere, çalışanlara, bakıma muhtaç olanları taciz ettik. Allah da yüzümüze bakmaz oldu.
Tatil yerlerinde, deniz kenarları ve plajlarda, dağlık alanlarda ve bağda-bahçede fırsat bulduğu her yerde kadınları ve zayıfları taciz ettiler.
Hatta, iş uğruna aş uğruna nice zayıf kadın erkek herkesi taciz ederek mağdur ettiler. Sözle taciz ettiler, bakmakla taciz ettiler, kamerayla taciz ettiler. Hatta daha öteye giderek haklarında kitap yazarak taciz ettiler, gazetelerde makale yazarak taciz ettiler.
Yetmedi elle taciz ettiler, gözle taciz ettiler. Ama kadınlar gününü kutlamayı da ihmal etmediler.
Kadınlarımızı kızlarımızı manken dediler, evlenme programları dediler cinselliği öne çıkarıp yatak kıyafetiyle sömürdüler. Şarkıcı, tiyatrocu ve hatta sinema dediler, salyalı ağızlara ve gözlere konu etmişken, kadın erkek ayrımı yapmadan aynı yatağa soktular. Ahlak, ar, namus ve iffeti ayaklar altına alarak. Ahlakı ve iffeti raflara kaldırarak.
Basında, medyada, toplantılarda kadına şiddete hayır dediler ama ilk defa şiddeti kendileri uyguladılar.
Kadınlarımızın ellerinden anneliği aldılar, çocuk doğuramayınca da psikolojik şiddete maruz bıraktılar. Ezilmeyeceksiniz, özgür olmalısınız, toplumda karıyeriniz olmalı diyerek iş adına yuvaları yıktılar, boşanmayı çoğalttılar, teşvik ettiler. Boşanmayı kolaylaştırdılar kadınları kocasız, sahipsiz ve savunmasız bıraktılar.
Kadınları kocasız bıraktılar, bu sefer kadınlar çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptılar. Eşe tahammül edilmez dediler ama patronların metresi yaptılar, her türlü isteğine amade kıldılar.
Bir de feminizm dediler, kadını olması gereken, evinden, çocuklarından ve eşinden alı koydular. Kadınlarımızı taciz, tecavüz ve şiddette karşı koruyalım dediler ama ortaya konulan sistem, felsefe, ideoloji kadınları korumaya yetmedi.
Kadınlar her tarafta tecavüze, tacize uğruyor, öldürülüyor. Bir yılda ne kadar kadın şiddet sonucu öldürüldü geçen haftaki haberlerde izlemişsinizdir. Üstelik,en yakınları olan boşanmış da olsa eski kocaları ve boşanmamış kocaları, aile fertleri, oğlu ve kızı tarafından öldürülen kadınlar. İş arkadaşları ve en yakın çevresi tarafından tacize uğrayan kadınlar.
Ey Avrupa, Amerika, İç ve Dış güçler, Allah’a ve resulüne savaş açanlar! Sizler Allahın fıtratına savaş açanlar! Hiçbir zaman kadınlara yaptığınız bu zulüm karşısında başaramayacaksınız ve de başaramadınız. Hiçbir şey yapamıyacaksınız.
Siz feministler kayıp ettiniz. Kadınların beklentilerine gereken cevabı veremediniz.
Kıble olarak seçtiğiniz Avrupa ve Amerika’da kadına şiddet oranı yaklaşık yüzde 80’leri bulmaktadır. Üstelik bu oran resmi kayıtlara geçen, polise başvuranların oranı…
Kadınlar günü de Kadınlar günü diyenler… Sınıfta kaldınız…