Dilimize ve kendimize karşı takındığımız umursamaz tavır, bizleri gerçekten endişelendiriyor. Mesela, “Güleriz Ağlanacak Halimize” bizim sözümüz değil mi sonuçta?
Sizlere ve hepimize soruyorum. Türkçe bizim neyimiz? Türkçeyi bu kadar kirletmemizin nedeni ne? Neden dilimizin önemini bilmiyoruz?
Şu son zamanlarda yabancı sözcükleri daha da fazla kullanır olduk. Ve tabii bunun sonucunda da sadece Türkçe kirlenmekle kalmıyor, düşünmeyen, üretmeyen, yapay, taklitçi, boş gezen ve “Kullanılan” bir toplum olduk.
Şu benzetme biraz bildik ama, işe yarıyor gibi geliyor bana; elalem aya gitmeyi bıraktı, orada su arıyor, biz ise hala kimlik ve inanç sorunlarıyla uğraştırılıyoruz, tartışıyoruz.
Şu küreselleşme maskesi altında “kimliksizleştirilmemiz” fark edilmiyor mu?
Amerikalılar, İngilizler, Almanlar, Fransızlar küreselleşirken hiç de “doğululaşmıyar”, oysa biz “küreselleşme” diye habire Batı’ya özeniyoruz, M.Hulusi İşler’in dediği gibi “ habire batılılaşıyoruz”, üretmiyor taklit ediyoruz; bu arada da bir türlü KENDİMİZ olamıyoruz.
Şu kelimelere dikkat edin: lisans, plaka, televizyon, detay, bilgisayar, rezidans, konsept, inovasyon, teori…. Ve bunun gibi yüzlercesi, belki de binlercesi kelimeler.
İlginçtir; kullanılmakta olan bu sözcükleri kimse şikayet etmediği gibi, Türkçeyi bozarak yabancı sözcük kullanmayı “Küreselleştirme” diye niteleyenler bile çıkacaktır içimizden.
-Olsun, Türkçe zenginleşiyor, Batı’ya benzeyelim ne çıkar, daha iyi ya, adam gibi bir toplum oluruz. Demesin. Bizler hiçbir zaman Hintliler gibi yaşayamayacağımız gibi, Avrupalılar gibi de yaşayamayız.
Çok saçma ve komik bir düşünce olur bu. Ancak KENDİMİZ gibi olursak bu dünyada var olmaya devam edebiliriz. Aksi takdirde yok olup gideriz. Şu anda 500 sene önceki atalarımızı aklımıza getirdiğimizde nasıl ki kendimizden utanıyoruz, onlar SON DÜNYA DÜZENİni kurmuşlardı. Şimdi ise o düzeni çok arıyoruz ama bir türlü bulamıyoruz. Çevremizdeki tüm komşu devletler AH OSMANLI NEREDESİN diye kan ağlıyor.
Dostlar, Türkiyede hayat tarzı değişmiyor: Rakıyı biz içeceğiz, bu kez İngilizler güzelleşecek; nasıl biz dilimizi konuşurken İngilizce güzleniyorsa… yakınımızda, Ordu’nun fidan gör caddesini en aşağısından yukarıya doğru bir kolaçan edin. İşyerlerine ve levhalarına bir bakın. İşyeri tabelalarının kaçı Türkçe. ŞOW ROM, LC Waikiki.. daha söylemeyeceğim reklam olmasın… Arkadaş bu mağaza kimin, eskiden ne idi, ….. Market, …… Bakkal, ….. Elbiseci diyorduk. Ama şimdi ben gülmek istemiyorum ağlanacak halimize, ağlamak istiyorum, hep ağlamak, bana katılırsınız katılmazsınız o sizlerin sorunu…
En küçük de olsa markete girip şöyle bir terekleri iyi inceleyin, göreceksiniz hiç Türkçe isim görebiliyor musunuz?
Öyle bir noktala geldik ki, örnek vermek istemiyorum, hepiniz o örnekleri biliyorsunuz, Türkçe kirleniyor, yabancı sözcükler gereksiz yere kullanılıyor.
Bundan 6-7 sene kadar önce idi. Arkadaşın birisiyle sohbet ederken ona siyasi bir sor sordum, bana şu kelimeyi kullandı:
-Ben AGRASİF bir adamım, bana öyle soru sorma. Ben de ona:
-O ne demek.. deyince bana ne dese iyi…
-Sen şef olmuşsun hala o kelimeyi bilmiyorsan yazıklar olsun. Demesin mi!!!.. öp babanın elini. Bende iki tane Büyük Türkçe Sözlük var, biri Mehmet DOĞAN’IN Büyük Türkçe Sözlüğü, diğeri TDK nın Türkçe sözlüğü. İkisine de baktım bu kelimeyi bulamadım. Tabi bulamam bunlardan biri 1996 yılı baskısı, TDK nın ki ise 1989 yılı baskısı. Ben Türkçe kelimede çoook geride kalmışım da haberim yokmuş… ama şimdi yeni çıkan sözlüklere girdiğini duydum… ben biraz kültürsüz kişiyim gibi geliyor bana..
Bana on sene önceki Amirim dedi ki:
-Spor kültürü olmayanı ben kültürlü insan demem!!!!!.. Maalesef bende de o spor kültürü çok nakıs,, bu Türkçe kelime ha. Sözlüğe bakın ne demek olduğunu anlarsınız. Azıcık ta kültürlü olduğumu ispat edeyim ne olur. Amma……
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür……..