2015 yılı îtibârıyle şöyle genel, panoramik bir bakış yapacak olursak, Ulubey için ne gibi tespitler yapıp, neler söyleyebiliriz? Bu gün, bu meyânda notlar düşmek, duygu, düşünce, gözlem ve beklentilerimizi satır başlarıyla, madde madde serdetmek istiyoruz. Şunu bir defâ en başta söyleyelim ki; kim ne derse desin; Ulubey, ilçe olarak, en avantajlı konumda olanlardan biri diğerlerine göre. Daha doğrusu, öyle olmalı. Daha da doğrusu öyle olduğunu hep hatırlamalı. Bu keyfiyetle berâber de Ordu’nun aynası olduğunu unutmamalı. Ayrıca hep hatırlayıp ilgili mercîlere dâimâ hatırlatmalı ve de taleplerini bu mantalite üzerinden belirleyerek ısrarla berâber tâkip etmeli. Çünkü, bir defâ burası Ordu’nun arka bahçesi. Hem de, banliyösü diyecek kadar en yakın olanı. Nitekim, gerek politik, gerekse sosyolojik olarak Ordu’da hissedilir bir ağırlığının olması da bunun en bâriz göstergesi. Dolayısıyla, Ordu neyse burası o, burası neyse Ordu da o. DAĞLAR, DAĞLAAARR!... Büyükşehir Ordu’sundan güneye dönüp Dereyolu’na girdiğinizde yönünüz Ulubey’e doğrulmuş oluyor. Çevreyolu’nun viyadüklerinden az ötesi Ulubey. Katırcıoğlu’yu geçince Ulubey’i çevreleyen ehramsı tepeler, ayakta bekler vaziyette sizi Ulubey’e buyur ederler. O, iki yanı tatlı yükseltiler ve endamlı tepelerle süslü vâdiyi geçip yukarılara doğru çıkarken arkada Boztepe ve Ordu sizi izlemektedir. Şöyle bir dönüp bakınca sizlere en güzel şekliyle gülümsedikleri görülecektir. Belki bu biraz duygusal bir bakış oldu ama, ben bunun Ordu-Ulubey arası böyle bir akış ve yakınlığın gerekliliğinden dolayı söylüyorum. Ki, bu eşyânın tabiatıdır aynı zamanda. Çatalkaya viyadükleri tamamlanıp, Melet Vâdisi’nden de yollar bağlanıp, aynı zamanda o havzaya 2. Sanâyi Bölgesikurulunca, Ulubey’le berâber oluşan üçgen bir mekiğin ifâdesi olacak, ara yerleşimler güzel bir plân dâhilinde şekillenerek her anlamda renklenip zenginleşecektir. İnancımız bu. Biz bu anlamda çok ümitliyiz. 2015, ULUBEY MEYDAN YILI… Diğer yandan, bu ümîdimizi besler nitelikte olmak üzere, siyâsî geçmişe baktığımızda da, vekiller bir yana, Ordu’nun daha önceki Belediye başkanları da Ulubey’den ya da sınır köylerdendi. Fikret Türkyılmaz Arpaköy’dendi. Şimdiki başkanımız Engin Tekintaş da Akkese’den ki, her ikisi de Ulubey’in çok köylerinden Ulubey’e daha yakın. Mâlum, şimdi işi daha da büyüttük. Büyük Şehir Belediye Başkanımız Enver YILMAZ Bey Ulubey Aydınlar’dan. Herhâlde ARSLAN YATAĞINDAN BELLİ olacaktır. Sayın başkanımızın Ulubey’e özel bir ihtimâmı tabiatıyla beklenecektir. NİTEKİM; İŞTE MEYDAN; bunun en büyük kanıtı. Meydan, bütün özellik ve güzellikleriyle şekillenip tam olarak meydana çıktığında bunun Ulubey için ne anlam ifâde ettiği kendini gösterecektir. Ulubey’in çehresi kadar sosyâl havası da değişecektir. Meydan, Ulubey için iyi bir başlangıç, diğerlerinin habercisi olan önemli bir başlangıçtır. Bununla da kalınmayacak, bu güzel meydanın çevresinde güzel bir şehir ortaya çıkarılmaya çalışılacak, bunun için gerekli titizlik ve gayret gösterilecektir. Çünkü, gelişen Ordu’nun bu en yakın yerleşimi bir DARGEÇİT havasından çıkmalı. Bütün eczâsıyla yeniden yapılanmalı. Orası, Ordu şehrinin içindeki bir ana yerleşimden ayrı görülmemeli. YAPILANLAR, YAPILMAYANLAR… Bunu derken, bir şeyler yapılıyor elbette. Vaat edilmiş projeler var. Îsâ başkan genç ve dinamik. Resmî bürokrasi de öyle. Basına yansıdığı kadarıyla herkes belediye, kültür, okuma, yazma, eğitim konularında kendi çapında bir şeyler ortaya koyuyor. Kendi aralarında elbette ki koordineleri, plân, program ve takvimleri de vardır. Zaman zaman kamuoyuyla da paylaşılıyordur kimi şeyler. Erbâbının görüşlerine başvurulmuştur ya da başvuruluyordur mutlakâ. Biz buralarda olduğumuz için, gelişme ve uygulamaları basına yansıdığı kadarıyla değerlendiriyoruz. Bu noktada gözümüzden kaçan şeyler olabilir. Ama olmamalı aslında. Çünkü, Ulubey’e dâir söyleyeceği söz veyâ yapacağı iş olan herkes bir şekilde birbiriyle irtibatlı olup koordineli hareket edebilmeli. Bunun da önemli bir husus olduğunu düşünüyoruz. İlgililer bunun da yolunu araştırmalı. Birlikte yapılabilecek şeyler de olabilir diye düşünülebilmeli. Böyle bir durum, olabilecek enerji israfını önlemeden öte, en azından mevcut gayretlere sinerji katacaktır. 2015 yılının Ulubey başta olmak üzere tüm bölgemiz, ülkemiz, İslâm Âlemi ve insanlığa hayırlar getirmesi, daha çok kenetlenip, istişâreyi, bilim, kültür ve muhabbeti ihmâl etmeden ilçemizin ve insanlarının madden-mânen daha da iyileşmesine samîmiyetle gayret etmemize vesîle olması dileğiyle, hayr’üzre, sıhhat, âfiyet ve selâmetlerle dolu nice mutlu yıllara diyerek hepinize sevgiler, saygılar sunuyoruz ves’selâm…