Sevgili kardeşim; gönlüne ve kalemine sağlık. Ne kadar güzel dile getirmişsin, yerele olduğu kadar genele de ışık tutan gerçekleri. Bizi hislendirdiniz. Duygu sağanağına mâruz bıraktınız. Daha doğrusu, hislerimize tercümân oldunuz. Sağolun, varolun. Bu satırları, son yazınıza yaptığımız ve fakat, belki belirlenen kelime sayısını aştığı için göndermeye muvaffak olamadığımız yorumları biraz daha genişleterek köşeye taşıyoruz. Evet kardeş, öbür anlamda da taşıyoruz! İçimiz kan ağlıyor. Kahırlanıp kahr’oluyoruz. İçimizde bir şeyler, hüzün kasırgasına dönüşüyor yer yer. Gitgide daha bir içleniyoruz. Böyle, Abdülhamit’ten sonra ilk defâ milletin ve de ümmetin ümit ışığı olarak parlayan bir hareket, böyle hayâl kırıklığına sebep olacak sonuçlarla karşı karşıya kalmamalıydı. İşte, Ordu bazında, uluslar arası özellik ve güzellikte Havaalanı, diğer yanda, işte Gülyalı sonucu! İşte tüneller, işte perşembe, işte çevre yolu, işte Altınordu! İşte Dereyolu, duble yollar; işte Gürgentepe! Hizmetleri anlatmaya kalksak kitapları geçip ansiklopedi olur. Ordu maal’esef, bu defâ böyle oldu. Az önce, çocuğu yaz kursuna göndereceğimiz için, kalacağı yurttan istenen sağlık belgesi bağlamında şöyle bir tur attık. Mahalleden taşındığımız için yeni ASM’ye naklimiz gerekiyordu. Oturduğumuz yerde hepsi oldu. Eskiden olsa git nüfusa, yok muhtarlığa, kaymakama imzalat, yok şu, yok bu. Memurlar pozitif. Yardımcı oluyorlar. Ya o, eski devlet hastânesinin oralar, ne olmuş öyle?! Hastâne değil de piknik sahası sanki. Sağlık işlemleri sistemli ve de tıkır tıkır işliyor. Bunun yanında dışarıda büfeler, masalar, kantinler, ağaçlar, sandalyeler. Mâşâllâh, ne güzel şeyler bunlar, ne güzel imkânlar. Kimi görevliler başörtülü. Herkes işinde-gücünde, âleminde. Şikâyet yok. Sıralar mantıklı. Sistem otomatikmen küçük çocuklara ve yaşlılara öncelik tanıyor. İçeri zorlayan, memura dikleşen yok. Ne diyeyim, daha ne söyleyeyim? Halka hizmete dâir her güzellikler yapılmaya çalışılmış. Bilmiyoruz ki, daha ne olsun? Evet, havada, suda, karada, her yerde hizmetler, projeler, hepsi gözümüzün önünde değil, ta içinde! Bu millet bunları görmemiş olamaz! Bu millet o kadar nankör bir millet değil. Derin algıları olan, kadim bir gelenekten beslenen, medeniyetler kurmuş bir millet. Demekki milletin aradığı başka şeyler de var. Elbet bir bildiği var tâni. Türkçesi, biraz da bence, o da ne olduğunu anlayamadı. O babacan tavrıyla, ufak bir blöfe yeltendi. Belki bir şaka yapmak istedi. Ama, o da yaptıktan sonra anladı ki, bu işin şakası yok. İşte hepimizin gördüğü gibi. Neden derseniz; şu an iç ya da dış, tüm şer cephesinin eli güçlendi. Yapacakları bir projeleri yok hiç birinin. Hizmette Ak Parti’nin önüne geçme şansları hiç yok. Ama adamların kendisi proje. İşte, sırıtması artık küstahlığın da ötesine geçen Demirtaş ABD yolcusu. Mısır benzeri senaryolar bile gündeme gelebilecektir Allâh korusun. Gerisini siz düşünün. Tüm bunları, durduk yerde bir mâcerâ anlamında söylüyorum. Elbetteki büyük ülkeyiz, müthiş milletiz ve de büyük dâvâlar peşindeyiz. Ümitsizlik yok. pes etmek de. Bunlar büyük yolculuğun, azîm sıkıntıları. Hepsi de olacak. Her anlamda sınanacağız. Bizler de, bu yola çıkanlar da bunun farkında ve mücâdelenin her türlüsüne hazırlar. Ancak, ne güzel giderken nereden ve de ne diye îcâp etti şimdi bu; onu merak ediyoruz?!  Yaaa işte, sevgili dostlar; hâlbu ki, ülkemiz ve dünyâ mazlumları adına ne güzel hayâllerimiz vardı değil mi? Buna, kardeş coğrafyalar daha da bir kapılmışlardı. Gelgelelim, Reis bu işi de çözecektir Allâh'ın izniyle ama, dere geçerken bu olacak iş miydi? Buna sebep olanların günâhı ne kadardır sizce? Bunu elbette yalnızca Allâh biliyor. Kardeşim; Allâh râzı olsun. Bizim yapabileceğimiz bu. Sen de bunu yapmışsın. Hiç olmazsa, besbelli dertleşmeyi olsun bize çok görmeyeceklerdir. Zîrâ bizim dertleşmemiz de Allâh rızâsı için ve de dâvânın adına ve hayrınadır diye düşünüyor; durmak yok yazmaya, çizmeye, yola devam diyor, Rabbimiz ülkemiz ve coğrafyamızın bahtını açık etsin duâsıyla berâber içten sevgi, saygı ve sonsuz mutluluk dileklerimizi sunuyoruz ves’selâm...