25-26 Kasım 2015 tarihinde Türkiye genelinde orta son öğrencileri ve Canım Oğlum TEOG heyecanı yaşadılar. Doğrusu, öğretmenler ve veliler  olarak hepimiz yaşadık bu heyecanı. Sabah saat 08.30’ da çocuklarımızla birlikte okula gittik. Onları duayla sınıflarına uğurlarken, biz de okul kapısında nöbet tuttuk.                     Hayatta ulaşmamız gereken hedeflerimiz vardır. Bu hedeflere ulaşmak için basamak basamak yol alırız. Oğlumun hayatında girdiği ilk önemli sınav, ilk zorlu basamağı TEOG sınavı oldu. Gerçekten de çok stresli, heyecanlı ve gergin iki gün geçirdik. İlk gün üç dersten, ikinci gün üç dersten olmak üzere toplam altı dersten sınava girdiler. Her dersin sınav arasında 30 dakika tenefüs yaptılar. Sınavdan kimi ağlayarak çıktı, kimi gülerek; kiminin midesi bulandı, kiminin karnı ağrıdı. Çocuklar ayrı heyecanlı, veliler ayrı, öğretmenler ayrı heyecanlı. Çok şükür 1. TEOG sınavını atlattık. Son üç yılın en zor sorularıyla karşılaşıp,  başarı gösteren tüm çocuklarımızı tebrik ediyorum. Şimdi sıra Nisan ayında yapılacak olan 2. TEOG sınavında. Hepsine zihin açıklığı diliyor, düzenli ders çalışmalarını tavsiye ediyorum.  Umarım bu sınavda da bütün çocuklarımız başarılı olsun.                      Hayat zaten kendisi bir sınav… Bu sınav sırasında unutulmaması  gereken en önemli şey sağlık. Çocuklarımız her şeyden önce sağlıklı olsunlar. Ardından da ailesine, topluma, vatanına, milletine hayırlı evlatlar olsunlar. Büyüğünü, küçüğünü bilen, ilmini faydalı işlerde kullanan, hoşgörülü, saygılı, inançlı olmak yönünde en yüksek puanları kazansınlar. Sınavlar gelir geçer, ama iyi insan olabilmek bakî kalır.