Geçen hafta Şuayip târihî bir  hafta ve şenlikli günler yaşadı. Başbakandan sonra 2. Adam konumundaki hemşehrimiz, Başbakan Yardımcımız Prof. Dr. Sayın Numan Kurtulmuş ile Valimiz Sayın İrfan Balkanlıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanımız ve beraberindeki heyetler, turizm haftası kutlama etkinlikleri kapsamında Ulubey ilçesi Güzelyurt Mahallesinde düzenlenen programa katıldılar. Mehter Takımı, Osmanlı armaları, At yürüyüşleri, yöresel kıyâfetli erkek ve kadınları, Vosvoslarıyla berâber yüksek katılımlı bir bayram yaşadı hattâ Şuayip. Onunla birlikte biz Ulubeyli ve de Ordulular da tabiî. Bu belki de, katılım seviye ve derecesi bağlamında bir ilkin ifâdesiydi. Şimdi fotoğraflara da baktığımızda, aklımza hemen Kırkpınar’ı getiren manzaralar var. Yazınki güreş organizeleri de işin bu yanını tamamlıyor. Ancak biz, tüm bunlardan öte olarak Şuayip’in yükselen trendine işâret etmek istiyoruz. Dolayısıyla Ulubey’in de. 2. OSB’nin de Şuayip’in ırmak kenarına kurulacağı hesap edilirse, Ordu-OSB arası Şuayip bir güzel yerleşim olarak stratejik bir konum kazanacaktır. Dolayısıyla, bir mesîre, dinlenme meydanı olarak, sosyâl tesisleriyle berâber iyi düşünülüp, güzelce plânlanmalıdır. Elbette plânlanmıştır; ancak bizim bu söylemek istediklerimiz de  göz önünde bulundurularak sosyâl boyut yeni renklerle çeşnilendirilebilir. Çünkü, sanâyiin buraya gelmesi ister istemez yeni yapılanmalar, yeni yerleşimler demek olacaktır. Dolayısıyla, bu yeni nüfusun kültür merkezi, sosyâl alanı, dinlenme merkezi burası olabilecektir. Yapılanma ve yapılaşmalarda bunlar da göz önünde bulundurulursa daha güzel ve fonksiyonel bir Şuayip çıkar karşımıza. Bundan da hepimiz istifâde eder, sürur ve de gurur da duyarız aynı zamanda. Ancak, bunun böyle olabilmesinin diğer bir boyut ve de ayağı da var; EYMÜR AYAĞI. Bu iki kardeş yerleşimin arasında boydan boya bir dere ve de, derin diyebileceğimiz bir vâdi var. Biz çocukken, bir çırpıda geçer giderdik karşılara ama, günümüz taşıt alışkanlığı bağlamında, bir nevî,  geçit vermez nitelikte olan iki yerleşim arasında son 10-15 yıldır bir köprü yapılması gündemdeydi. Böyle tâlî yollara, Devlet katkısının söz konusu olamadığı zamanlarda, Rahmetli babamın bu noktada taahhütleri de vardı. Nitekim, önceki ana köy yolu üzerine bir köprü yaptırmıştı. Şuayip Köprüsü için de söz vermişti. Mesele yıllarca gündemde kaldı. Daha önceki muhtarlarımız konuyu ilgili mercîlerde seslendirdiler derken, şimdi programa alındığını, plânlandığını, hem de hayâl edilenden çok daha güzel bir proje olarak gerçekleştirilmesinin düşünüldüğünü öğrendik. Çok sevindik. Niçin sevindiğimizi, hele bir yapılsın; sizler de göreceksiniz. Gerçekten, iki köy bir yana, tüm çevreye ayrı bir güzellik katacak bu geçit. Lâkin, kimi vatandaşların yola îtirazlarının olduğunu öğrendik. Kim olduğu husûsu çok önemli değil; dolayısıyla isimlerle ilgilenmedik. Ancak, bu konuda genel anlamda söylemek istediklerimiz var. Bir defâ, bu, Şuayip için olduğu kadar Eymür için de önemli. Ulubey için, hattâ Ordu için. Bunları hep yazdık, daha da yazarız. Ancak, şu Dereyolu’nu görüyoruz, köylere yapılan diğer yolları görüyoruz. Devletin bunca fedâkârlığına karşı bizlerin de biraz düşünmemiz, bu önemli projenin önüne dikilmememiz gerekli. Ya da, en azından çözüm için olumlu tavır sergilememiz gerekli.  Bu konuda, mevcut muhtarlarımız Ferhat PALA ve Nurtay YÜKSEL gerekli çalışmaları yapmışlar, daha öncekilerin girişimlerini netîcelendirip icraat safhasına getirmişler. Fakat iş vatandaşa gelince sıkıntı olduysa, Eymür’se eski muhtarlar,Dursun Ali KAHRAMAN, Yusuf Ziyâ ÖZTÜRK, Şuayip’se Râsim YÜKSEL, Bâki ERGEN, Sabahaddin YÜKSEL devreye girmeliler. Birer büyük ve hatırlı kişiler olarak işin iknâsına ve oluruna katkıda bulunmalılar. Bu mesele bir şekilde çözülmeli. Yoksa, yöremizde her şey yolunda giderken burada bu güzel akışın durması, ne bileyim ben, en azından ayıp olur gibi geliyor bana. Buna meydan verilmemesi için herkes üzerine düşeni yapmalı. Eski muhtarlarımızdan Haşmet DURMUŞ Ağabey, öncesinden beri işin içinde zâten . Şu an Meclis üyesi sıfatıyla berâber kendisinden bu noktada bir şeyler beklediğimiz isimlerin başında. Bu arada, mesele paraysa, biz de gerek toplama, gerekse bizzat katılım olarak omuz vermeye hazırız. Bunun da bilinmesini isteriz. Neden derseniz, Eymür kendi köyümüz, Şuayip Annemin, Ulubey ve Ordu hepimizin. Diğer yanda ve en başta babamın hâtırası en büyük sebep tabiatıyla. Ama sonuçta, bu eser cümlenin hayrına olacak. Sâdece bedenlerin değil gönüllerin de köprüsü ve de gelecek nesiller de duâcımız olacaklar inşâllâh... Ne mutlu, iyiliklerde, güzelliklerde katkısı olanlara, geçmişten geleceğe gönül köprüsü kuranlara ve de açtıkları bu yolların sonu Hz. Peygâmber(SAV)in komşuluğuna çıkanlara ves'selâm...