Muzaffer GÜNAY
Köşe Yazarı
Muzaffer GÜNAY
 

YA BEN ONU,YA O BENİ ALIR

 Büyük başarılar büyük adamların işidir.   Her sahada bu kural geçerlidir.  Edison’u hatırlayın;10 bin deney yapmış ama umduğunu bulamamıştı. Sordular: Daha uğraşmasan. Bak binlerce deney yaptın boş çıktı.  Deha adam dedi ki:  “Hayır,iş sizin bildiğiniz gibi değil. Ben boşa kürek çekmedim.On bin deneyin beni hedefime ulaştırmadığını anladım.,Az bir kazanım mıdır bu?”  Nefis bir cevap..  Fatih Sultan Mehmet Han,Kostantiniyye’yi yani İstanbul’u Bizans’tan almayı kafasına koymuştu.Bu amacına ulaşmak için gece gündüz demeden çalışıyordu.Gizli planlar yapmıştı.Kimse ile paylaşmadığı yüzde yüz hedefe ulaştırıcı planlar.  Surları yıkmak için ateş gücü yüksek toplara ihtiyaç vardı.Başka türlü surları yıkmak mümkün değildi.Bunun için aylarca düşündü,taşındı ve  çözüm yolunu buldu:Macar Topçu ustası Urban ile görüştü. Bu adam zamanın en teknolojik toplarını yapması ile ünlüydü.Öyle her teklife sıcak bakmazdı. Fatih dehasını kullanarak adamı ikna etti.  Taa Edirne’den İstanbul’a 60 çift öküz ile getirildi yapılan toplar.  Sonra gemilerin karadan yürütülmesi.  Dünya çapında bir buluş.  Askeri savaşa hazırlamak da ayrı bir yetenek ister kuşkusuz. Öyle hemence harekete geçmez asker. Bu,dünyanın her yerinde böyledir. Asker, kendisini coşturacak bir önder olmadan yerinden kımıldamaz.  Aylar süren hazırlıklar tamamlandı.  II.Mehmet askeri cenge hazır hale getirmek için kuvvetli bir hitabede bulundu. Yalnız kuvvetli mi? Ne münasebet.Coşturucu bir hitabe.  Psikolojik üstünlük,teknolojik üstünlükten daha önemli değil midir savaşlarda?  İstanbul fethedilmediği sürece Osmanlı’nın Balkanlar’da tutunması mümkün olmayacaktı. Kim bilir belki  Anadolu’da da tutunamayacaktı.  Sultan,bunu biliyordu.  Bütün hazırlıklar tamamlanmıştı.  Mayıs’ın 29’u.. Yıl,1453.  Ordu artık gazaya kilitlenmişti.  Pardon başarıya,zafere..  Sultan Mehmet,ordusunun başına geçti.  Heyecan dorukta idi.  Evet..  563 sene önce..  Müthiş bir savaş oldu.Beklenen gerçekleşmişti.  Kostantiniyye,İstanbul’a dönüşmüştü.  Ayasofya’da şükür namazı kıldı Sultan II. Mehmet.  Azmetmiş,Allah da zaferi nasip etmişti.  Sultan,artık Fatih olmuştu.   Sabır,savaş ve zafer..  Dahi Sultan:“Ya Kostaniyyeyi ben alırım ya da Kostantiniyye beni.”diyerek kesin bir kararlılıkla çıkmıştı sefere.
Ekleme Tarihi: 27 Mayıs 2016 - Cuma

YA BEN ONU,YA O BENİ ALIR

 Büyük başarılar büyük adamların işidir. 

 Her sahada bu kural geçerlidir.

 Edison’u hatırlayın;10 bin deney yapmış ama umduğunu bulamamıştı. Sordular: Daha uğraşmasan. Bak binlerce deney yaptın boş çıktı.

 Deha adam dedi ki:

 “Hayır,iş sizin bildiğiniz gibi değil. Ben boşa kürek çekmedim.On bin deneyin beni hedefime ulaştırmadığını anladım.,Az bir kazanım mıdır bu?”

 Nefis bir cevap..

 Fatih Sultan Mehmet Han,Kostantiniyye’yi yani İstanbul’u Bizans’tan almayı kafasına koymuştu.Bu amacına ulaşmak için gece gündüz demeden çalışıyordu.Gizli planlar yapmıştı.Kimse ile paylaşmadığı yüzde yüz hedefe ulaştırıcı planlar.

 Surları yıkmak için ateş gücü yüksek toplara ihtiyaç vardı.Başka türlü surları yıkmak mümkün değildi.Bunun için aylarca düşündü,taşındı ve  çözüm yolunu buldu:Macar Topçu ustası Urban ile görüştü. Bu adam zamanın en teknolojik toplarını yapması ile ünlüydü.Öyle her teklife sıcak bakmazdı. Fatih dehasını kullanarak adamı ikna etti.

 Taa Edirne’den İstanbul’a 60 çift öküz ile getirildi yapılan toplar.

 Sonra gemilerin karadan yürütülmesi.

 Dünya çapında bir buluş.

 Askeri savaşa hazırlamak da ayrı bir yetenek ister kuşkusuz. Öyle hemence harekete geçmez asker. Bu,dünyanın her yerinde böyledir. Asker, kendisini coşturacak bir önder olmadan yerinden kımıldamaz.

 Aylar süren hazırlıklar tamamlandı.

 II.Mehmet askeri cenge hazır hale getirmek için kuvvetli bir hitabede bulundu. Yalnız kuvvetli mi? Ne münasebet.Coşturucu bir hitabe.

 Psikolojik üstünlük,teknolojik üstünlükten daha önemli değil midir savaşlarda?

 İstanbul fethedilmediği sürece Osmanlı’nın Balkanlar’da tutunması mümkün olmayacaktı. Kim bilir belki  Anadolu’da da tutunamayacaktı.

 Sultan,bunu biliyordu.

 Bütün hazırlıklar tamamlanmıştı.

 Mayıs’ın 29’u.. Yıl,1453.

 Ordu artık gazaya kilitlenmişti.

 Pardon başarıya,zafere..

 Sultan Mehmet,ordusunun başına geçti.

 Heyecan dorukta idi.

 Evet..

 563 sene önce..

 Müthiş bir savaş oldu.Beklenen gerçekleşmişti.

 Kostantiniyye,İstanbul’a dönüşmüştü.

 Ayasofya’da şükür namazı kıldı Sultan II. Mehmet.

 Azmetmiş,Allah da zaferi nasip etmişti.

 Sultan,artık Fatih olmuştu. 

 Sabır,savaş ve zafer..

 Dahi Sultan:“Ya Kostaniyyeyi ben alırım ya da Kostantiniyye beni.”diyerek kesin bir kararlılıkla çıkmıştı sefere.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.