Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

ŞAVUL-NAME

Neler oldu dostlar bizlere böyle? Biz’in limiti yok; hey gidi vay vay! Gel bana bu işin aslını söyle; Siz’in limiti yok; hey gidi vay vay!   Biz kimiz, sizler kim; onlar-bunlar kim? Gönül dünyâmıza hangi his hâkim? Din ile ahlâktan sorsak nitekim; Öz’ün limiti yok; hey gidi vay vay!   Yapılan işlerin nedir ölçüsü? Fikir diyenin de bitmiş ülküsü Bu tellerde çalan kimin türküsü? Sazın limiti yok; hey gidi vay vay!   Farza, sünnetlere bakılmaz oldu Yürekler dertlerle yakılmaz oldu İşlerin içinden çıkılmaz oldu Nazın limiti yok; hey gidi vay vay!   Terk edildi, büyüklere ihtiram; Ne edep ne hayâ, ne helâl-haram Kayıtsızlık her gün artan bir dram Vaz’ın limiti yok; hey gidi vay vay!     Ahdi unutmakla başladı her şey; Bağladı gözleri, var ya o kör şey! Değişti sonra bizde,  her ne var şey Çözün limiti yok; hey gidi vay vay!     Duramaz hiç, ölçüsüzce yemeden Geçemez günâha gülümsemeden Bakar durur helâl-haram demeden Gözün limiti yok; hey gidi vay vay!   Yüzlerde görsen de kırışıkları Sahtelikle vardır görüşükleri Hemen gerdirirler buruşukları Düzün limiti yok; hey gidi vay vay!   Kimi kandırırlar böyle yapmakla? Hayırda görünüp, şerre sapmakla? Nefsine uyup da özden kopmakla? Hızın limiti yok; hey gidi vay vay!   "Hak!" de, "hakîkat!" de; aldırmaz gider Düşmüşü görse de kaldırmaz gider Namazı hem kılmaz, kıldırmaz gider Vızın limiti yok; hey gidi vay vay!   Coğrafyada durum karmakarışık Ümitler sönüyor, beklerken ışık Kardeşler kavgalı, küffâr barışık Gizin limiti yok; hey gidi vay vay!   Bizlere düşüyor derdi, elemi Güldürüyor iken eli-âlemi Alınca ele, kâğıdı-kalemi Yazın limiti yok; hey gidi vay vay!   Gel gör ki çokların değil umrunda Bir dâvâsı olmamış ki ömründe Hayat geçer zaafların emrinde Kezin limiti yok; hey gidi vay vay!    Hesapsız villalar, kitapsız evler Yemeye doymuyor, şişiyor devler İmtihan da ne ki, neymiş ödevler? Sözün limiti yok; hey gidi vay vay!   Her gün yükseldikçe göklere doğru “İşte şavul! Göster; nerede eğri?!” Varoşlardan uzak; sızlamaz bağrı! Hazzın limiti yok; hey gidi vay vay!   Sesler çok yukarda inmez aşağı! Duysalar da bile yoksul kuşağı! Herkes âlemine sermiş döşeği; Cazın limiti yok; hey gidi vay vay!   Bu nasıl harcama, nice ticâret? Nedir, bunca masraftaki kerâmet? Hepsinin, hesâbı vardır, nihâyet! Dozun limiti yok; hey gidi vay vay!   Otuzuncu katta bağlar-bahçeler Unutuldu yamalıklar, bohçalar Değişti hep kelimeler, lehçeler Boz’un limiti yok; hey gidi vay vay!...   Nûrânî, hep böyle çalar söylersin Sen de, kelâm ile gönül eylersin! Uymaz isen, bedelini boylarsın; Tuzun limiti yok; hey gidi vay vay!
Ekleme Tarihi: 25 Aralık 2016 - Pazar

ŞAVUL-NAME

Neler oldu dostlar bizlere böyle?

Biz’in limiti yok; hey gidi vay vay!

Gel bana bu işin aslını söyle;

Siz’in limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Biz kimiz, sizler kim; onlar-bunlar kim?

Gönül dünyâmıza hangi his hâkim?

Din ile ahlâktan sorsak nitekim;

Öz’ün limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Yapılan işlerin nedir ölçüsü?

Fikir diyenin de bitmiş ülküsü

Bu tellerde çalan kimin türküsü?

Sazın limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Farza, sünnetlere bakılmaz oldu

Yürekler dertlerle yakılmaz oldu

İşlerin içinden çıkılmaz oldu

Nazın limiti yok; hey gidi vay vay!


 

Terk edildi, büyüklere ihtiram;

Ne edep ne hayâ, ne helâl-haram

Kayıtsızlık her gün artan bir dram

Vaz’ın limiti yok; hey gidi vay vay!

 


 

Ahdi unutmakla başladı her şey;

Bağladı gözleri, var ya o kör şey!

Değişti sonra bizde,  her ne var şey

Çözün limiti yok; hey gidi vay vay!

 

 

Duramaz hiç, ölçüsüzce yemeden

Geçemez günâha gülümsemeden

Bakar durur helâl-haram demeden

Gözün limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Yüzlerde görsen de kırışıkları

Sahtelikle vardır görüşükleri

Hemen gerdirirler buruşukları

Düzün limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Kimi kandırırlar böyle yapmakla?

Hayırda görünüp, şerre sapmakla?

Nefsine uyup da özden kopmakla?

Hızın limiti yok; hey gidi vay vay!

 

"Hak!" de, "hakîkat!" de; aldırmaz gider

Düşmüşü görse de kaldırmaz gider

Namazı hem kılmaz, kıldırmaz gider

Vızın limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Coğrafyada durum karmakarışık

Ümitler sönüyor, beklerken ışık

Kardeşler kavgalı, küffâr barışık

Gizin limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Bizlere düşüyor derdi, elemi

Güldürüyor iken eli-âlemi

Alınca ele, kâğıdı-kalemi

Yazın limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Gel gör ki çokların değil umrunda

Bir dâvâsı olmamış ki ömründe

Hayat geçer zaafların emrinde

Kezin limiti yok; hey gidi vay vay!

  

Hesapsız villalar, kitapsız evler

Yemeye doymuyor, şişiyor devler

İmtihan da ne ki, neymiş ödevler?

Sözün limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Her gün yükseldikçe göklere doğru

“İşte şavul! Göster; nerede eğri?!”

Varoşlardan uzak; sızlamaz bağrı!

Hazzın limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Sesler çok yukarda inmez aşağı!

Duysalar da bile yoksul kuşağı!

Herkes âlemine sermiş döşeği;

Cazın limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Bu nasıl harcama, nice ticâret?

Nedir, bunca masraftaki kerâmet?

Hepsinin, hesâbı vardır, nihâyet!

Dozun limiti yok; hey gidi vay vay!

 

Otuzuncu katta bağlar-bahçeler

Unutuldu yamalıklar, bohçalar

Değişti hep kelimeler, lehçeler

Boz’un limiti yok; hey gidi vay vay!...

 

Nûrânî, hep böyle çalar söylersin

Sen de, kelâm ile gönül eylersin!

Uymaz isen, bedelini boylarsın;

Tuzun limiti yok; hey gidi vay vay!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.