Erdoğan DEMİR
Köşe Yazarı
Erdoğan DEMİR
 

CEBİNDE PARA OLUNCA İNSAN BİR BAŞKA KONUŞUYOR

Maddi durumu ortanın üzerinde bulunan dostlara bazen ‘Kapitalist’ diye takılıyorum. Onlar da bana gönül koyuyorlar. Ben özür diliyorum ama sanki çok ağır bir söz söylemiş oluyorum gibi geliyor onlara. Kapitalist kelimesi; Sermayedar, bir ticari veya sınai teşebbüs için sermaye koyan, ticari ve sınai teşebbüs sahibi(Büyük Türkçe sözlük; D.M.Doğan) Simdi, burada darılacak, gücenilecek bir durum var mı, bence yok. Parası olan, parayı biriktiren kişiye kapitalist diyorum ben arkadaş. Ben ise çeyrek kapitalistim. Bu tip kişilerin durumu nedir toplumumuzda; tek söz sahibi, tek karar sahibi. Önce falancaya soralım onun görüşü nedir diye önce zengin kişilere sorulur. Ey dostlar. Zenginin ne dediği önemli değildir, fakirin nasıl baktığıdır önemli olan. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Nasrettin Hocayı bir köye Cuma vaazı ve nasihat için davet ederler. Kararlaştırılan gün köye gelen Nasrettin Hoca; -Bana bir kese altın verirseniz konuşurum, vermezseniz döner gerisin geriye giderim. Der. Çaresiz herkes para toplayarak bir kese altını verirler. Harika bir konuşma yapan Hoca, Cuma nak-mazından çıkınca aldığı bir kese altını iade eder. -Madem geri verecektin niye istedin? Diye sorulunca Hoca’ya; -Para ödediğiniz için dikkatle beni dinlediniz. Birincisi bu. İkincisi de, cebinde para olunca insan bir başka konuşuyor. Cevabını vererek harika bir ders daha verir. Toplumumuzda paranız kadar söz sahibisiniz, paranız kadar hürmete layıksınız, paranız kadar toplumda değeriniz vardır. Paranız yoksa ağzınızla kuş tutsanız hiçbir değeriniz şoktur. Unutmayın, yaptığınız adaletin karşılığını adalet; zulmünüzün karşılığını da zulüm olarak bulursunuz. Kimde ilim, adalet, cömertlik ve hilim varsa, onun üzerinde giyecek hiçbir şeyi olmasa bile o, idareciliğe ve söz söylemeye ve dinlenmeye layıktır. Çünkü gerçek sultanlar, Allah'ın gölgesi yani özel himaye ve desteği altındadır. Parlak basiret, temiz ahlak, ileri seviyede akıl, ilim, devlet tecrübesi ve şerefli bir soy ile sultan olurlar. Devlet adamlığı ve idarecilik onların soyunda mevcuttur. İşte onlar, bu ilim, adalet, cömertlik ve hilim sıfatlarıyla, sultan ve idareci olurlar. Devlet adamı ayrıca, bütün işlerinde tedbirli olmalı, çokça haber okumalı, kendinden önce geçen devlet adamlarının hayatlarını öğrenmeli ve geçmişte yaşamış hükümdarların yaptıkları işlerin içyüzlerini araştırmalıdır. Hiç unutmamak gerekir ki, bu dünya geçmişte yaşamış devletlerin bir kalıntısıdır. Onlar geçip gittiler ve yok oldular; insanlar için sadece bir hatırlanma vesilesi oldular. Her insan iyi veya kötüsüyle yaptığı ile hatırlanır. Dünyanın ve ahretin kendine has hazineleri vardır. Dünyanın hazinesi, dünyada iken güzel övgülerle methedilmek ve iyi birisi olarak bilinmektir; bunu da sadece övünmek için yapıyorsanız, nefsiniz için yapmış olursunuz ve bir gün şeytan ayağınıza bulaştırır. Ahiretin hazinesi de, öldükten sonra salih amellerle Allahın rızası için görevini en iyi şekilde yapmak ve sonunda da sevap kazanmış olmaktır. 'İskender, bir sefere çıkacağı sırada, hikmet ehli bilginlerinden birisine: "Bana, öyle hikmetli bir şey söyle ki onu bütün işlerimde düstur edineyim ve onunla işlerimi güzel yapayım" dedi. Bilgin: "Ey Hükümdar! Kalbine herhangi bir şeyin sevgisini ve nefretini sokma; çünkü kalbin özelliği, isminden de anlaşılacağı gibi; her yöne kolayca çevrilir. Her zaman düşünerek hareket et; düşünmeyi kendine vezir yap. Aklını yakın dost ve danışmanın yap! Daima uyanık olmaya gayret et! İstişaresiz bir iş yapmaya başlama! Adaletten ve insaftan asla sapma! Eğer bunları yaparsan, bütün her şey senin peşinden gelir, sen de onları dilediğin şekilde kullanabilirsin." Lider, vakarlı ve hilim sahibi olmalı, aceleci, tedbirsiz ve hafif meşrep olmamalıdır. Aklın kabul etmediği hiçbir şeyi yapmamak gerekir. Benim amirim kızar, başkanım darılır, falanca zengindir onun gönlü kırılır diye görevinizi yapmıyorsanız veya onların zevkine göre yapıyorsanız, şeytana hizmet etmiş olursunuz. Allah, adaleti iyilik yapmayı, yakınlara ve garibanlara bakmayı emreder. Zenginlerin sözlerini dinleyin ona göre hareket edin demez. Tabii ki onların da bilgisine ihtiyaç var, ama mutlaka evde benim dediğim olur,. Benim dediğime de hanım karar verir düşüncesiyle parası bol olanın sözünden çıkmamak da bir nevi haksızlıktır. Adaletsizliktir. Başkalarını hiçe saymaktır. Seçim zamanı adam yerine koyduğunuz o garip guraba insanları hiçbir zaman yalnız bırakmayın. Onların da gönlünü alın. Evine araba yolu olmayan hiç fakir kimse kalmasın. Zenginin malı çene yorarmış, benimkisi de ona benzedi. Allahın adaleti her zaman bizim üstümüzdedir. Mutlaka bir gün gelir bulur. Allaha emanet olun. Sürçü lisan ettik ise affola.
Ekleme Tarihi: 09 Ocak 2017 - Pazartesi

CEBİNDE PARA OLUNCA İNSAN BİR BAŞKA KONUŞUYOR

Maddi durumu ortanın üzerinde bulunan dostlara bazen ‘Kapitalist’ diye takılıyorum. Onlar da bana gönül koyuyorlar. Ben özür diliyorum ama sanki çok ağır bir söz söylemiş oluyorum gibi geliyor onlara.

Kapitalist kelimesi; Sermayedar, bir ticari veya sınai teşebbüs için sermaye koyan, ticari ve sınai teşebbüs sahibi(Büyük Türkçe sözlük; D.M.Doğan)

Simdi, burada darılacak, gücenilecek bir durum var mı, bence yok. Parası olan, parayı biriktiren kişiye kapitalist diyorum ben arkadaş. Ben ise çeyrek kapitalistim.

Bu tip kişilerin durumu nedir toplumumuzda; tek söz sahibi, tek karar sahibi. Önce falancaya soralım onun görüşü nedir diye önce zengin kişilere sorulur.

Ey dostlar. Zenginin ne dediği önemli değildir, fakirin nasıl baktığıdır önemli olan. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın.

Nasrettin Hocayı bir köye Cuma vaazı ve nasihat için davet ederler.

Kararlaştırılan gün köye gelen Nasrettin Hoca;

-Bana bir kese altın verirseniz konuşurum, vermezseniz döner gerisin geriye giderim. Der.

Çaresiz herkes para toplayarak bir kese altını verirler. Harika bir konuşma yapan Hoca, Cuma nak-mazından çıkınca aldığı bir kese altını iade eder.

-Madem geri verecektin niye istedin? Diye sorulunca Hoca’ya;

-Para ödediğiniz için dikkatle beni dinlediniz. Birincisi bu. İkincisi de, cebinde para olunca insan bir başka konuşuyor. Cevabını vererek harika bir ders daha verir.

Toplumumuzda paranız kadar söz sahibisiniz, paranız kadar hürmete layıksınız, paranız kadar toplumda değeriniz vardır.

Paranız yoksa ağzınızla kuş tutsanız hiçbir değeriniz şoktur.

Unutmayın, yaptığınız adaletin karşılığını adalet; zulmünüzün karşılığını da zulüm olarak bulursunuz.

Kimde ilim, adalet, cömertlik ve hilim varsa, onun üzerinde giyecek hiçbir şeyi olmasa bile o, idareciliğe ve söz söylemeye ve dinlenmeye layıktır. Çünkü gerçek sultanlar, Allah'ın gölgesi yani özel himaye ve desteği altındadır. Parlak basiret, temiz ahlak, ileri seviyede akıl, ilim, devlet tecrübesi ve şerefli bir soy ile sultan olurlar. Devlet adamlığı ve idarecilik onların soyunda mevcuttur. İşte onlar, bu ilim, adalet, cömertlik ve hilim sıfatlarıyla, sultan ve idareci olurlar.

Devlet adamı ayrıca, bütün işlerinde tedbirli olmalı, çokça haber okumalı, kendinden önce geçen devlet adamlarının hayatlarını öğrenmeli ve geçmişte yaşamış hükümdarların yaptıkları işlerin içyüzlerini araştırmalıdır.

Hiç unutmamak gerekir ki, bu dünya geçmişte yaşamış devletlerin bir kalıntısıdır. Onlar geçip gittiler ve yok oldular; insanlar için sadece bir hatırlanma vesilesi oldular.

Her insan iyi veya kötüsüyle yaptığı ile hatırlanır.

Dünyanın ve ahretin kendine has hazineleri vardır. Dünyanın hazinesi, dünyada iken güzel övgülerle methedilmek ve iyi birisi olarak bilinmektir; bunu da sadece övünmek için yapıyorsanız, nefsiniz için yapmış olursunuz ve bir gün şeytan ayağınıza bulaştırır. Ahiretin hazinesi de, öldükten sonra salih amellerle Allahın rızası için görevini en iyi şekilde yapmak ve sonunda da sevap kazanmış olmaktır.

'İskender, bir sefere çıkacağı sırada, hikmet ehli bilginlerinden birisine: "Bana, öyle hikmetli bir şey söyle ki onu bütün işlerimde düstur edineyim ve onunla işlerimi güzel yapayım" dedi. Bilgin:

"Ey Hükümdar! Kalbine herhangi bir şeyin sevgisini ve nefretini sokma; çünkü kalbin özelliği, isminden de anlaşılacağı gibi; her yöne kolayca çevrilir. Her zaman düşünerek hareket et; düşünmeyi kendine vezir yap.

Aklını yakın dost ve danışmanın yap! Daima uyanık olmaya gayret et! İstişaresiz bir iş yapmaya başlama! Adaletten ve insaftan asla sapma!

Eğer bunları yaparsan, bütün her şey senin peşinden gelir, sen de onları dilediğin şekilde kullanabilirsin."

Lider, vakarlı ve hilim sahibi olmalı, aceleci, tedbirsiz ve hafif meşrep olmamalıdır.

Aklın kabul etmediği hiçbir şeyi yapmamak gerekir. Benim amirim kızar, başkanım darılır, falanca zengindir onun gönlü kırılır diye görevinizi yapmıyorsanız veya onların zevkine göre yapıyorsanız, şeytana hizmet etmiş olursunuz.

Allah, adaleti iyilik yapmayı, yakınlara ve garibanlara bakmayı emreder. Zenginlerin sözlerini dinleyin ona göre hareket edin demez. Tabii ki onların da bilgisine ihtiyaç var, ama mutlaka evde benim dediğim olur,. Benim dediğime de hanım karar verir düşüncesiyle parası bol olanın sözünden çıkmamak da bir nevi haksızlıktır. Adaletsizliktir. Başkalarını hiçe saymaktır.

Seçim zamanı adam yerine koyduğunuz o garip guraba insanları hiçbir zaman yalnız bırakmayın. Onların da gönlünü alın.

Evine araba yolu olmayan hiç fakir kimse kalmasın.

Zenginin malı çene yorarmış, benimkisi de ona benzedi.

Allahın adaleti her zaman bizim üstümüzdedir. Mutlaka bir gün gelir bulur.

Allaha emanet olun. Sürçü lisan ettik ise affola.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.