Erdoğan DEMİR
Köşe Yazarı
Erdoğan DEMİR
 

ARAMIZDA MÜSLÜMAN VAR MI?

İslam alemi o hale geldik ki, sanki şu soruyu sormak istiyor insan: Aranızda Müslüman var mı? Avrupa ülkelerinden birinde yaşanmış gerçek bir hikaye. Daha yeni Müslüman olmuş Avrupalı Kurban Bayramında birkaç tane kurban kesmek için Müslümanların bulunduğu camiye elinde büyük bir bıçakla camiyle dalar ve sorar -Aranızda Müslüman olan var mı? Korkudan kimse bir şey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar: -Ben Müslüman’ım der. Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip: -Amca, şunları kurban edeceğim de ben beceremem yardım eder misin der. Yaşlı adam epey bir hayvanı kestikten sonra ‘Ben yoruldum başka birini bul’ der. Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar: -Aranızda başka Müslüman var mı? Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam: -Ne bakıyorsunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk? Ne hale geldik, sanki Müslümanlığımızdan utanır hale geldik. Neden, niçin bu hale geldik. Hani bir söz vardır ya; İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmak zorunda kalırsınız. Tam da bizim için söylenmiş bir söz. Sözde Müslümanız, ama kalbimizden korkuyu, terettüdü bir türlü silip atamadık. Allah doğru sözlü olun, dosdoğru olun diyor bizler bıkışınca hemen yalanı koyveriyoruz. Bana ister müftü olun, ister imam olun, isterseniz ehli tarıkat olun, sıkıştığınız zaman en basitinden yalanı söyleyebiliyorsanız çok büyük bir noksanlık var demektir. Müslümanız Elhamdülillah, bankada vadeli paramız var. Müslümanız Elhamdülillah, bankadan kredi kullanıyoruz. Faiz alıyoruz, faiz veriyoruz. Faizle iştikal eden kişi Allah”la harp ettiğinin farkında mı acaba. Müslümanız yetim hakkı yiyoruz. Hakkımız olmayan devle malına tenezzül ediyoruz. Kendi aracımızla değil devletin aracıyla düğüne, davete ve cenazeye gideriz. Bunda yetim hakkı yok mu? Bir kişinin malını almaktan daha tehlikelidir devlet malına el uzatmak. Bu konuda Hasan Celal Güzel”in üç sene önceki yazısını mutlaka okuyun, tavsiye ederim. Evinde soba yakmayan kişi, devletin kurumunda elektirik sobası yakabiliyorsa, burada bir noksanlık var demektir. Devlet imkan tanıyor diye kendisine tahsis edilen aracı istediği gibi kullanıp, hatta istemediği gibi hor kullanabiliyorsa bunda bir noksanlık var demektir. Kendi aracına devletin imkanını kullanıp bir gram dahi akaryakıt koyabiliyorsanız, sizde büyük bir iman noksanlığı var demektir. Toplu taşımayla işine giden nice Avrupa ve Japonya”da devlet adamlarını duymuşsunuzdur, ya bizde, kendisine tahsis edilenden başka eşine ve çocuğuna da araç tahsis ettirebilen yetkililer var bizim memlekette. Bunda yetim hakkı yok mu? Devlet hak tanımış mış. Tanımasın kardeşim devlet böyle bir hak. Demokrasi ile yönetilen memlekette hangi bir yetki için vatandaşa sorulmuş. Vatandaş duraklarda dolmuş bekleyecek, dahası, dolmuşta ayakta gidecek, tahsisli yetkililer trafiğe bile takılmadan lüks araçla serbest gidecekler. Korkmayın kardeşim. Hele ölümden hiç korkmayın. Hz.Ömer tek başına geziyordu. Hiş koruma almamıştı yanına. Dünyayı titreten Ömer. Müslümanlığınızdan, imanınızdan, yaşantınızdan korkmayın, çekinmeyin, utanmayın. Allah sizlerle ve bizlerle beraberdir. Ayağınıza bir taş dolaşsa kalbinizi yoklayın. Allah”dan bir musibet bir bela gelirse kalbinizi yoklayın. İmanınız Sahabenin imanı gibi olsun. Sizlere o zaman kimsenin gücü yetmez. Yaptığınızı Allah için yapın, hiçbir kulun gönlü olacak diye iş yapmayın. Benim amirim veya müdürüm bana gücenir diye sakın yasaların dışına çıkmayın. Allah mutlaka sorar. Aramızda başka Müslüman var mı?
Ekleme Tarihi: 10 Nisan 2018 - Salı

ARAMIZDA MÜSLÜMAN VAR MI?

İslam alemi o hale geldik ki, sanki şu soruyu sormak istiyor insan: Aranızda Müslüman var mı?

Avrupa ülkelerinden birinde yaşanmış gerçek bir hikaye. Daha yeni Müslüman olmuş Avrupalı Kurban Bayramında birkaç tane kurban kesmek için Müslümanların bulunduğu camiye elinde büyük bir bıçakla camiyle dalar ve sorar

-Aranızda Müslüman olan var mı?

Korkudan kimse bir şey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:

-Ben Müslüman’ım der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:

-Amca, şunları kurban edeceğim de ben beceremem yardım eder misin der.

Yaşlı adam epey bir hayvanı kestikten sonra ‘Ben yoruldum başka birini bul’ der.

Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:

-Aranızda başka Müslüman var mı?

Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:

-Ne bakıyorsunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk?

Ne hale geldik, sanki Müslümanlığımızdan utanır hale geldik. Neden, niçin bu hale geldik. Hani bir söz vardır ya; İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmak zorunda kalırsınız.

Tam da bizim için söylenmiş bir söz. Sözde Müslümanız, ama kalbimizden korkuyu, terettüdü bir türlü silip atamadık. Allah doğru sözlü olun, dosdoğru olun diyor bizler bıkışınca hemen yalanı koyveriyoruz. Bana ister müftü olun, ister imam olun, isterseniz ehli tarıkat olun, sıkıştığınız zaman en basitinden yalanı söyleyebiliyorsanız çok büyük bir noksanlık var demektir.

Müslümanız Elhamdülillah, bankada vadeli paramız var.

Müslümanız Elhamdülillah, bankadan kredi kullanıyoruz. Faiz alıyoruz, faiz veriyoruz.

Faizle iştikal eden kişi Allah”la harp ettiğinin farkında mı acaba.

Müslümanız yetim hakkı yiyoruz. Hakkımız olmayan devle malına tenezzül ediyoruz. Kendi aracımızla değil devletin aracıyla düğüne, davete ve cenazeye gideriz. Bunda yetim hakkı yok mu?

Bir kişinin malını almaktan daha tehlikelidir devlet malına el uzatmak. Bu konuda Hasan Celal Güzel”in üç sene önceki yazısını mutlaka okuyun, tavsiye ederim.

Evinde soba yakmayan kişi, devletin kurumunda elektirik sobası yakabiliyorsa, burada bir noksanlık var demektir.

Devlet imkan tanıyor diye kendisine tahsis edilen aracı istediği gibi kullanıp, hatta istemediği gibi hor kullanabiliyorsa bunda bir noksanlık var demektir.

Kendi aracına devletin imkanını kullanıp bir gram dahi akaryakıt koyabiliyorsanız, sizde büyük bir iman noksanlığı var demektir.

Toplu taşımayla işine giden nice Avrupa ve Japonya”da devlet adamlarını duymuşsunuzdur, ya bizde, kendisine tahsis edilenden başka eşine ve çocuğuna da araç tahsis ettirebilen yetkililer var bizim memlekette. Bunda yetim hakkı yok mu? Devlet hak tanımış mış. Tanımasın kardeşim devlet böyle bir hak. Demokrasi ile yönetilen memlekette hangi bir yetki için vatandaşa sorulmuş.

Vatandaş duraklarda dolmuş bekleyecek, dahası, dolmuşta ayakta gidecek, tahsisli yetkililer trafiğe bile takılmadan lüks araçla serbest gidecekler.

Korkmayın kardeşim. Hele ölümden hiç korkmayın. Hz.Ömer tek başına geziyordu. Hiş koruma almamıştı yanına. Dünyayı titreten Ömer.

Müslümanlığınızdan, imanınızdan, yaşantınızdan korkmayın, çekinmeyin, utanmayın. Allah sizlerle ve bizlerle beraberdir.

Ayağınıza bir taş dolaşsa kalbinizi yoklayın.

Allah”dan bir musibet bir bela gelirse kalbinizi yoklayın.

İmanınız Sahabenin imanı gibi olsun. Sizlere o zaman kimsenin gücü yetmez.

Yaptığınızı Allah için yapın, hiçbir kulun gönlü olacak diye iş yapmayın.

Benim amirim veya müdürüm bana gücenir diye sakın yasaların dışına çıkmayın. Allah mutlaka sorar.

Aramızda başka Müslüman var mı?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.