Önce şu haberi okuyalım yorumunu sonra yapalım.
Çorum’da kendisine emanet edilen köpeğin zincire dolanan ayağını kurtaran Kazım Amcanın görüntüsünü çeken çocuk, görüntüleri arkadaşlarına gönderince ortalık karıştı. İnternette ‘köpeğe t*c*v*z’ şeklinde yayılan görüntünün ardından gözaltına alınan Kazım Amcanın suçsuz olduğu ortaya çıktı.
Olayın geçtiği yer Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı İkizli köyü… O köyden çekilmiş bir görüntü “Köpeğe t*c*v*z eden adam görüntülendi” başlığıyla bir internet sitesinde yer aldı. Ardından olay büyüdü, ulusal medyada da yer almaya başladı.
Devreye ilçe Jandarma Komutanlığı girdi. Jandarmalar o köye giderek haberde adı geçen Kazım Kapkıner’i gözaltına aldı. Kazım amca tam 80 yaşındaydı. t*c*v*ze uğradığı iddia edilen köpek de veteriner hekim tarafından muayene edildi. Herhangi bir t*c*v*z bulgusu yoktu. Köpek Çorum Belediyesi Hayvan Barınağı’na teslim edildi. Gözaltına alınan Kazım Kapkıner ise savcılığa sevk edildikten sonra serbest bırakıldı.
Peki işin aslı neydi, iş buralara kadar nasıl gelmişti? Önce 80’inde bir köpeğe t*c*v*zle suçlanan Kazım amca anlattı:
“Köpek, Ankara’ya göç eden yan komşunundu. 15 gün önce aç kalmasın diye bakmam için bana bıraktı ve bahçede dalda bağlı duruyordu. O gün bağırdığını fark ettim ve yanına gittim. 5 metrelik zincir arka ayaklarına sanki bir insan bağlamış gibi dolanmıştı. Köpeğin arkasından yukarı kaldırdım ve sıyırdım. O ara fotoğrafımı çekmişler, haberim bile olmadı. Sabah çay içiyordum jandarma geldi. Apar topar karakola götürdüler”dedi.
Kazım amca cephesinden olan biten bu kadardı. Bir de Kazım amca köpeği kurtarırken cep telefonunun kamerasına giden bir el vardı. Çektiği görüntünün nelere yol açacağını kestiremeyen bir çocuğun eli… O çocuk 14 yaşındaki E.K. idi. E.K. da olayı kendi cephesinden şöyle anlattı:
“Olay 2-3 gün önce oldu. Kazım amca köpeğin ayağına zincir dolaşmış onu çıkarıyordu. Ben şaka amaçlı çekip, arkadaşlarıma gönderdim. Onlar da internet sitesine göndermişler. Ben şaka amaçlı çekmiştim. İşin buralara geleceğini bilmiyordum. Kazım amca ve ailesinden özür diliyorum”
Kazım amcadan özür dileyen sadece 14 yaşındaki E.K. değildi. Babası Nurettin Karakol da özür diledi 30 yıllık komşusu Kazım amcadan…
“Kazım amca komşumuz. Köpeğin ayağına dolaşan zinciri çözdüğü esnada benim oğlum da fotoğraflamış ve arkadaşlarına göndermiş. Kazım amca 30 senedir komşumuz. Kimseye zararı olmayan, kimseyi incitmeyen bir kişi. Çocuğumun cahilce davranışından dolayı tüm ailesinin huzurunda kendisinden özür diliyorum.”
E.K. ile babası özür dilemekle kalmadılar. Kazım amcanın evine giderek bir de el öptüler ve Kazım amca da onları affetti. Peki, başına sonuna bakmadan, yalan mı yanlış mı diye sorgulamadan, kim çekti, neden çekti demeden o görüntüleri paylaşan internet siteleri, lince çanak tutan sosyal medya hesapları… Kazım amca acaba onları da affetti mi?
Sosyal medyada gördüğünüz her habere inanmayın. Doğruluğunu mutlaka araştırın.
Hele bir de 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına şiddetin önlenmesi kanunu ile son zamanda imzalanan İstanbul sözleşmesi ile tüm haklar kadınlara verilmiş sanki.
Bir kadın bir erkek için bana sarkıntılık yaptı diye bir şikayette bulunduğu anda o erkeğin tüm hayatı sönmüş demektir. Kasım amcanın başına gelenler bundan çok farklı değil.
Hakkında bilgi sahibi olmadığınız konu hakkında sakın konuşmayın diye bizlere tavsiye eden Yüce yaradanızdır.
Gerçi ben böyle kurandan ve İslam”dan bahseden bir konu söylesem bana fetva veriyorsun diye serzenişte bulunuyor bazı dostlarım.
Bildiğini söylemeyen dilsiz şeytan değil mi?
Ben de bildiğim kadarı ile sadece uyarı mahiyette söylüyorum. İsteyen anlar istemeyen dikkate almaz.
Yer yüzünde gurur ve azametle yürüme diye tavsiye eden de Yüce Allah değil mi?
Peki bu bizlerdeki gurur ve kibir niye? Niçin sanki bu dünyayı biz yarattık dercesine gurur ve kibirli yürüyoruz. Biz ne yeri delebiliriz ne de en küçük dağlara ulaşabiliriz.
Yasa çıkaranlar haşa kendilerini ilah gibi görebiliyorlar.
Bir makam veya mevkiye gelenlerin bıyıklarını balta kesmiyor hale geliyorlar. Yükseldikçe alçalmamız gerekmiyor mu? Bilenler, kürsülerde konuşanlar bizlere bu tavsiyelerde bulunuyorlar, ama yüksek makamlara geldiler mi, söylediklerini unutuyorlar.
Bu yönetimi beğenmiyoruz, demokratik bir yönetim istiyoruz serzenişleri ile o koltuğa oturanları top atsan bir daha indiremiyorsunuz.
Kendi bildiğinden ve kendi söylediğinden, bir başkasının görüşüne kesinlikle yer vermiyorlar.
Hiçbir şey bilmediğimiz o kadar aşikar ki, birisi hiç aslı olmayan bir söz söylese, bu söyledi ise doğrudur diye hemen inanıyoruz.
Toplumumuzun neden bu kadar geri kaldığını, niçin birbirimizi bir türlü sevemediğimizi şimdi anlayabiliyor musunuz?
İlk önce okumamız gereken Kuran-ı kerim olup, ikinci sırada ise ilmihal bilgisidir. Haram nedir, helal nedir mutlaka bilmemiz gereken konulardır.
Falanca hoca söyledi, feşmekan müftü söyledi diye başkalarına söz iletmeyin. O söz doğrudur, fakat sizin anladığınız kadar da hatanız olabilir.
Hepimiz okur yazarız şükürler olsun.