Erdoğan DEMİR
Köşe Yazarı
Erdoğan DEMİR
 

MUTLULUĞUN SIRRI GENÇLİK İKSİRİ

Bu anlatacağım hikaye gerçekte olmuş bir hayat hikayesidir. Okuyunca ne düşüneceksiniz bilmiyorum amma, benim için hiç de iyi düşünmeyeceğinizi biliyorum. Çünkü her saça bir tarak uyduruyorsun diyeceksiniz.  Zamanın birinde, Balıkesir' in Sındırgı ilçesinde 90 yaşlarında, Azmi isminde çok dinç ve genç görünümlü bir dede yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış: -Bu gençliğin sırrı nedir? diye. Bu soru soruldukça ihtiyar delikanlı güler geçermiş. Sorular sıklaşıp, soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki. Düşünmüş Azmi dede, bu sırrımı kolayca herkese nasıl anlatırım diye. Sonra tüm meraklıları evine yemeğe davet etmeye karar vermiş. -Bu davette size sırrımı açıklayacağım. demiş. Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.  Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken Azmi dede hanımına seslenmiş: -Hatun, şu kilerden bir karpuz getirir misin bize?  Hanımı yaşlı haliyle hemen doğrulmuş kilere giderek bir karpuz getirmiş. Azmi amca karpuza şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da: - Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin? demiş.  Hanımı karpuzu götürmüş başka bir tane getirmiş. Azmi amca onu da bir yoklamış yine beğenmemiş. - Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin?  demiş. Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış. Dedemiz nihayet beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş.  Herkes karpuzunu afiyetle yerken Azmi dede sormuş: -Eeee arkadaşlar işte benim gençliğimin sırrı burada anladınız mı?  Herkes birbirinin yüzüne bakmış, kimse bir şey anlamamış:" -Hayır, Azmi dede bu sırrı biz anlayamadık" demişler. Azmi dede gülmüş: -Efendiler. Demiş, O gördüğünüz karpuz kilerde bir taneydi, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile "aman be adam, defalarca şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana demedi. Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum. Biz birbirimizi başkalarının önünde zor duruma hiç düşürmeyiz. Aramızdaki hiçbir sıkıntıyı dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız. Demiş. Evet, dostlar, ailede huzurlu bir yaşam sürmek istiyorsanız, birbirinize karşı saygıyı hiçbir zaman elden bırakmamanız gerekir. Evinizde mutlaka bir veliye bir veli rolü oynamayı alışkanlık haline getirin.  Eşlerden birisi sinirli ise diğeri onun yanında veli olsun, hiçbir söz söylemesin. Dünyada tüm anlaşmazlıkların mutlaka bir çözümü vardır. Bu çözüme ulaşmak için de sizleri uzak bir yere göndermeyeceğim. Kendi elinizin altında mutlaka var olan, o da şu kitabımız Kur’an-ı Kerim kitabıdır. Çok basit iki komşu arasında bir anlaşmazlık mı var? Kuranı açın, karı koca arasında bir anlaşmazlık mı var, Kuranı Kerim kitabını açın mutlaka çözümü orada bulacaksınız. Her derde deva diye bazı iksir reklamı yaparlar ya, inanmayın siz onlara. Her derde deva, her olaya çözüm yolları bizim elimizin altında bulunan kitabımızda vardır. Yeter ki onu okumasını bilelim. Roman okur gibi okursak O’nu peygamberlerin hayat romanı zammedersiniz. Hayır, öyle değil, ondan çözsüm yolu olarak bir şeyler öğrenmek için okursak, işte size mükemmel bir reçete. Reçetenin ilaçlarını alıp kullanacaksınız ki, derdinize deva olsun. Ne mutlu ki, sorunlarını kendi aralarında çözebilenlere… işte sizlere mutluluğun sırrı…   Ben cahilin bildiği şimdilik bu kadar. Yüce Mevla hepimizin eksikliklerimizi tamamlasın, Allah(cc)  hatalarımızı affetsin…
Ekleme Tarihi: 20 Kasım 2015 - Cuma

MUTLULUĞUN SIRRI GENÇLİK İKSİRİ

Bu anlatacağım hikaye gerçekte olmuş bir hayat hikayesidir. Okuyunca ne düşüneceksiniz bilmiyorum amma, benim için hiç de iyi düşünmeyeceğinizi biliyorum. Çünkü her saça bir tarak uyduruyorsun diyeceksiniz.

 Zamanın birinde, Balıkesir' in Sındırgı ilçesinde 90 yaşlarında, Azmi isminde çok dinç ve genç görünümlü bir dede yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış:

-Bu gençliğin sırrı nedir? diye.

Bu soru soruldukça ihtiyar delikanlı güler geçermiş.

Sorular sıklaşıp, soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki. Düşünmüş Azmi dede, bu sırrımı kolayca herkese nasıl anlatırım diye. Sonra tüm meraklıları evine yemeğe davet etmeye karar vermiş. -Bu davette size sırrımı açıklayacağım. demiş.

Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.

 Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken Azmi dede hanımına seslenmiş:

-Hatun, şu kilerden bir karpuz getirir misin bize?  Hanımı yaşlı haliyle hemen doğrulmuş kilere giderek bir karpuz getirmiş. Azmi amca karpuza şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da:

- Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin? demiş. 

Hanımı karpuzu götürmüş başka bir tane getirmiş. Azmi amca onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.

- Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin?  demiş. Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış.

Dedemiz nihayet beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş.

 Herkes karpuzunu afiyetle yerken Azmi dede sormuş:

-Eeee arkadaşlar işte benim gençliğimin sırrı burada anladınız mı?

 Herkes birbirinin yüzüne bakmış, kimse bir şey anlamamış:"

-Hayır, Azmi dede bu sırrı biz anlayamadık" demişler. Azmi dede gülmüş:

-Efendiler. Demiş, O gördüğünüz karpuz kilerde bir taneydi, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile "aman be adam, defalarca şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana demedi.

Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum. Biz birbirimizi başkalarının önünde zor duruma hiç düşürmeyiz. Aramızdaki hiçbir sıkıntıyı dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız. Demiş.

Evet, dostlar, ailede huzurlu bir yaşam sürmek istiyorsanız, birbirinize karşı saygıyı hiçbir zaman elden bırakmamanız gerekir.

Evinizde mutlaka bir veliye bir veli rolü oynamayı alışkanlık haline getirin.  Eşlerden birisi sinirli ise diğeri onun yanında veli olsun, hiçbir söz söylemesin.

Dünyada tüm anlaşmazlıkların mutlaka bir çözümü vardır. Bu çözüme ulaşmak için de sizleri uzak bir yere göndermeyeceğim. Kendi elinizin altında mutlaka var olan, o da şu kitabımız Kur’an-ı Kerim kitabıdır.

Çok basit iki komşu arasında bir anlaşmazlık mı var? Kuranı açın, karı koca arasında bir anlaşmazlık mı var, Kuranı Kerim kitabını açın mutlaka çözümü orada bulacaksınız.

Her derde deva diye bazı iksir reklamı yaparlar ya, inanmayın siz onlara. Her derde deva, her olaya çözüm yolları bizim elimizin altında bulunan kitabımızda vardır. Yeter ki onu okumasını bilelim.

Roman okur gibi okursak O’nu peygamberlerin hayat romanı zammedersiniz. Hayır, öyle değil, ondan çözsüm yolu olarak bir şeyler öğrenmek için okursak, işte size mükemmel bir reçete.

Reçetenin ilaçlarını alıp kullanacaksınız ki, derdinize deva olsun.

Ne mutlu ki, sorunlarını kendi aralarında çözebilenlere… işte sizlere mutluluğun sırrı…

 

Ben cahilin bildiği şimdilik bu kadar. Yüce Mevla hepimizin eksikliklerimizi tamamlasın, Allah(cc)  hatalarımızı affetsin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.