Şu son zamanlarda, hele hele son otuz yıldan bu yana yazılı ve görsel basın bu kadar revaçta olmadığı zamanları hatırlarsınız, bizim meşhur Türk Filmlerimiz vardı. Minareye çıkıp türkü söyleyen Şaban, Anasına, babasına ve herkese küfür eden, insanlarla ve hele hele inançlarla alay eden Şaban filmleri…
Toplumun aptalı, en salağı Çiçek Abbas; ailenizle izleyemeyeceğiniz Recep İvedik filmleri.
Niçin bu isimleri koyuyorsunuz kardeşim, gidin sonradan icat ettiğiniz isimleri koyun jönlerinize..
Şu öz eleştiriyi yapınca anlayacaksınız ne demek istediğimi. Sevenlerinden özür diliyorum bu sanatçıları, benim sanatçılara diyeceğim yok. Senaryolu yazan ve filmi çekip pazarlayanlaradır sözüm…
İnek Şaban filminden sonra kimse çocuğuna Şaban ismi koymaz oldu.
Çiçek Abbas filminden sonra da Abbas ismini koyanların sayısı ise oldukça azaldı bizim memleketimizde.
Üç aylar hangileridir dostlar bir hatırlayalım. Recep, Şaban, Ramazan değil mi?
Recep İvedik filminden sonra da Recep ismini koyanların sayısı son iki yılda oldukça azalmış durumda yapılan istatistiklerde.
Eski filmleri bir hatırlayın. Kapıcıların isme nedir? Cafer ve Abbas. Bu iki kişi kimlerdir biliyor musunuz? Peygamber Efendimizin iki sevgili amcaları.
Peki kapıcıların hanımlarının ismi ne olur bu bizim filmlerde: Fadime, Emine, Ayşe, Gülizar, Cennet ve Cemile…
Peki özenilecek kadınların ismi ne, yani o toplumun saygı duyduğu kişilerin eşlerinin isimleri: Tijen, Leyla, Leman, Jale…
İsimleri hırpaladılar, örselediler…
Artık eskiye bir bakın ve ibret alın. Şimdi bir tek Ramazan kaldı elimizde. Ona da bir şeyler çıkarırlarsa sakın şaşırmayın…
O zaman Ramazan ismini de koyamaz olursunuz çocuklarınıza…
Ne zaman kapıcının karısının adı Tijen olursa, ni zaman Jale olursa, Türkiye ayağa kalkmış demektir o zaman.
Çok özür diliyorum, çoklarının çocuğunun ismi belki de bu söylediklerimden ama, sizleri rencide etmek için söylemiyorum.
Çocuğunuza Melisa ismi koyuyorsunuz. Ne demek Melisa hiç araştırıp baktınız mı? “OT” demek be arkadaş.
Funda koyuyoruz çocuğumuzun adını; Funda ne demek peki hiç araştırdık mı? Çalı, çırpı demektir, bu isimlerin anlamlarını Sözlüklere bir bakın o zaman anlarsınız benim ne demek istediğimi.
Çocuklarımıza OT ve ÇALI ismini koyuyoruz. Kaya, Toprak koyuyoruz çocuklarımızın adını.
Çocuklarımıza güzel isimler koymak bizim birinci görevlerimizdendir. Peygamberimiz ne diyor: “Çocuklarınıza güzel isimler koyun”
Çocuklarımızın taşıyabileceği ve onlara anlam ifade eden isimler koyalım ki, o hak ettiği, taşıdığı isminin içerisini doldursunlar.
Şöyle bir etrafınıza bakın; Yunus isminde kim varsa test edin, hoşgörülü, mülayim, asabi olmayan gibi hasletleri vardır.
Peki sizlere şu ismi bir söyleyeyim; Tayfun; bu ismin mamasını çok iyi biliyorsunuz. Rüzgar demek değil mi?
Çabuk sinirlenen öfkelenen adam demek olmuyor mu?
Bu millete bir rehberlik edecek, bir önderlik edecek kişi veya kişiler yok mu.
Son yıllarda yapılan istatistiklerde çocuklara Şaban ismini koymak son derece azalmış durumdadır. Hele son iki yıldır da Recep ismini koyanlar ise yarı yarıya azalmış durumda.
Bunları isterseniz Türkiye İstatistik Kurumunun anketlerine bir bakın. Çok yakınınızda olan Nüfus idarelerine ne sorabilirsiniz.
Bir de alışkanlık yaptık şu sıralar;
Hayırlı Cumalar,
Hayırlı Kandiller;
Hayırlı Sabahlar; sanki bu güne kadar hayırsız Cuma, Hayırsız kandil ve hayırsız sabahımız olmuş ta, bu seferkiler hayırlı olsun.
Dua şöyle olması gerekmez mi: Allah nice Cumalar Nasip etsin. Allah nice kandiller ve nice sabahlar nasip etsin.
Sabahları bakıyoruz, dostlarımız bizlere “Günaydın” diyor. Ben de gün zaten aydınlık, hava güneşli dediğimde bana kalben güceniyor.
Selamün Aleyküm yok mu arkadaş. Allahın selamını rahmetini dostunuzdan arkadaşınızdan niçin esirgiyorsunuz. Allahın rahmeti gelince zaten günlerimiz aydınlık olur, huzurlu olur. Yoksa sizler başka düşüncede misiniz.
Bu tip basit gibi görülen ama çok önemli olan hastalıklarımızı üzerimizden bir atalım. Kurtulalım bu tip gösteriş merakından da şöyle bir silkinip kendimize gelelim.
Mülki amirinizin yanına girdiğinizde, müdürünüzün yanına girdiğinizde, babanızın yanına gittiğinizde Onlara Allahın selamını çok görüyorsanız, onları sevmiyorsunuz demektir. Sakın aklınıza bir şey gelmesin, Büyüğe selam mı verilir? Diye. Evet büyüklerimize seve seve ve de isteyerek selam verelim.
Kim ne derse desin.
Allahın selamı, rahmeti ve bereketi hepimizin üzerine olsun.