Gülcan ÖZKAYA
Köşe Yazarı
Gülcan ÖZKAYA
 

SEVDİKLERİMİZE YETERİNCE ZAMAN AYIRABİLİYOR MUYUZ?

Merhabalar sevgili okurlarım. Bu gün 6 Aralık Pazartesi 47 yıl önce kaybettiğim annemin doğum günü. Bazen kelimeler kifayetsiz ve sen çaresizsindir. Kalbinden o kadar çok şey geçer ki sen bunları ne diline ne de yazıya dökebilirsin. Nereden nasıl başlayacağını bilemezsin. Anne nasıl anlatılabilir ki hiç tatmadığım bir duygu. Göremediğim, dokunamadığım yüzünü, tutamadığım ellerini, hiç hatırlamadığım kokusunu her gün daha fazla özlüyorum. Özleminin tarifi yok. Bazen o kadar çok özlersin ki ne diyecek söz kalmıştır, ne alacak nefes. Nasıl anlatılır ki sensizlik şu kapıdan girsin istersin.  kokusunu koklamak ve sarılmak, sadece bu.  Demem o ki sevgili dostlar ne zaman ne olacağı belli değil sevdiklerimize sarılabiliyorken sımsıkı sarılalım, onlara zaman ayıralım.   "Sarılmak ne güzeldir bilir misiniz çünkü sağ tarafta kalp yoktur, sarılınca sağ yanını onun kalbi doldurur." - Aziz NESİN   Biliyorum hepimiz çok yoğunuz, bir koşuşturmadır gidiyor. Bir de zaman o kadar hızlı akıp geçiyor ki ne zaman sabah, ne zaman akşam oldu... 24 saat bize yetmiyor günlük yaşantımızda o kadar çok şeyle meşgulüz ki sevmeye bile vaktimiz yok. Yoğun bir tempoda oradan oraya koştururken sevdiklerimizi ihmal edebiliyoruz. Haftaya giderim, yarın ararım gibi bahaneler buluruz lakin yarın çok geç olabilir. Hayat çok kısa seviyorsanız mutlaka sevdiğinizi söyleyiniz. Özellikle bizim için çok değerli olan sevdiklerimizi ve aile büyüklerimizi görüşemesek de sık sık arayıp hal hatır soralım. Hayır dualarını alalım. Sevdiklerimizin sesini duymak bir dokunuşa bakar yani eskisi gibi uzak değil çok yakınımızda. Sol tarafımızda. Hatta her gün elimizde, cebimizde, çantamızda bu gün yarın derken telafisi mümkün değil. Hep kendimize zaman ayırmayalım, etrafımızdakilere, sevdiklerimize de zaman ayıralım. Değer verdiğimiz dostlarımızı da unutmayalım. Bizi sevenlere bir fincan kahve için ziyaretler yapalım . Bir sabah uyandığımızda annemizi, babamızı, küs olduğumuz bir arkadaşımızı, çok sevdiğimiz bir dostumuzu, kafesteki kuşumuzu, kapının önündeki kedimizi bulamayabiliriz. Kısacası sevgili dostlar, sevdiklerimize zaman ayıralım yoksa zaman bizi sevdiklerimizden ayırır. Biraz tebessüm, biraz ilgi, biraz hatırlamak, biraz değer vermek, güzellikleri paylaşabilmek, sevgiler çoğaltabilmek, en önemlisi kalplere dokunabilmek. Bunun kendimize de iyi geleceğini unutmayalım.
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2021 - Pazar

SEVDİKLERİMİZE YETERİNCE ZAMAN AYIRABİLİYOR MUYUZ?

Merhabalar sevgili okurlarım.

Bu gün 6 Aralık Pazartesi 47 yıl önce kaybettiğim annemin doğum günü. Bazen kelimeler kifayetsiz ve sen çaresizsindir. Kalbinden o kadar çok şey geçer ki sen bunları ne diline ne de yazıya dökebilirsin. Nereden nasıl başlayacağını bilemezsin. Anne nasıl anlatılabilir ki hiç tatmadığım bir duygu. Göremediğim, dokunamadığım yüzünü, tutamadığım ellerini, hiç hatırlamadığım kokusunu her gün daha fazla özlüyorum. Özleminin tarifi yok. Bazen o kadar çok özlersin ki ne diyecek söz kalmıştır, ne alacak nefes. Nasıl anlatılır ki sensizlik şu kapıdan girsin istersin.  kokusunu koklamak ve sarılmak, sadece bu.  Demem o ki sevgili dostlar ne zaman ne olacağı belli değil sevdiklerimize sarılabiliyorken sımsıkı sarılalım, onlara zaman ayıralım.

 

"Sarılmak ne güzeldir bilir misiniz çünkü sağ tarafta kalp yoktur, sarılınca sağ yanını onun kalbi doldurur." - Aziz NESİN

 

Biliyorum hepimiz çok yoğunuz, bir koşuşturmadır gidiyor. Bir de zaman o kadar hızlı akıp geçiyor ki ne zaman sabah, ne zaman akşam oldu... 24 saat bize yetmiyor günlük yaşantımızda o kadar çok şeyle meşgulüz ki sevmeye bile vaktimiz yok. Yoğun bir tempoda oradan oraya koştururken sevdiklerimizi ihmal edebiliyoruz. Haftaya giderim, yarın ararım gibi bahaneler buluruz lakin yarın çok geç olabilir. Hayat çok kısa seviyorsanız mutlaka sevdiğinizi söyleyiniz. Özellikle bizim için çok değerli olan sevdiklerimizi ve aile büyüklerimizi görüşemesek de sık sık arayıp hal hatır soralım. Hayır dualarını alalım. Sevdiklerimizin sesini duymak bir dokunuşa bakar yani eskisi gibi uzak değil çok yakınımızda. Sol tarafımızda. Hatta her gün elimizde, cebimizde, çantamızda bu gün yarın derken telafisi mümkün değil. Hep kendimize zaman ayırmayalım, etrafımızdakilere, sevdiklerimize de zaman ayıralım. Değer verdiğimiz dostlarımızı da unutmayalım. Bizi sevenlere bir fincan kahve için ziyaretler yapalım . Bir sabah uyandığımızda annemizi, babamızı, küs olduğumuz bir arkadaşımızı, çok sevdiğimiz bir dostumuzu, kafesteki kuşumuzu, kapının önündeki kedimizi bulamayabiliriz. Kısacası sevgili dostlar, sevdiklerimize zaman ayıralım yoksa zaman bizi sevdiklerimizden ayırır. Biraz tebessüm, biraz ilgi, biraz hatırlamak, biraz değer vermek, güzellikleri paylaşabilmek, sevgiler çoğaltabilmek, en önemlisi kalplere dokunabilmek. Bunun kendimize de iyi geleceğini unutmayalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.