21-30 Ekim tarihlerini kapsayan 3. Ulusal Karadeniz Kitap Fuarı Cuma günü açıldı.Resmi açılış pazartesi yapılacak.
Onlarca yazar,şair ve sanatçı konuk olarak fuara ayrı bir güzellik ve aksiyon kazandıracak elbette.
Ben de ORŞAYAB standındaydım gün boyu.Bir kaç kitabımı kitapseverlerin beğenisine sundum.
İzlenimlerimi köşemde sizlerle paylaşmayı kendimce yararlı görmekteyim.Cuma günü il dışından gelen kimi misafirlerimizle tanışmak ve konuşmak imkanı buluyoruz fuar vesilesiyle. Bunlardan biri Samsun’lu roman yazarı olan Ömer Güngör. Yeni tanıştığım yazarın “İşgal Yıllarında Osmanlı Külhanbeyi’ni imzalı olarak satın aldım.
Standımızla genç şairlerimizden sevgili kardeşimiz Fuat Huysuz ilgileniyor,sağ olsun.THM duayenlerimizden değerli ağabeyimiz Cengiz Dilaver ile kültür,sanat ve musiki üzerine sohbet ediyoruz gün içinde.
Zaman zaman tanıdıklarla,arkadaşlarla da tazelenme imkanı buluyoruz.Mesela Recai Vural. Şairliği de var ama henüz kitabı yok.İki kitap aldı,eserlerimden. Biri, Bütün Yönleriyle Ulubey,diğeri, Araştırmacı-Yazar Sıtkı Çebi’nin Hayatı..Merhumu yaşı itibarı ile yakından tanıyanlardan olduğu için ilgisini çekmiş olmalı.
2.gün,Mesudiyeli yazan Araştırmacı-Yazar arkadaşım Mithat Baş ve Haydar Yıldıım ile bir iki saat birlikte olduk. Mithat Bey,çok sabırlı,çok üretken bir yazar.Eserleri ile Ordu tarihine ışık tutanlardan.Haydar Yıldırım da Mesudiyeli ama Yıllardır Tokat’ı mesken edinmiş.Şu ana kadar yedi kitap yazmış.Bir ikisi bende mevcut. Ülkemizi ve değerlerimizi önceleyen bir açıya sahip.Çekinmeden gün ışığına çıkarmaya devam ediyor yerli,yabancı millet ve ülke karşıtlarını.
İslam tarihi üzerine söyleşiyoruz bir süre.Ortak kanaatimiz, saptırılmış kader anlayışının başımıza büyük gaileler açtığı noktasında odaklanıyor.16.Yüzyıl’dan itibaren Maturidi iman ve akaid anlayışının yerini,Eşari anlayışı alıyor ve her şeyi kadere havale ediyor alimler de, yöneticiler de. Halk da onlara ayak uyduruyor.Böylece dinamik hayat anlayışı çekilmiş oluyor hayatımızdan..Ve bilimde duraklama dönemine giriliyor.Bu düşüncede ittifak ediyoruz.
Turizm Müdürü iken şoförüm olan sevgili Hakan geliyor yanıma.Eski günlerden söz açılıyor,derken çocuklarını soruyorum. Büyük kızı Giresun Üniversitesi’nde Halk Dansları bölümünde öğrenim görüyormuş. Sevindim tabii..Emekli olmayı düşünüyormuş. Bir iş var mı emeklilik sonarsı diye sordum. Var,dedi.
Biz konuşurken bir engelli gencimiz annesi olduğunu tahmin ettiğim bir hanımla standımıza geldi.Cengiz Bey,bir kitabını imzalayıp hediye etti.Nezaketin böylesi. İhmal etmemek lazım,hediyeleşmeyi işin doğrusu. Al alma,gönül alma derler buna..
ORŞAYAB Başkanımız Av. Tevfik Karabulut ve sekreterimiz Musa İşleyen dostlarım geldi akşamüzeri. Heybe adını verdiğimiz yeni dergimiz üzerine görüşlerimizi,fikrilerimizi paylaştık.Önümüzdeki hafta sonu Tevfik Bey ile dergimiz için bir saha araştırmasına çıkmaya karar verdik.Muhtemelen Başkanımızın köyüne(Gümüşköy) gideceğiz.Çoğu unutulmuş gelenek ve törelerimiz ve fırsat bulursak yöresel efsaneler için söyleşiler yapacağız, konu ile ilgili kimi tarihi ve kültürel mekanları yer ve eserleri gezip göreceğiz.
Bizim Fatih(Günay) da geldi sohbetimizin hemen sonrasında. Kitaplarımı teker teker gözden geçirdi ve hepsi var bende dedi.Evet,Fatih bu manada duyarlıdır. Genç kardeşimiz okumayı çok seviyor zaten.
Şahin Sevinç de(Altınordu Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü) bizi ziyaret eden dostlarımızdandı.Fuar’ın düzenlenmesine çok büyük katkı sağlayanlardan biridir.Bir ara,”Fuar Tanıtım Broşörü’nde ORŞAYAB’e yer verilmediğini hatırlattım.”Broşörü Kültür Müdürlüğü hazırladı.” Diyerek kendilerinin bir dahli olmadığını ifade etti.
Genç şairlerimizden Nuran Dündar Şeyhoğlu gün boyu stantta bulunanlardan bir arkadaşımız.Konuşkan ve sohbet etmeyi seven bir hanımefendi. Su böreği ikram etti, o arada.Böyle ikramların güzel olduğuna şüphe mi var..
Talip Can Hoca misafirimiz oldu.İlahiyatçıdır kendisi.Fakat sahasının uzmanıdır arkadaşımız. Nitekim,bir Arapça hikayeyi tercüme ediyormuş şu sıralar. Talip Bey,sayılı ilahiyatçılardandır. Topluma karış sorumluluğunu yerine getirmek hususunda epey azimli ve gayretlidir.
ODÜ Sanat Tarihi Hocası olan Prof. Ahmet Ali Bayhan hocamız da teşrif edenlerdendi.Bir kaç yıl öncesine dayanan bir hukukumuz var kendisiyle.Birlikte saha çalışmalarımız da olmuştu geçmişte.Kitaplarım hakkında bazı soruları oldu,ben de gereken bilgilendirmeyi yaptım.
Kadim dostum Nuri Kahraman akşam vakti geldi.Bahri Sevda adlı son şiir kitabından on adet bıraktı ve fuarı dolaşmaya çıktı.
İlk iki günün izlenimleri özet olarak böyle.