-Bayram hangi gün?
-Ne bayramı? Hangi bayram?
-Kafa mı buluyorsun benimle? Ramazan Bayramı tabii ki.
-Sahi mi? Biz şimdi bayram mı kutlayacağız?
-Haa anladım seni Asım?Haklısın..doğru yahu,Salı günü..
-Hiç sevinçli görünmüyorsun sen efendi?
-Nasıl sevinelim ki?
-Sanki bu ülkede yaşamıyormuşsun gibi konuşuyorsun..
-Sıkıntı,savaş,kaos.Yanıyor her taraf.
-Yine de bayram..
Konuşmalar böyle sürüp gidiyor aralarında.
İkisi de haklı mı?
Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi durum.
Haklı ikisi de..
Ülkede büyük bir burukluk iklimi hüküm sürmekte.Komşu ülkeler ise kan/revan içinde.Dünyanın en büyük dramının yaşandığı altı üstüne gelmiş bir coğrafyada bayram mı kutlanır?İslam dünyası bütün zamanların en vahim dönemini yaşıyor. Zerre miktar huzurdan bahsetmek abes.
Daha bu gün Libya açıklarında onlarca insan,denizin serin sularında can verdi.Akdeniz’in dibine gömülen yüz binden fazla çocuk,kadın,yaşlı… Netice olarak tüm bir insanlık dramı sürüp giderken..
Esed,12 milyon vatandaşına dünyayı zindan etmişken..
Irak’ta sık sık canlı bomba terörü durmadan masum insan katledilirken..
Ülkemizde vahşi terör her gün can almaya devam ederken..
Bayram sevinci mi yaşanır?
Tarihten beri katliamlar,vahşi saldırılar zaman zaman insanlığı umutsuzluğa sürüklemiştir elbette. Ama hiç günümüzdeki kadar bir vahşet olmamıştır muhtemelen.Sade Suriye’de 6 yüz bin insan katledildi.Irak zaten kan gölü.Mısır’da huzurdan eser yok.Libya yerle bir olmuş durumda..
Yemen kaynıyor..
Bengladeş terör cehennemi..Sadece terör mü? Keşke o kadarla kalsaydı. Yoksulluk terörü var ki,aman Allah!..
Küçük bir kesim sefa sürerken,büyük kitleler bir dilim ekmeğe muhtaç durumda.
Tamam,gerçek bu kadar vahim.
Ama Bayram da bir gerçek..
Öyle ya da böyle.
Bayramı bayram gibi yaşamayı hepimiz isteriz ama istemekle olmuyor..Hak etmek lazım öncelikle.Topyekün bir uyanış gerek.
Böyle devam ettikçe,bayramlarımız hep buruk geçecek.
Ne var ki,bayram yine bayramdır.
Binnetice:
Her şey rağmen hayırlı bayramlar!..