Aylardan beri yaşadığımız kış mevsimi artık bitiyor. Baharın ayak seslerini duymaktayız.Tabiatın içine karışırsanız,mor menekşelerin tebessümü içinizi ıstır,ruhunuzu neşelendirir,şu günlerede.
2017 kışı epey ağır geçti.
Sıfır rakımlı Ordu merkezde bile bayağı karlı günler yaşadık. Üst kesimlerde ise bir evden diğerine gitmenin nerede ise zorlu bir mücadele gerektirdiği zamanlar yaşandı.Hala bu gibi zorlukların yaşanmakta olduğu köyler var.Kar açma makineleri bu kış sezonunda hiç susmadı.Elektrik kesintileri de oldu ister itemez arada bir de olsa.Kabul etmek lazım ki,eskiye göre şimdinin kışları daha hafif geçiyor.Benim çocukluk günlerimde 350 rakımlı köyümüzde okula gidemediğimiz günler çok olurdu.Göğsüme kadar kar içinde yürümek zorunda kalırdık mini boyumuzla.
Baharın yavaş yavaş gelmekte olduğunun işaretlerinden bir de cemrenin 20 Şubat’ta havaya düşmüş olmasıdır.
Arapça kökenli olup “kor” manasına gelen cemre,eski Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir.Cemre halk arasında sıcaklığın artması olarak bilinir.Cemrenin düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve Nevruz kutlamaları başlar.
Anadolu’da yaygın olarak kullanılan Halk Takvimi’nde yıl,”Kasım Günü” ve “Hızır Günleri” olarak kış ve yaz diye ikiye bölünüyor.Kasım günleri Miladi takvime göre 8 Kasım’da başlıyor ve 179 gün sonra 5 Mayıs’ta sona eriyor.Hızır günleri ise 6 Mayıs’ta başlıyor ve 7 Kasım’a kadar 176 gün sürüyor.Cemrelerin düşmesi,Kasım günlerinden Hızır günlerine başka bir ifadeyle kıştan bahara geçişin sembolleri olarak görülüyor.
“Cemre’ye Türk ve Altay kültüründe ve mitolojisinde İmre adı verilen cin’in neden olduğuna inanılır.İlkbaharda görünüp titrek ışıklarla göğe yükleri.Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir.Oradan da yere girer.Bundan sonra ısınmış topraktan buhar yükselir. Emire baharın gelişini temsil eder.”(Türk Söylence Sözlüğü,Deniz Karakut.Türkiye,.20111)
2017’nin cemresi 20 Şubat’ta havaya düştü.
25 Şubat’ta suya düştü.
6 Mart’ta toprağa düşecek.
Tabi bu bir halk inanışıdır,bilimsel bir temeli olmasa da kışın bitip baharın geldiğini anlama bakımından isabetli bir halk yorumudur.
Kıştan bahara geçerken ruhsal olarak bazı değişimler de olmaktadır kuşkusuz. Durağan ve yorgun bir ruh halinden umutlara açık neşveli bir ruh haline yelken açarız.Yalnız,hava değişimine ayak uydurmak lazımdır.
Bilhassa giyimde daha bir dikkatli olmalıyız.
Güneşli bir günde sanki Haziran ayı imiş gibi ince giyinmek,hastalıklara davetiye çıkarmak demektir.
Havaların bir anda değil,yavaş yavaş ısındığını unutmamak gerekir.
Bahar günleri artık kapıda.
Kış uyuşukluğunu üzerinden atmaya durdu canlılar.
Kuşlar dallarda koro halinde şakımaya başladı bile..
Doğal ortamlarda bulunmak için bahar en uygun mevsimdir. Ne çok sıcak,ne çok soğuk.Ev ve iş yerlerinin insanı pörsüten havasından bir süreliğine de olsa kurtulma zamanıdır bahar günleri.