Muzaffer GÜNAY
Köşe Yazarı
Muzaffer GÜNAY
 

TAMAM TAMAM DA ÇARE NE PEKİ?

Her gün şehit veriyoruz. Ocaklara ateşler düşüyor durmaksızın. Azgın terör çok canlar aldı,alıyor,şehirler,ilçeler ağır hasar görüyor. Tamam. Hiç arzu edilmese de Suriyeli mültecilerle zaman zaman toplumsal manada sorunlar yaşamaktayız. Tamam. Sınırlarımızın hemen ötesinde DAEŞ’tir,PYD’dir,PKK’dır,bir çok terör örgütü ve Suriye rejimi ile başımız dertte. Tamam.. Karadeniz bölgesi başta olmak üzere ardı ardına sel afetleri ile sarsılıyoruz. Tamam.. Bir kısım insanımız barut fıçısı gibi ansızın patlıyor;nice canların hayatını sonlandırıyor,ocaklar söndürüyor. Tamam. Ve daha başka bir sürü sıkıntı ile cebelleşiyoruz.. Tamam. Tamam da çare ne peki? Buna bir çözüm var mı,yok mu? İllaki çözüm.. Şikayetlenmekle neyi çözebiliriz ki.. Öyle ise çare için çaba göstermeliyiz. Çare nedir peki? Sabırlı olmaktır. Hoşgörüyü kuşanmaktır. Birbirimize moral vermektir. Daha çok sabır,daha çok moral,daha çok hoşgörü.. Hz.Peygamber’in metoduna sarılmalıyız. Nedir bunlar? Hakk’ı tavsiye.. Yardımlaşma,dayanışma,destekleşme. Zaman bu zaman işte.. Yüzümüz gülümsemeli. Gözlerimiz umut ışığı saçmalı.. İnadına moral,inadına hoşgörü,inadına sabır. Çare budur. “Yol varsa budur,bilmiyorum başka çıkar yol..” Ruhsal travma geçiriyoruz.Sari bir hastalık halinde bunalımın gayyasında çırpınıyoruz hep birlikte. Yine ve ancak topluca kenetlenerek kurtulabiliriz bu sıkıntılı ortamdan.. Devasız dert yoktur. Yeter ki birbirimize daha fazla sarılalım. Morali bozuk olanlara sabrı,metaneti ve umudu tavsiye etmek gerek. Patlamak üzere olan barut fıçısı gibi sinirli olmamak gerek.. Tarihte de böyle nice sıkıntılarla karşılaştık.Ama bir şekilde güzel günlere kavuştuk. Netice olarak çare: BİRBİRİMİZE SABRI VE UMUDU AŞILAMAK.
Ekleme Tarihi: 12 Temmuz 2016 - Salı

TAMAM TAMAM DA ÇARE NE PEKİ?

Her gün şehit veriyoruz. Ocaklara ateşler düşüyor durmaksızın. Azgın terör çok canlar aldı,alıyor,şehirler,ilçeler ağır hasar görüyor.

Tamam.

Hiç arzu edilmese de Suriyeli mültecilerle zaman zaman toplumsal manada sorunlar yaşamaktayız.

Tamam.

Sınırlarımızın hemen ötesinde DAEŞ’tir,PYD’dir,PKK’dır,bir çok terör örgütü ve Suriye rejimi ile başımız dertte.

Tamam..

Karadeniz bölgesi başta olmak üzere ardı ardına sel afetleri ile sarsılıyoruz.

Tamam..

Bir kısım insanımız barut fıçısı gibi ansızın patlıyor;nice canların hayatını sonlandırıyor,ocaklar söndürüyor.

Tamam.

Ve daha başka bir sürü sıkıntı ile cebelleşiyoruz..

Tamam.

Tamam da çare ne peki?

Buna bir çözüm var mı,yok mu?

İllaki çözüm..

Şikayetlenmekle neyi çözebiliriz ki..

Öyle ise çare için çaba göstermeliyiz.

Çare nedir peki?

Sabırlı olmaktır.

Hoşgörüyü kuşanmaktır.

Birbirimize moral vermektir.

Daha çok sabır,daha çok moral,daha çok hoşgörü..

Hz.Peygamber’in metoduna sarılmalıyız.

Nedir bunlar?

Hakk’ı tavsiye..

Yardımlaşma,dayanışma,destekleşme.

Zaman bu zaman işte..

Yüzümüz gülümsemeli.

Gözlerimiz umut ışığı saçmalı..

İnadına moral,inadına hoşgörü,inadına sabır.

Çare budur.

“Yol varsa budur,bilmiyorum başka çıkar yol..”

Ruhsal travma geçiriyoruz.Sari bir hastalık halinde bunalımın gayyasında çırpınıyoruz hep birlikte. Yine ve ancak topluca kenetlenerek kurtulabiliriz bu sıkıntılı ortamdan..

Devasız dert yoktur.

Yeter ki birbirimize daha fazla sarılalım.

Morali bozuk olanlara sabrı,metaneti ve umudu tavsiye etmek gerek.

Patlamak üzere olan barut fıçısı gibi sinirli olmamak gerek..

Tarihte de böyle nice sıkıntılarla karşılaştık.Ama bir şekilde güzel günlere kavuştuk.

Netice olarak çare:

BİRBİRİMİZE SABRI VE UMUDU AŞILAMAK.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.