Diyânet İşleri Başkanımız geçtiğimiz Cumâ günü Ordu’daydı. İki hafta önce DİB Ankara Ahmet Hamdi Akseki Câmii’nde olduğu gibi, burada yine imâmetinde cumâ kılmak nasip oldu. Gerek orada gerekse burada, sesiyle, kıraatıyla ve hitâbetiyle dolu dolu diye ifâde edebileceğimiz güzel bir namaz kılmış olduk. Değerli okurlar; her şeyde olduğu gibi, bir câmide de, orayı kimliği, kişiliği ve birikimiyle dolduran; edebiyle, âdâbıyla, nezâketi, zerâfeti, vakarı,  tevâzuu, ilmi ve de hilmiyle, kısaca liyâkâtiyle temsil eden kişinin öncülüğünde ibâdet yapmanın ayrı bir halâvet ve lezzeti olduğu husûsunu ayan-beyân fark ediyorsunuz. VAAZ, HUTBE, KONFERANS… Her neyse; bir dizi ziyaret ve inceleme için memleketi Ordu’ya gelen Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ, şehrimiz Ulu Camii’nde vaazın ardından hutbe okuyup namazı da kıldırdı. Ulu Câmi altında açılan Diyânet 4-6 yaş grubu okulu ve gençlik merkezi yapı çalışmalarını, yeri bağışlayan ALTAŞ âile yetkilileriyle berâber yerinde görüp inceleyen Başkan, buradan ODÜ’ye geçerek Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali AKDOĞAN'ı ziyaret etti. Ayrıca, Üniversite salonunda “BİLGİDEN BİLİNCE” başlıklı bir de Konferans verdi. Diyanet İşleri Başkanı ERBAŞ, buralarda yaptığı konuşma ve açıklamalarda, özellikle âile yapısı, çocuk sayısı, neslin durumu ve bunların sağlam olması konularına değindi. Başkanlık olarak bu meyânda çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyledi. SAĞLAM TOPLUM; GÜÇLÜ ÜLKE… Geçen yıl Mevlid-i Nebi Haftası'nın tema’sını "PEYGAMBERİMİZ VE AİLE" seçmelerinin en önemli gerekçelerinden birisinin de bu olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, "Hem neslimizi hem gençliğimizi daha dinamik, daha verimli, daha inançlı, Peygamber Efendimiz’e layık bir ümmet olarak yetiştirmeye çalışmak, hem de bu konuda özellikle nikâh, evlilik, aile yapısını sağlam tutmak, çocuklarımızı iyi yetiştirmek ve hepsinden önemlisi evliliği teşvik etmek, çocuk sayısını artırmak gibi bütün bu konularda farkındalık oluşturmaya çalıştık” dedi.  HANGİ ÂİLE, KAÇ ÇOCUK?!... Geçmişte aile başına düşen çocuk sayısının dörtler, beşler, hattâ daha fazla sayılarla ifade edildiğini dile getiren Başkan ERBAŞ şöyle devam etti: "Ama şimdi bu sayı ikilerde. Bunu mutlaka üç, dört gibi artırarak nüfus yapımızı hem sağlamlık, hem nicelik hem de nitelik olarak geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü aile toplumun temelidir; o ne kadar sağlam olursa, toplum olarak daha sağlam bir yapıya sahip oluruz. Devlet, Millet, Vatan olarak daha iyi bir noktada bulunuruz." DÖRTLÜ, BEŞLİ MESAJLAR!... Başkanımız gerek cumâda, gerekse konferansta oldukça ilgiyle karşılandı, güzel mesajlar verdi. Cumâ öncesi yaptığı vaazda Efendimiz (SAV)in şu hadîsi çerçevesinde tavsiyelerde bulundu:  "Dört şey vardır, bunlar geçmiş peygamberlerin sünnetlerindendir: Haya, Güzel Koku, Nikâh, Misvak kullanma."(Buhari) EDEP-HAYÂ, SEVGİ-SAYGI!... Ayrıca; “EL’HAYÂ MİNEL’ÎMAN: HAYÂ ÎMANDANDIR!” hadîsini bizim milletimizin okumuşu da, câhili de bilir. Bunu canlandıralım inşâllâh. Utanmak iyi bir şeydir, lâkin çekingenlikle karıştırmamak gerekir. Hayâ, Allâh’tan utanmak, günâhlardan sakınmaktır. Bu çok güzel değil mi?! Öyleyse, âilemizde en çok yapacağımız nasîhat da budur. Çünkü bu gün toplum olarak en çok ihtiyâcımız olan şey budur. Bizim zamânımızda, meselâ büyüklerin yanında bacak bacak üstüne oturulmazdı saygı gereği. Şimdi bu uygulanıyorsa bir kopukluk oluşmuş demektir. Dolayısıyla, hayânın tekrar ihyâsı gerekir. SABIR, SEBAT; SELÂMET!... Tam burada size beş S’den bahsedeceğim. Bunlar önemli. SEVGİ, SAYGI, SADÂKAT, SABIR ve SELÂMET. Sevgisiz hiç br şeyin değeri yok. Saygısız da. Her işimizde, evlilikte, yolculukta, sözde, özde, ortaklıkta sadâkât üzre olmalıyız. Bunların hepsi sabır ister. Sabırsız ibâdet te sürmez. Tüm bunlar olursa sonu selâmet olur.  Bunlar hem dünyâ, hem âhiret saâdeti için gereklidir. Nikâh, evlenme, nesil çok önemli. Âilelerin çocuk sayısı ortalama olarak 2’nin altına düşmüş. Bu toplum ve ülke için tehlike işâretidir. Evlilik özendirilmelidir. Çocuk yetiştirme önemsenmelidir. FAKİRLİK, ZENGİNLİK; EVLİLİK!... Hz. Aişe (RA) vâlİdemizden rivâyet edilen bir Hadis-i Şerifte, Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden değildir..." Erbaş, konusu Duâ olan hutbeyi de Efendimiz (SAV) in şu niyâzıyla bitirdi: اَللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ الْهُدَى وَالتُّقَى، وَالْعَفَافَ وَالْغِنَى “Allah’ım, senden HİDAYET, TAKVA, İFFET ve GÖNÜL ZENGİNLİĞİ istiyorum.” EL’HUBBU FİLLAH, EL’BUĞZU FİLLAH!... Bizler de, O, Âlemlere Rahmet Efendimiz (SAV) ne istediyse Mevlâ’mızdan onları istiyor, nelerden sakındıysa onlardan sakınıyor, kimleri sevmemizi istiyorsa onları sevmeğe, kimlere buğz edilecekse onları bilip Allâh için o din, mukaddesat düşmanlarına buğz’etmeğe bizleri muvaffak kılması; tüm sevdiklerimizle berâber O’nun komşuluğuna ermeği de keremen nasip etmesi dileğiyle cümleye sevgiler, saygılar, sonsuz mutluluklar wes’selâm…