Korona ayırdı bizi:
Mühim değil; sağlık olsun!
Şühedâ toprağı yurdum;
Hep bahçelik, bağlık olsun!
İnşâllâh, şu yaşananlar;
Uyarıcı ÇIĞLIK olsun!...
Soykırımcı muzırların
Ömrü, kısa çağlık olsun!
Takılsın dev böcekler de;
Dünyâ, çelik ağlık olsun!
Herkeslerin barındığı;
Çayır-çimen, dağlık olsun!
Kurtulalım tiranlardan
Daralanlar felâh bulsun!
Hak sillesi âfetlerle;
Zâlimin keyfi bozulsun!
Garip-gurabâ, herkesin;
Sevinç sesleri duyulsun!
Çıkarılmasın yurdundan;
Ne horlansın, ne kovulsun!
Din, dil, renk, ırk ayırmayan
Azgınları kayırmayan
Yalnız toku(!) doyurmayan;
Âdil sistemler kurulsun!...
Doğu Türkistan, Arakan;
Canlı canlı; canlar yakan!
Mısır, Keşmir, Afganistân;
Mazlum milletler kurtulsun!
Devletim sulha taliptir
Zarûretten muhâriptir
Olanlardan mustariptir
Gâyesi; işler doğrulsun!
Nûrânî der; dünyâ fânî!
Bunu bilen, nerde hani?
Odur kahr’eden insanı!
Niye harbe yol tutulsun?!
Şöyle ya da böyle, mutlak;
Bulacaktır yerini hak!...
Unutmayasın ey ahmak;
Netîcede, sen bir kulsun!...
Ateşsin, yakarsın ammâ;
Yine de; sonuçta külsün!
Bırakın da yakasını;
İnsanlık; birazcık gülsün!...
Kâfirden insaf beklersen;
Şâir, sen de çok câhilsin!
Güçlü olur isen ancak;
Um ki, korkup ta çekilsin!
Gereken, dâim çalışmak
Sabredip, zora alışmak
Yok, kâfire hiç yılışmak!
Başın dik, Hakk’a vekilsin!
Halîfesin, yurdun ile
İçindeki derdin ile!...
Her savaşa bile bile
Gireriz ki zafer gelsin!
İşte bak Korona-virüs
Etti tüm dünyâyı altüs(t)
Dışarı yok, her yan kaktüs!
Hoyratlar dersini alsın!...
Gün doğmadan, neler doğar
Bir virüs bin zâlim boğar
Bir bakmışsın rahmet yağar!
Hükmünü dünyâya salsın!...
Sözüm şudur ki nihâyet;
Her şeyler yolunda gâyet!
Hakk’ın dediği olacak;
Hadis hadis; âyet âyet!
Hiç gerek yok heyecana
Normâl tavrına devâm et
Tedbiri elden bırakma;
Göster özünde dirâyet!
Hakk’a teslim ol; emre uy
Olanlardan yok şikâyet!
Her şey bir kadere göre;
Bu da geçer yâhû; hayret!