Sevgiyi abartıp, nefsi kabartma;
Put olup kancaya takmasın seni!...
Hakk’ın nûru varken, îcat çıkartma;
Aşk sandığın ateş yakmasın seni!...
Hayâtın boyunca Hak olsun rehber
Yolun cehenneme çıkmasın seni!...
Ölümüne kıymet verdiğin şeyler;
Sırat’ta gayyâya çakmasın seni!...
Allâh de evvelâ, her şeyden önce
Peygâmberdir örnek, sana ömrünce
Yarın, amel defterini görünce;
Utancın yerlere dökmesin seni!...
Uğrunda öldüğün, yarın ölünce
Kabirde, mahşerde sıkmasın seni!
Defter-kitap, meydanlara gelince
Âhirette zora sokmasın seni!...
Dinsize meyletme, ecdat diyerek!
Günâha bürünme çıplak giyerek!
Küfre hizmet etme haltlar yiyerek!
Loşluklar boşluğa çekmesin seni!...
Ölümüne sevgi; yalnız Hak için:
Dünyâda, ukbâda kurtulmak için!
Hak’tan gayrısına tutulmak niçin?
Sevgilerin nâra sekmesin seni!...
Nûrânî bir anne, baba misâli;
Nasıl kıyın kıyın bakmasın seni!
Göz bebeği gibi gözü önünde,
Tutup kemliklerden sakmasın seni
Kişi sevdiğiyle berâber, mâlum;
Aman hâ, aman hâ, aman hâ yavrum!
Endîşem, cennetten kalırsın mahrum;
Âşık NÛRÂNÎ