Bâzı kelimeler bir tabu olmuş;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Kimisi kendince, gûyâ “yol” bulmuş;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Yol Allâh’ın yolu; adı Şeriat;
Anlamı caddedir; gidiş, gidişât
Bu yolu tutmayan, bulamaz necât;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Zîrâ, Hakk’tan öte, hepsi bâtıldır;
Beşerî sistemler boştur, âtıldır!
Veren'i akl’etmez, nasıl akıldır?
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Densizlere uyup, ağzını açma;
Saçma sözler ile özünü saçma!
Îmânda ciddî ol, cıvığa kaçma;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Îmandan çıkınca küfre girilir;
Son tahlilde cehenneme varılır!
Feryâtlardan yerler-gökler yarılır!
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Hepimiz göklerin birer neferi
Görevimiz, îmar eylemek yeri
Olsun her işinde Hakk'ın eseri
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Harcama kendini hiç yoktan yere
Tabutu biçmekte gizli testere
Îman üzre gelsin, sonsuz teskere
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Şeri’at dediğin, şerri atmaktır;
Hakk’ı, hakîkâti, hayrı tutmaktır
İnkârı, ebedî hapı yutmaktır!
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Kıyas kabul etmez, dünyâda bitmek;
En büyük felâket îmânsız gitmek!
Geçer akçe değil söylem üretmek;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Bir yanlış kelime yakar her şeyi;
Kayb’edersin sonra, sonsuz neş'eyi!
Aman putlaştırma, sakın kimseyi;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Nûrânî, bir dosttan başkası değil;
İster ki yanlışa verme hiç meyil!
Ola ki, düşsen de, tevbe et, ayıl;
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!
Mevlânın kapısı açık her dâim
Bizden istediği, olmamız kâim;
Hak üzre, ki yol; Sırât-ı Müstakîm:
Aman kardeş, aman; aman dikkât et!...