Sen büyük milletsin, yakışanı yap;
Sûriyeli gariplerle uğraşma!
Uğraşacaksan, uğraşanla uğraş;
Kardeşliği düşün, haddini aşma!
Kolay derler küçük ata binmesi
Yiğitsen, en büyük düşmandan başla!
Büyük Şeytan; yâni şu Amerika;
İtlerinden gayrısıyla dalaşma!
Beride Rusya, Îran; ötede Çin
İttifak etmişler katliam için!
Sebebi bunlardır tâlihsiz göçün;
Vuranlar vurmuşlar; sen de bulaşma!
Balkanlar, Rumeli ve de Kafkasya
Hepsi de buraya; Afrika, Asya
İç içeyiz; doğu, batı, Amasya
Sakın, hakârete falan yelteşme!
Sonuçta hepimiz aynı yetimiz
Değilse hani; eski kuvvetimiz?
İnşâllâh olmaya var niyetimiz;
Konular çok derin, dertleri deşme!
Her şeyden önce, bir misâfirdirler
Kan bağları vardır, mücâvirdirler
Sen Ensar, onlar da muhâcirdirler
Kaderin cilvesi; üzme, didişme!
Bunu gerektirir asıl-asâlet
Bunu gerektirir vicdan, adâlet
Seni yanıltan şey; sulhçu atâlet!
Geçmişini düşün; çizmeden taşma!
Bu bizim târihî imtihanımız
Belki bizi kurtaracak yanımız
Hakk’ın yardımını celp imkânımız
Her gördüğün şeyin ardına düşme…
Yürekten ezikler, kırıklar kâlpten
Başları ışımadı zulümden, darpten
Kendi kuklasının açtığı harpten
Sen de Esad-vârî Firavunlaşma…
Baba ya da ağabeysin unutma
Sınıra aldanıp yaylıma tutma
İstikbâlin kaynağını kurutma;
Önce iyi düşün; her sese koşma!
Nûrânî’nin derdi, ecdat olalım;
Birliğe gidelim, dirlik bulalım…
Tarihteki eski yeri alalım;
O gün olacaktır has bayram-laşma!