Geçtiğimiz Perşembe, yaklaşık 20 yıldır yapılan ancak pandemi sebebiyle ara verilmiş bir geleneğin ihyâ edildiği gün oldu. Hatırlanacağı gibi, Ordu Diyânet Emeklilerimiz,  hem vefat eden meslektaşları için bir anma olması hem de millet-memleketin, gençler ve geleceğimizin hayrına duâlar edilmesi, diğer yandan kendileri için bir tâzelenme, muhabbet hüviyeti arz etmesi meyânında ayda bir, bir arkadaşlarının uhdesinde bir araya gelmeyi âdet hâline getirmişlerdi.  ÖNCE SELÂM, SONRA NAMAZ…  Bu yeni dönemin ilk Buluşma Programı, Emekli İmam-Hatip Muzaffer ÖZDEMİR Hoca'nın ev sâhipliğinde Merkez YARAŞLI'da yapıldı. Önce tanışma ve Metin ERBAŞ Hoca'nın imâmeti ve Hüseyin ÇİÇEK'in müezzinliğiyle harmanda kılınan ikindi namazının ardından yemekler yenildi, çaylar içildi, sohbetler edildi.   İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Hocalarıyla yurt içi, yurt dışı cemaatten misâfirler ve hâlen görev yapan hocalarımızın da bulunduğu programa, başta İl Müftümüz Dr. İsmail ÇİÇEK ve Altınordu Müftümüz Abdullah SÖYLEMEZ Bey hocalar olmak üzere eskilerden yenilerden 50'ye yakın kişi katıldı.   Ramazan DURSUN, Hüsnü ÖZTÜRK, Mehmet Ali KILIÇ, Osman ÇELİK, İsmail KARAKIŞ, Turan AKARSU, Mehmet ÖZCAN, Necati YÜCE, Erdoğan BAYRAMLI, Feridun ALBAYRAK, Mehmet IŞIKLI, Nuri KAHRAMAN ilk akla gelen emekli isimler.  BULANCAK’TAN MİSÂFİRLER…  Ayrıca ev sahiplerinden, Bulancak Müftülüğü Şûbe Müdürü Fâtih ÖZDEMİR'in mesâi arkadaşları Sarayburnu Câmii İmam-Hatibi Metin AKTAŞ, Vâiz İsmail BAYRAM, Murâkıp Tâlip YAZAR ve Din Hizmetleri Uzmanı Yûnus SÖNMEZ de programa misâfereten katıldılar.   Yaraşlı Câmii İmam-Hatibi Ali Mürtezâ AKSAKAL, Şabadun-Kızılhisar İmam-Hatibi Metin ÇAVUŞOĞLU, Boztepe Üçyol Câmii İmam-Hatibi Nâşit GÜNDOĞDU Hocalarımız da katılımlarıyla berâber uzaktan gelen hocalarına hizmet ettiler.  Bayanlardan Selmâ AKARSU, Fatma DEMİRÖZ, Semrâ KAHRAMAN hoca hanımlar, Özlem ÖZDEMİR, Nevin TÜRKYILMAZ; Vaize Betül ÇEKÜÇ hoca hanım. Ayrıca misâfir bayanlar.  “SINIFIN EN KÜÇÜĞÜ İDİ!”  Programın, başlı başına bir güzellik olmanın ötesinde bizim için özelde, Mehmet Ali KILIÇ Hocamızın, şöyle yukardan aşağıya bir bakıp ta bizden söz ederken, “sınıfın en küçüğü idi” ne oldu şimdi böyle dercesine bir açıklama yapması ilginçti. Hâlbuki okuduğumuz yıllarda bize hep GOCA NÛRİ diye hitap ederdi. Demek ki bu küçüklükten kinâye idi. Hocamız haklı; zîrâ İmam-Hatip Okulu Ordu'ya yeni açıldığı için, biz ara vermemişken mezun olalı kaç sene geçtiği hâlde bizimle kayıt yaptıran bize göre koca koca adamlar vardı ki biz ilk anda öğretmen zannediyorduk kimilerini.   BU ŞAHSI HATIRLAYAN VAR MI?  Her neyse, hiç unutmam, hattâ bunu geçen gün Okulumuzun WhatsApp grubunda, başta okulumuz olmak üzere birçok resmî yapıların ilimize kazandırılması noktasında büyük katkıları bulunan, o dönemlerde herkesin tanıdığı rahmetli hacı amcamızın şimdi yıkılmış bulunan evinin fotoğrafını yayınlayıp;  “ - Bu evi hatırlayan var mı? Biz 70'i yıllarda burada İbrâhim Dayıyla (YÜKSEL) durduk. Belki de 68-70 arası; hey gidi günler wes'selâm...” diye bir paylaşım yapmıştık.  Cevap çok gecikmedi. Bunu, bizim ilk devrelerden beklerken, -biz 75’de mezun olduktan sonra 76,77’lerde kız talebe alınmaya başlandı sanırım- Kur’an Kursu Hocası, Ordu İHL Mezunu, Trabzon kökenli olup buraya yerleşmiş bir âileden olan Hanife TAŞ Hoca Hanımdan geldi;  “Ben hatırlıyorum hocam Oflu hacı amcanın evi, şimdi yıkıldı…”  “Aynen öyle, çok doğru. Köprübaşı-Kemer Köprü arası orta bir yerdeydi. Küpücoo Kızı diye bilinen Fadime büyük annemiz bize bakıyordu.   “GOCA NÛRİ, GOCA NÛRİ; KALK!”  Hattâ orada dururken, bir akşam erken yatmışım; birisi   “Goca Nûri, Goca Nûri kalk!” diyor, hem elindeki bir şeyle kafamı dürtüyor, şemsiyeydi her halde; dayım evde yok, uyandım, şaşırdım tabii; bir de baktık M. Ali KILIÇ Hoca! Büyükanneye soruyor;   - Dersini yaptı mı?  - Akşam namazını kıldı mı? vs… Hey gidi günler hey ve de hey gidi bu günler! wes'selâm...  HÜSN-İ HIFZ, HÜSN-İ TARZ; HÜSN-İ HÂFIZ…  Geçelim; diğer özel bir ayrıntı da şu an 85 yaşında bulunan Hüsnü ÖZTÜRK Hoca’nın, önceki toplantılarla ilgili yaptığımız haberlerden bahisle bir nevî teşekkür etmesiydi. Bu da bizim için önemliydi. Zîrâ yapılanlar bir şekilde yankı buluyordu.   Hüsnü Hocamız iyi hâfız. Kendine has bir edâ ile güzel okuyuşu da var. Allâh CC selâmet versin. Meslektaşı merhum Mehmet YÜKSEL’in cenâzesinde Yâsin’in 2. Sayfasını okumuştu Depe-yi Balâ’daki cenâzede. Niçin kaydetmedim diye hâlâ hayıflanırım. Zîrâ her okuyuş tarzı kendi dönemini yansıtıyor ve de orijinallik arz ediyor.   DERİN ŞİİRLER, DERÛNÎ ŞÂİRLER…  Bugün de bize güzel şiirler okudu.  İstirham ettik, tekrarladı, kayıt yaptık. Okuduğu şiirler de çok mânidâr. Kendi ağzından, şahsına mahsus edâ ile dinlemek gibi olmasa da(isteyen bizim Facebook paylaşımımızdan sesli izleyebilir)  biz burada onları da paylaşacağız sizlerle:  HAKK'A TEFVÎZ-İ UMÛR ET NE ELEM ÇEK NE KEDER;  GELİR ELBETTE ZUHÛRA, NE İSE HÜKM-İ KADER!  ***   ***   ***  Gaflet-i dünyâya dalma, âkıbet ukbâ yerin  Arzu, emel yükünü saç, yüzdüğün deryâ derin  Kâmil insan olmak için gönderildin dünyâya  Mekteb-i irfandır dünyâ, geçtin ise âferin...  GİDENLERE FÂTİHA, KALANLARA DUÂ…  Ordu Emekli Hocalar Buluşması güzel bir havada, çiçek râyihaları ve kuş sesleri eşliğinde çok güzel tanışmaların, yâd-ı cemîllerin, verimli sohbetlerin yapıldığı, tanışma ve kaynaşmalara vesîle çok güzel, ÖRNEK, onca ara sonrası hasret giderilen, gönüllere inşirâh veren YARAYIŞLI bir program oldu.   Rabbimiz, cümle ölmüşlerimize rahmet eylesin, fiilen ya da kâlben buraya katılanlardan, emeği geçenlerden, hizmet edenlerden râzı olsun; cümlesini, cümlemizi Efendimiz (SAV)in komşuluğunda buluştursun değerli okurlar wes’selâm…