Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

33. FARZ

Emr-i bil’mâruf, Nehy-i anil’münker; İyiliği emir, kötülükten men; En mühim vazîfe müslüman için Aslâ câiz değil ihmâl göstermen!   Âlimlerimizden kimisi, hattâ; Otuz üçüncü farz der; kesin, kat’â Ve de uygulamak; şeksiz, mutlakâ; Kitapta, Sünnette böyledir ferman!   Elbette ki önce nefsinden başla İçindeki mel’un şeytanı taşla Duyguları arıt, gözünde yaşla Mümkün olmaz zîrâ gayrıyı dermen…   Değişmez ne çelik ne çocuk, soyun Örneklik etmezse ahlâkın, huyun Sen öncü olmazsan, tüm dünyâ koyun Gerekir en büyük gayreti vermen…   Yoksa vahşet alır gider başını Hiç kaâle almaz hem gözyaşını Çalar çocuğunu, öz kardaşını Küfrün hizmetinde yapar Süpermen!   Câhiliye hortlar, rezâlet artar Herkes ilkeleri putlarla tartar Arsızlık yüzlerde hicâbı yırtar Ayıplanır açıksız kisveye girmen!   Köhne düzenleri canlanır baştan Heykeller granit, tavırlar taştan Gözler ağlar-durur, kanlanır yaştan; Bulamazsın öze dönmeye derman!   Yolundan ederler, yolsuz kalırsın Kanadın kırılır, kolsuz kalırsın Mânâda parasız, pulsuz kalırsın Hayâl olur ebedî, mutluluk görmen!   İşte ortadadır bugün manzara Ekranlar hep dehşet verir nazara Ecnebî ürünler gelir pazara Çalışamaz suyu kesik değirmen!   Onlar yapar-durur yapacağını Çaktırmadan süsler, tapacağını! Açtırır kolunu, hem bacağını Zevklerine göre olur seğirmen!   Güzelsin der, mankenliğin kastına Suyu döker, mey doldurur testine Her türlü pisliği salar üstüne Ses etsen de çâre olmaz bağırman!   Sabır lâzım; her şeyin bir zamânı Gelmeden ayrılmaz sapın samanı Beklemek belki işin en yamanı Bükmeden mümkün mü ipi eğirmen?   Nûrânî ozana düşen söylemek; Nasihat mi? Belki gönül eylemek! Ne haddine kimseleri paylamak?! Esas olan hikmet ile çağırman!...
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2022 - Salı

33. FARZ

Emr-i bil’mâruf, Nehy-i anil’münker;

İyiliği emir, kötülükten men;

En mühim vazîfe müslüman için

Aslâ câiz değil ihmâl göstermen!

 

Âlimlerimizden kimisi, hattâ;

Otuz üçüncü farz der; kesin, kat’â

Ve de uygulamak; şeksiz, mutlakâ;

Kitapta, Sünnette böyledir ferman!

 

Elbette ki önce nefsinden başla

İçindeki mel’un şeytanı taşla

Duyguları arıt, gözünde yaşla

Mümkün olmaz zîrâ gayrıyı dermen…

 

Değişmez ne çelik ne çocuk, soyun

Örneklik etmezse ahlâkın, huyun

Sen öncü olmazsan, tüm dünyâ koyun

Gerekir en büyük gayreti vermen…

 

Yoksa vahşet alır gider başını

Hiç kaâle almaz hem gözyaşını

Çalar çocuğunu, öz kardaşını

Küfrün hizmetinde yapar Süpermen!

 

Câhiliye hortlar, rezâlet artar

Herkes ilkeleri putlarla tartar

Arsızlık yüzlerde hicâbı yırtar

Ayıplanır açıksız kisveye girmen!

 

Köhne düzenleri canlanır baştan

Heykeller granit, tavırlar taştan

Gözler ağlar-durur, kanlanır yaştan;

Bulamazsın öze dönmeye derman!

 

Yolundan ederler, yolsuz kalırsın

Kanadın kırılır, kolsuz kalırsın

Mânâda parasız, pulsuz kalırsın

Hayâl olur ebedî, mutluluk görmen!

 

İşte ortadadır bugün manzara

Ekranlar hep dehşet verir nazara

Ecnebî ürünler gelir pazara

Çalışamaz suyu kesik değirmen!

 

Onlar yapar-durur yapacağını

Çaktırmadan süsler, tapacağını!

Açtırır kolunu, hem bacağını

Zevklerine göre olur seğirmen!

 

Güzelsin der, mankenliğin kastına

Suyu döker, mey doldurur testine

Her türlü pisliği salar üstüne

Ses etsen de çâre olmaz bağırman!

 

Sabır lâzım; her şeyin bir zamânı

Gelmeden ayrılmaz sapın samanı

Beklemek belki işin en yamanı

Bükmeden mümkün mü ipi eğirmen?

 

Nûrânî ozana düşen söylemek;

Nasihat mi? Belki gönül eylemek!

Ne haddine kimseleri paylamak?!

Esas olan hikmet ile çağırman!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.