Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

GEÇEN YILLAR, KALAN SÖZLER...

Değerli dostlar; Yıl gelecekti geldiydi, yok eskisi, hayır yenisi derken Ocak ayı da ateşiyle dumanıyla bir alev misâli parlayıp gitti...   NÂRDAN NÛRA, GAMDAN HUZÛRA... Dünyâ da sonuçta bir saman alevi gibi parlayıp geçiyor. Ne mutlu onun ışığını yakalayıp ateşinden kendini kurtarabilenlere... Yüce Mevlâ bizleri nârdan kaçıp lütfuyla nûra tutunanlardan eylesin... Âmin...   OCAK ATEŞ, ŞUBAT SOĞUK... Evet sevgili distlar; işte bir adım sonrası Şubat. İnşâllâh bir rahmet beklentisi var. Kar ya da yağmur. Tarım da bekliyor, turizm de. Her şey Allâh CC tan. O verirse var, vermezse yok. Rahmeti sonsuz Rabbimiz biz âciz kullarını dünyâda da âhirette de lütfundan, ihsânından, kereminden uzak ve mahrum eylemesin... Âmin...   SÖZ BAHRİ, ANLAM DERYÂSİ... Bu, güncel diyebileceğimiz girişten sonra gelelim "söz" bahrine. Söz bahri, yâni söz denizi, daha da doğrusu burası îtibârıyle söz bölümüne yâni:   DERVİŞE SORU, HEM DE EN ZORU! Dervişe sormuşlar; "En zor olan nedir?" diye. "ı da zor, anlaması da!" diye ilâve etmiş! Hakîkâten de öyle. İnsan konuşan bir varlık. Hayâtınin sermâyesi söz. Ancak bu söz insanın merâmını ne kadar yansıtır? Ya da biz onun kasdını tamâmen anlar miyiz? Bunda ne kadar başarılı olabiliriz?   GÜZ MEVSİM, EŞREF SAAT! Meselâ dün akşam Eşref ÖZTÜRK 'ten kendisinin pozuyla berâber bir sonbahar manzarası eşliğinde şu söz çıktı karşımıza telefon ekranında: "Herkesin bir sonbaharı vardır; Kiminin yaşamadan yaşlandığı kiminin yaşlanmadan yaşadığı…" Hüzünlü duruşu, biraz da bu kış mevsiminde bu güz muhabbeti bağlamında her hâlde bir sıkıntısı olmalı diye düşündük ve altına biz de şöyle bir değerlendirme yaptık:   FELSEFE Mİ, VECÎZE Mİ? "Es'selâmü Aleyküm Eşref kardeş; cümleler çok felsefî olmuş. Âdetâ vecîze gibi. Problem yok, olsun da çok anlayamadık. Gerçekten güzel. Açıklaması kolay ve de keyifli olabilir de biraz çok efkâr tütüyor gibi sanki, gerçi o da bizim için, hem bâzen yakışır da insana.   NEŞE NEDİR, GAM NE?... Hep neşe aldaticıdir. Önümüze çıkacak imtihanlara karşı bizi temkinli olmaktan alıkoyabilir ve de tedbirsiz, hazırlıksız yakalanmaya sebep olur. Her neyse, her şeyin hayırlısi, Rabbimiz hepimizin yardımcısı olsun. O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır; hayırlı geceler sevgili kardeş wes'selâm..."   BELKİ DE HİÇBİRİ! Belki hiç alâkası yok, mesele hiç te benim algıladığım gibi değil. Yeni kostümüyle berâber kendisini daha bir yaşlı hissetti ve bunun üzerine bu cümleleri serdetti.  Hâlbuki hiçbiri değil. Cevaptan bunu anlıyoruz. "Aleykümselam Nuri hocam. Her mevsim güzeldir fakat sonbahar ayrı bir hüzün ve duygu katiyor insan  ömrüne."   İŞİN ASLI, BİR GÜZ FASLI! İşin aslı gâlibâ, bu sene kar yağmadı ya henüz; çok yerde bahar muhabbeti var. Çiçekten öte dalında elma, hattâ akşam olmuş taflan fotoğrafı vardı. Bunlar, altlarına yapılan yorumların da ışığında abartı da olabilir ancak, bir çok ağacın hâlâ yaprağını dökmediği, dolayısıyla kimi sonbahar kareleri yakalamanın mümkün olduğu, Eşref kardeşin bu kış paltolu ve arkasında dalında, dibinde sararmış yapraklı ağaçlarla çekildiği fotoğrafın yeni olduğu gerçeği üzerine de bu sözleri değerlendirmek mümkün.   SÖZÜN ÖZÜ, LÂFIN GÖZÜ... Sözün özü; şunu söylemek mümkün ki, insanlar birbirini ne kadar doğru anlayabilirler? İşte bunun için her şeyden önce sözü anlaşılır söylemek, karşı taraf ta iyi dinlemek durumunda en azından. Bunun için birebir görüşmek sûretiyle gerektiğinde sorularla sözün özüne vukûfiyet hâsıl olabilir.   BAKMALI, AMA NİYE? Bunu geçelim; işte size yine bir söz! Bakalım ne anlayacaksınız? Arada bir aynaya bakmalı insan; güzel miyim diye değil, insan mıyım? diye!" Görüldüğü gibi anlaşılmayacak bir şey yok; gâyet net. Lâkin birisine böyle bir sözü burada paylaştığımız gibi genel değil de özelde sarf ederseniz muhâtabınız nasıl anlar, değil mi?   SAZ MI, SÖZ MÜ; YA DA NASIL? Onun için söz kadar sözün nerede, kime, niçin ve nasıl söylendiği; yâni söyleniş şekli de çok önemlidir. Hani ne demişti Yûnus'umuz;   Söz ola kese savaşı Söz ola, kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz!   Mademki söz önemlidir o zaman anlatmak, anlamak ve anlaşmak adına söze önem verilmeli, özenilmelidir. Biz de bu vechile anlaşılır, muğlak olmayan net, güzel, düşündürücü sözlerden birkaçını paylaşalım bugün inşâllâh.   NASIL DOST, NİCE DOSTLUK? Dostluk, elde edilmiş akrabalıktır. * Haset edenin huzuru, çabuk darılanın fostluğu ve yalancının yiğitliği olmaz. Hz. Ali * Hakiki dost; sıkıntılı zamanlarda, senin gurur ve izzet-i nefsini kırmadan, sana yardım edendir. Hz .Ali   UTANMA, MİNNET ve DUÂ... Ve dört şeyden utanma. Eski kıyafetlerinden Fakir arkadaşlarından Yaşlı anne babandan Basit yaşamaktan... * Hayattaki bütün acıları tattım ama insanlara muhtaç olmaktan daha acısını görmedim. Hz. Ali * Allah, bir kulun dua etmesine izin vermişse, mutlaka kabulünü de murat etmiştir. (Efendimiz Hz. Muhammed SAV)   HAYIRLI MURATLAR, MUTLU HAYÂTLAR... Değerli dostlar; mâlum mübârek 3 aylar sürecindeyiz. Rabbimiz bu bereketli mevsimden yeterince istifâde etmeyi, iyilik ve güzelliklerini, hayr u hasenâtını çoğaltmayı, Allâh CC a kulluk gayretinde muvaffak olup yine O'nun lütfuyla âlî dereceler elde etmeyi cümlemize nasîp eylesin. Rabbimiz duâlarımızı kabûl, hayırlı muratlarımızı müyesser eylesin... Âmin... Bu duygu ve düşüncelerle cümleye hayırlı haftalar, bereketli mesâiler; sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklar diliyor, gönülden  sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm..
Ekleme Tarihi: 30 Ocak 2023 - Pazartesi

GEÇEN YILLAR, KALAN SÖZLER...

Değerli dostlar; Yıl gelecekti geldiydi, yok eskisi, hayır yenisi derken Ocak ayı da ateşiyle dumanıyla bir alev misâli parlayıp gitti...

 

NÂRDAN NÛRA, GAMDAN HUZÛRA...

Dünyâ da sonuçta bir saman alevi gibi parlayıp geçiyor. Ne mutlu onun ışığını yakalayıp ateşinden kendini kurtarabilenlere... Yüce Mevlâ bizleri nârdan kaçıp lütfuyla nûra tutunanlardan eylesin... Âmin...

 

OCAK ATEŞ, ŞUBAT SOĞUK...

Evet sevgili distlar; işte bir adım sonrası Şubat. İnşâllâh bir rahmet beklentisi var. Kar ya da yağmur. Tarım da bekliyor, turizm de. Her şey Allâh CC tan. O verirse var, vermezse yok. Rahmeti sonsuz Rabbimiz biz âciz kullarını dünyâda da âhirette de lütfundan, ihsânından, kereminden uzak ve mahrum eylemesin... Âmin...

 

SÖZ BAHRİ, ANLAM DERYÂSİ...

Bu, güncel diyebileceğimiz girişten sonra gelelim "söz" bahrine. Söz bahri, yâni söz denizi, daha da doğrusu burası îtibârıyle söz bölümüne yâni:

 

DERVİŞE SORU, HEM DE EN ZORU!

Dervişe sormuşlar; "En zor olan nedir?" diye. "ı da zor, anlaması da!" diye ilâve etmiş!

Hakîkâten de öyle. İnsan konuşan bir varlık. Hayâtınin sermâyesi söz. Ancak bu söz insanın merâmını ne kadar yansıtır? Ya da biz onun kasdını tamâmen anlar miyiz? Bunda ne kadar başarılı olabiliriz?

 

GÜZ MEVSİM, EŞREF SAAT!

Meselâ dün akşam Eşref ÖZTÜRK 'ten kendisinin pozuyla berâber bir sonbahar manzarası eşliğinde şu söz çıktı karşımıza telefon ekranında:

"Herkesin bir sonbaharı vardır; Kiminin yaşamadan yaşlandığı kiminin yaşlanmadan yaşadığı…"

Hüzünlü duruşu, biraz da bu kış mevsiminde bu güz muhabbeti bağlamında her hâlde bir sıkıntısı olmalı diye düşündük ve altına biz de şöyle bir değerlendirme yaptık:

 

FELSEFE Mİ, VECÎZE Mİ?

"Es'selâmü Aleyküm Eşref kardeş; cümleler çok felsefî olmuş. Âdetâ vecîze gibi. Problem yok, olsun da çok anlayamadık. Gerçekten güzel. Açıklaması kolay ve de keyifli olabilir de biraz çok efkâr tütüyor gibi sanki, gerçi o da bizim için, hem bâzen yakışır da insana.

 

NEŞE NEDİR, GAM NE?...

Hep neşe aldaticıdir. Önümüze çıkacak imtihanlara karşı bizi temkinli olmaktan alıkoyabilir ve de tedbirsiz, hazırlıksız yakalanmaya sebep olur. Her neyse, her şeyin hayırlısi, Rabbimiz hepimizin yardımcısı olsun. O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır; hayırlı geceler sevgili kardeş wes'selâm..."

 

BELKİ DE HİÇBİRİ!

Belki hiç alâkası yok, mesele hiç te benim algıladığım gibi değil. Yeni kostümüyle berâber kendisini daha bir yaşlı hissetti ve bunun üzerine bu cümleleri serdetti.  Hâlbuki hiçbiri değil. Cevaptan bunu anlıyoruz.

"Aleykümselam Nuri hocam. Her mevsim güzeldir fakat sonbahar ayrı bir hüzün ve duygu katiyor insan  ömrüne."

 

İŞİN ASLI, BİR GÜZ FASLI!

İşin aslı gâlibâ, bu sene kar yağmadı ya henüz; çok yerde bahar muhabbeti var. Çiçekten öte dalında elma, hattâ akşam olmuş taflan fotoğrafı vardı. Bunlar, altlarına yapılan yorumların da ışığında abartı da olabilir ancak, bir çok ağacın hâlâ yaprağını dökmediği, dolayısıyla kimi sonbahar kareleri yakalamanın mümkün olduğu, Eşref kardeşin bu kış paltolu ve arkasında dalında, dibinde sararmış yapraklı ağaçlarla çekildiği fotoğrafın yeni olduğu gerçeği üzerine de bu sözleri değerlendirmek mümkün.

 

SÖZÜN ÖZÜ, LÂFIN GÖZÜ...

Sözün özü; şunu söylemek mümkün ki, insanlar birbirini ne kadar doğru anlayabilirler? İşte bunun için her şeyden önce sözü anlaşılır söylemek, karşı taraf ta iyi dinlemek durumunda en azından. Bunun için birebir görüşmek sûretiyle gerektiğinde sorularla sözün özüne vukûfiyet hâsıl olabilir.

 

BAKMALI, AMA NİYE?

Bunu geçelim; işte size yine bir söz! Bakalım ne anlayacaksınız?

Arada bir aynaya bakmalı insan; güzel miyim diye değil, insan mıyım? diye!"

Görüldüğü gibi anlaşılmayacak bir şey yok; gâyet net. Lâkin birisine böyle bir sözü burada paylaştığımız gibi genel değil de özelde sarf ederseniz muhâtabınız nasıl anlar, değil mi?

 

SAZ MI, SÖZ MÜ; YA DA NASIL?

Onun için söz kadar sözün nerede, kime, niçin ve nasıl söylendiği; yâni söyleniş şekli de çok önemlidir. Hani ne demişti Yûnus'umuz;

 

Söz ola kese savaşı

Söz ola, kestire başı

Söz ola ağulu aşı

Yağ ile bal ede bir söz!

 

Mademki söz önemlidir o zaman anlatmak, anlamak ve anlaşmak adına söze önem verilmeli, özenilmelidir.

Biz de bu vechile anlaşılır, muğlak olmayan net, güzel, düşündürücü sözlerden birkaçını paylaşalım bugün inşâllâh.

 

NASIL DOST, NİCE DOSTLUK?

Dostluk, elde edilmiş akrabalıktır.

*

Haset edenin huzuru, çabuk darılanın fostluğu ve yalancının yiğitliği olmaz.

Hz. Ali

*

Hakiki dost; sıkıntılı zamanlarda, senin gurur ve izzet-i nefsini kırmadan, sana yardım edendir.

Hz .Ali

 

UTANMA, MİNNET ve DUÂ...

Ve dört şeyden utanma.

Eski kıyafetlerinden

Fakir arkadaşlarından

Yaşlı anne babandan

Basit yaşamaktan...

*

Hayattaki bütün acıları tattım ama insanlara muhtaç olmaktan daha acısını görmedim.

Hz. Ali

*

Allah, bir kulun dua etmesine izin vermişse, mutlaka kabulünü de murat etmiştir.

(Efendimiz Hz. Muhammed SAV)

 

HAYIRLI MURATLAR, MUTLU HAYÂTLAR...

Değerli dostlar; mâlum mübârek 3 aylar sürecindeyiz. Rabbimiz bu bereketli mevsimden yeterince istifâde etmeyi, iyilik ve güzelliklerini, hayr u hasenâtını çoğaltmayı, Allâh CC a kulluk gayretinde muvaffak olup yine O'nun lütfuyla âlî dereceler elde etmeyi cümlemize nasîp eylesin.

Rabbimiz duâlarımızı kabûl, hayırlı muratlarımızı müyesser eylesin... Âmin...

Bu duygu ve düşüncelerle cümleye hayırlı haftalar, bereketli mesâiler; sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklar diliyor, gönülden  sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.